blank

19. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nin dördüncü gününde gerçekleştirilen gösteriminin ardından “Dengê Bavê Min/Babamın Sesi” filminin yönetmenleri Orhan Eskiköy ve Zeynel Doğan sahneye çıkarak bu zor filmi sabırla izleyenlere teşekkür etmişti.

blankDoğan’ın annesinin anlattıklarından yola çıkarak filme almak istedikleri belgeselin nasıl kurmacaya dönüştüğünü paylaşıp, perdeye yansıtamadıklarını düşündükleri detayları birinci ağızdan eklemişlerdi. Seyircilerden gelen “Annenin mutsuzluğunu çok net anlayabiliyoruz, geçmişiyle yaşamasını. Ama senaryo Mehmet’in melankolisini, nedenlerini ve geçmişini hissettiremiyor.” sorusuna Doğan “O benim oyunculuğumla ilgili. Ben başaramadım. Normal koşullarda daha sempatik, belki daha canlı bir Mehmet olacaktı ama ben yapamayınca öyle göründü.” şeklinde samimi bir itirafla cevap vermişti. Eskiköy de aynı soruyu “Senaryoyla ilgili temel problemlerden biri sırtını Base’ye daha çok yaslaması. Kâğıt üzerinde çözülememiş şeyler de var. Hissettiğiniz şey doğru.” diyerek yanıtlamıştı. O zaman belki de hiç kimse bu derme çatma filmin sırf politik söylemi doğru diye Ferzan Özpetek başkanlığındaki jüriden En İyi Film ve En İyi Senaryo ödüllerini alacağını tahmin etmiyordu.

Orhan Eskiköy ve Zeynel Doğan ikilisinin önceki filmi “İki Dil Bir Bavul” yeni mezun olmuş bir Türk öğretmenin atandığı uzak Kürt köyünde geçirdiği bir yılı anlatmayı deniyordu. Çocukların Türkçe bilmediklerini, Türkçe’nin onlar için yabancı dil olduğunu gören öğretmenin çabası trajikomik ve absürt idi. Yönetmenler iyi bildikleri bir konuyu ele aldıklarından yer yer başarıyla ulaşmıştı. Sinemasal değeri yüksek olmasa da film ödüllere boğulmuştu. “Babamın Sesi” de ikilinin iyi bildiği başka bir tema etrafında dönüyor. Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesinde Türklerin Sünni, Alevilerin Kürt diye bilindiği zamanlarda, yalnız yaşayan Base adlı yaşlı kadının evinde geçiyor. Hikâyenin özü ise yıllar önce giden babanın sesi. Evli oğul Mehmet (Zeynel Doğan) yalnız yaşamasını istemediği annesini yanına almak üzere doğduğu eve dönüyor. Ancak anne kaybolan diğer oğlunun döneceği düşüncesiyle sürekli bir şeyleri bahane ederek evden ayrılmamakta ısrar ediyor. Bu sırada dinlediği ses kayıtlarıyla geçmişini daha iyi tanıyan Mehmet, babanın yıllardır orada olmasa da hala evin en önemli parçası olduğunu anlıyor.

blank“Babamın Sesi” bırakın En İyi Senaryo ya da En İyi Film ödüllerini kucaklamayı; baştan ele alınmadan, üzerinde uzun uzun çalışılmadan gösterime sokulmayı bile hak etmiyor. Belgeselde dinlense ilgi çekebilecek birkaç anıdan yola çıkıp 88 dakikalık kurmaca yapma telaşı izleyeni yoruyor. Ses bantlarını dinlemek etkileyici olsa da bu sırada çekilen boş duvarların sinema olarak nitelenmesi üzücü. “Bedeni olmayan bir baba evin içinde nedir, ne işe yarar? Babayı alt etmek nedir ya da baba olmasa çocuklar ne yapar?” gibi zor soruların cevabını vermeye soyunan bir film izleyende “şimdiye kadar çektiklerimize bir bakın, daha en az iki yıllık işimiz var” hissi uyandırıyorsa ortada büyük bir sorun var demektir.

Zeynel Doğan annesinin söylediklerini sürekli kaydeden bir evlat, annesi de anlatmayı seven bir hanımmış. Bu içten ana-oğuldan daha çok öykü çıkacağı ortada. Fakat bunları bu şekilde üzerinde çalışmadan ortaya atarlarsa dönemin politik sinema sevdası sayesinde bir iki gün alkışlanmanın ötesine gidemezler, o kıymetli anılara da yazık olur. Kürt sinemacıların aile büyüklerinden duyduklarıyla kısa-uzun film çekme sevdaları kayda değer sanat eserlerine dönüşsün istiyoruz. Cesurca dile getirdikleri hak arayışının sinemasal temsilleri güçlü olsun istiyorlarsa daha sıkı çalışmalılar. Mesela Veli Kahraman’ın benzer bir temayı konu eden ancak politik söylemlere bulaşmadan sırf sanat yaptı diye katıldığı festivallerde görmezden gelinen “Ana Dilim Nerede” filmine bakabilirler.

Filmde anlatılan gerçek hikâyenin devamını merak edenler için not: Hasan on yıl dağda kalıp İsviçre’ye kaçmış. Mustafa 1995 yılında vinç kazasında ölmüş.

blank

Misafir Koltuğu

Öteki Sinema ekibine henüz katılmamış ya da başka sitelerde yazan dostlarımız her fırsatta harika yazılarla sitemize destek veriyor. Size de okuması ve paylaşması kalıyor...

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

blank

Öteki'den Haber Al

Buna da Bir Bak!

blank

Kaybedenler Kulübü Yolda (2018)

Kaybedenler Kulübü Yolda özel bir iş. Kadıköy sokakları, rock müzik,
blank

Pastaya Bir Mum Daha: Happy Death Day 2U (2019)

Hollywood altın yumurtlayan tavuğu asla kesmez! Öyle de oldu, geçen