Game of Thrones dizisinin ilk sezonunda Khal Drogo karakterini canlandıran Jason Momoa, 2010 yılında çektiği kısa filmiyle kariyerine oyunculuğun yanı sıra yönetmenlikle de devam edeceğinin sinyallerini vermişti aslında… Brown Bag Diaries: Ridin’ the Blinds in B Minor isimli bu kısa filmden sonra ilk uzun metraj filmini çeken yönetmen, Road to Paloma ile yol filmi tutkunlarını heyecanlandıracak türden bir sinematografiyle karşımıza çıkıyor. Üstüne etkileyici country, rock ve folk müzikleri de cabası…

2011 yılında çekilen Conan filmindeki karakteriyle ve ardından da Game Of Thrones dizisindeki rolüyle popülerlik kazanan Jason Momoa, ilk uzun metrajıyla yönetmenlik kariyerine adımını attı; çok da iyi yaptı. Easy Rider, The Motorcycle Diaries gibi motosiklet yolculuğunu konu alan Road to Paloma, içerisinde yolculuk barındıran filmleri sevenleri ve bilhassa motosiklet tutkunlarını kendisine hayran bırakacak türden bir film. Kızılderili bir ailenin yaşadıkları sonucunda baş karakterin çıktığı yolculuğun etrafında gelişen hikayesi, birçok yol filminde izlediğimiz gibi karakterlerin kendilerini arayışları, yeni yerler, insanlar, hayatlar keşfetme isteklerinden ziyade bir adalet arayışı içeriyor. Annesi tecavüze uğradıktan sonra vahşice öldürülen Wolf’un (Jason Momoa) bu durumu ve suçluya verilen cezayı kabullenememesiyle birlikte adaleti kendisinin sağlamaya çalışması ve bir anlamda kendi vicdanını rahatlatma çabası üzerine kurulmuş. Bu sebeple yasaların koruduğu “beyaz adam”dan annesinin intikamını almak isteyen Wolf, salıverilen katili bulup öldürüyor. Fakat annesi için çalışmayan adalet tahmin edeceğiniz gibi Wolf için çalışmaya başlıyor ve sırf Kızılderili olduğu için peşinde takılan bir FBI ajanıyla, annesinin ruhunu huzura erdireceği Paloma’ya kadar sürecek uzun yolculuğu başlıyor.

Bir kaçış öyküsü olmasına rağmen Road to Paloma, tansiyonu yükselten neredeyse yok denecek kadar az olan ve beklenenin aksine durağan seyreden bir film. Bu açıdan yol filmlerinin genel duygusuyla paralel bir şekilde seyrediyor. Macera ve heyecan yerine seyircisine Batı Amerika manzaralarıyla bezeli müthiş bir görsellik vaat ediyor ve bu konuda oldukça başarı kazanmışa benziyor. İki motosikletli adamın yanına, etkileyici güzelliğe sahip manzaralar ile folk ve country soslu müzikler eklemek filmin görselliğini unutulmaz kılan öğelerden sadece biri… Jason Momoa, Brian Mendoza’yla çalışarak bu anlamda çok doğru bir seçim yapmış ve ortaya başarılı bir sinematografi çıkarmış.

