blank

1976 yapımı Logan’s Run, William F. Nolan ve George Clayton Johnson’un aynı adlı romanından uyarlanmış bir post apokaliptik distopya filmi. Logan’s Run, kıt kaynakların sürdürülebilir kullanımı için nüfus artışının 30’unu geçen insanların öldürülmesi ile önlendiği bir sistemin kurulduğu belirsiz bir gelecekte geçmekte.

Michael Anderson’un yönettiği filmde başrolleri Michael York, Richard Jordan, Peter Ustinov ve Jenny Agutter üstleniyor.

“23. yüzyılın bir döneminde…Savaştan kurtulanlar, nüfus artışı ve kirlilik ile başa çıkmak için büyük bir şehirde yaşıyorlardı. Şehir dış dünyaya kapatılmıştı. İnsanlar burada mutluluk içinde yaşıyorlardı ve tüm ihtiyaçları sistem tarafından karşılanıyordu. Tek bir problem vardı, herşeye sahiplerdi…Taa ki 30 yaşlarına gelene kadar.”

Filmimiz bu cümlelerle açılır. Halk elinde geriye doğru işleyen bir yaşam saati taşımaktadır. Yaşam döngüsünün bitmesine karar veren bu saat siyaha döndüğünde yetkililere haber verilip öldürülmelidirler ki reankarne olarak tekrar şehire dönülebilsin. Ancak kimsenin reankarnasyon ile geri döndüğüne dair bir işaret yoktur.

Logan 5 (Michael York) bir kum adamdır. Görevi yaşam saatinin bitmesine rağmen yetkililere haber vermeyen kaçakları avlamaktır. Ortağı Francis 7 (Richard Jordan) ile bu görevini eksiksiz yerine getirmektedir.

Francis’in öldürdüğü bir kaçaktan bulduğu madalyon Logan’ın dikaktini çeker. Daha sonra Logan sevişme seramonisinde Jessica 6 (Jenny Agutter) ile tanışır. Jessica’nın da aynı madalyonu taşıdığını gören Logan yetkililere bu durumu bildirir. Logan’a bu madalyondaki sembolün kaçaklara yardım eden bir örgütün sembolü olduğu söylenir ve bunlara ulaşması için kendisine gizli bir görev verilir. Logan Jessica’yla ilişki kurarak gizli görevi gereği bu yapılandırmayı araştırmaya başlar. Ancak ikili şehirden kaçmayı başardıklarında aslında doğanın dengesini bulmaya çalıştığını ve şehirdeki insanların boş yere öldürüldüklerini görecektir. Artık Logan gerçekleri halka anlatmak için şehire dönmelidir. Ancak bu iş düşündüğünden de zor olacaktır.

blank

Film vizyona girdiği yıl eleştirmenlerden oldukça sert tepkiler almış. Özellikle ucuz efektleri ve dış dünyadaki yaşlıyı oynayan Peter Ustinov dışındaki oyuncuların kötü performansları yüzünden yerden yere vurulmuş.

Oysa ki aynı yıl en iyi efekt dalında Oscar’ı alan film Saturn’de de en iyi bilim kurgu ödülünü kazanmıştır. Filmin aslında en önemli özelliklerinden biri de Dolby Stereo olarak çekilen ilk film olmasıdır.

İlerleyen yıllarda bir kült post apokaliptik seyirliği haline gelen Logan’s Run’ın bir tv dizisi de yapılmış. Ancak 77-78 yıllarında çekilen dizi son üç bölüm yayımlanmadan rafa kalkmış. Ayrıca son yıllarda sürekli bir remake sözleri geçse de bir türlü proje şekillendirilebilmiş değil.

Benim gibi büyük şehir dizaynlarını seven izleyicilerdenseniz Logan’s Run’a göz atmadan bu dünyadan gitmeyin. Çekildiği zamana göre oldukça renkli bir film ile karşı karşıyayız.

Şimdi ötekisinema olarak sizlere yeni bir hizmet sunmak istiyoruz. İşte karşınızda düz adam Logan’dan kız tavlama teknikleri, lütfen evde denemeyiniz;

Logan 5: Adın ne?blank

Jessica 6: Jessica.

Logan 5: Çok üzgünsün. Çok güzelsin. Haydi sevişelim.

Jessica 6: Hayır.

İkinci deneme;

Logan 5: Sorun nedir? Kadınları mı tercih ediyorsun?

Jessica 6: Hayır.

blank

Masis Üşenmez

1979 İstanbul doğumlu yazar ilk sinema deneyimini Superman ve Star Wars’la yaşayıp kendini çizgi roman ve bilim kurgu dünyasına atar. 2006 yılında "Öteki Sinema" kadrosuna katılır ve sitenin gelişiminde önemli rol üstlenir. Halen Öteki Sinema'da editörlük ve Cinedergi'de yazarlık yapmaktadır.

2 Comments Leave a Reply

  1. Yorum için teşekkürler..Bu benim için ilk yorum olacak.
    Logan’s Run o dönemin bilim kurguları arasında bence West World gibi ve benzeri örnekleri gibi o döneme ilişkin farklı bir film. Michael York, çok beğendiğim bir aktör olmamasına rağmen bence bu filmde iyi. Film bu aralar,TV’da da zaman zaman gösterim buluyor.Sizden hatırladığım kadarı ile yapılmadı ancak West World(Yul Brynner) filminin de bir yazısını bekliyorum. Crichton’ın önemli romanlarından biri olan bu filmin izlemeyenler ile paylaşılmasında fayda olacaktır kanaatindeyim.

  2. Umut bizim için en büyük büyük mutluluk sizlerin yorum yazması zaten. Yeni yazılar yazmamız için de şevk veriyor. West world’ü tekrar yakalarsam bir yerlerde yazabilirim tabii, teşekkürler hatırlatma için.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

blank

Öteki'den Haber Al

Buna da Bir Bak!

blank

Never Let Me Go / Beni Asla Bırakma (2010)

Kazuo Ishiguro’nun aynı adlı romanından uyarlanan Never Let Me Go,
blank

Thomas Est Amoureux / Thomas In Love (2000)

Pierre-Paul Renders’in yönetmenliğini yaptığı Thomas In Love adlı bu filmi