Road-cliff-view

Road to Paloma’nın karakterlerine baktığımızda ise, Wolf’un içinde bulunduğu duruma ve İrlandalı arkadaşı Cash’in problemli görünen kişiliğine rağmen derinlemesine işlenmiş karakterler barındırdığını söylemek zor. Senaryo, yolculuğa dahil olan yan karakterler dışında ana iki karakter üzerine kurulu ama bu karakterler de yeterli altyapıya sahip değiller. Hatta Wolf’un, annesi sebebiyle yaşadığı travmayı sadece yolculuk esnasında karşılaştıkları bir tecavüz vakasına verdiği tepkiyle görüyoruz. Bunun dışında kendimizi karakterle özdeşleştirmemiz için her hangi bir emare yok. Yol filmlerinin özünde karakterlerin derinlemesine incelenmesi, onların içe dönüşleri, vicdan muhasebeleri, yeni hayatlara olan umutları/hayal kırıklıkları ve buna benzer pek çok duygu bulunur fakat Wolf’un ve Cash’in, bahsettiğimiz söz konusu duygulardan birine/birilerine sahip olduğunu hissetmek Road to Paloma’da biraz seyirciye kalıyor. Çünkü etkileyici finali dışında yönetmen işi izleyicisine bırakmayı tercih ediyor. Fakat bu durum filmde bir zayıflık ya da eksiklik olarak göze batmıyor zira eşsiz California manzaralarıyla filmde denge bir şekilde sağlanıyor. Sinematografisine güvendiği her halinden belli olan yönetmen Road to Paloma’yı, başarılı performanslar, her karesi birbirinden güzel görüntüler, diyaloglar ve müzik seçimiyle etkileyici bir filme dönüştürüyor. Hatta öyle ki, Road to Paloma’nın hikayesinden çok görselliğine vurulmanız olasılık dahilinde…

Tüm bunların yanında işlediği konu itibariyle, Amerika’da Kızılderili kökenli insanlara ve bilhassa kadınlara karşı işlenen suçlara da değinen Road to Paloma, Kızılderililere yönelik sınıf ayrımına önemli bir gönderme yapıyor. Zaten kendisi de anne tarafından Kızılderili kökenli olan Jason Momoa’nın, hemen her yönetmen gibi ilk filmine otobiyografik unsurlar eklemesine şaşırmamak gerek… Başrolleri paylaşan Jason Momoa ve Robert Homer Mollohan’ın aynı zamanda senaryosunu da yazdığı Road to Paloma’da Wes Studi, Sarah Shahi, Lisa Bonet, Michael Raymond-James gibi isimler de yer alıyor…

Özetle Road to Paloma, Jason Momoa’nın senarist, yapımcı ve yönetmen kimliğiyle ilk filmi olmasına rağmen oldukça başarılı iş çıkardığı bir film. Durağanlığı sebebiyle herkese hitap etmese de, benim gibi yol filmlerini sevenleri kalbinden fethedeceğini söyleyebilirim. Unutulmaz yol filmleri listenize şimdiden bir yenisini daha ekleyin!

Filmin fragmanını izlemek için afişe tıklayın!

Road to Paloma fragman

blank

Başak Bıçak

1987 yılında İzmir'de doğdu. İzmir Özel Tevfik Fikret Lisesi ve Dokuz Eylül Üniversitesi Tarih bölümünden mezun olduktan sonra Türkiye Cumhuriyeti Tarihi üzerine yüksek lisans yaptı. Bilhassa Fransız Devrimi olmak üzere Avrupa Tarihi üzerine uzmanlaştı.

Sinema özel tutkusu ve 2012 yılından bu yana filmler üzerine yazılar yazıyor. Akşam Gazetesi, Film Arası Dergisi ve Cinedergi yazarı... Dans, seyahat, fotoğraf ve şarap meraklısı...

1 Comment Leave a Reply

  1. AVCI-bana boşver,ben bir yerde duramam,bir yere varmak isteyen kim.
    Önemli olan yolda olmaktır.

    OSMAN BEY-saçma,insan nereye gittiğini bilmiyorsa,yolda olmasının ne önemi var.

    AVCI- nereye varacağını bilirmisin,yol kimseye bir şey söylemez ki.

    AVCI-Fikret Kuşkan-Ahmet Uğurlu-Yön-Erden Kıral

    kapitalizm–beyaz adam– yolda düzülür.–Jack Kerouac

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

blank

Öteki'den Haber Al

Buna da Bir Bak!

blank

Sapkınlığın Sapağında: Filth (2013)

Filth (2013), Danny Boyle ve Paul Mcguigan’ın erken dönem yapıtlarının
blank

Ant-Man ve Wasp: Karıncadan Süper Kahraman Olur mu?

Ant-Man ve Wasp, Marvel’ın çocukları hala umursadığını gösteren filmlerden biri.