2018 Vizyonunun Öne Çıkan Korku Filmleri

8 Ocak 2019

blank

Geçen yıl Türkiye’de 40 yabancı korku filmi gösterime girdi ve önceki yıllardakine yakın bir rakam ortaya çıktı. Yerli korkulara baktığımızda ise vizyon gören toplam film sayısının 26 olduğu görülüyor, yani geçmiş yıllara göre ufak da olsa bir artış söz konusu. Böylece 2018 vizyonunun toplam korku filmi sayısı; 26’sı yerli, 40’ı yabancı olmak üzere 66 ediyor.

Yabancı korku filmlerindeki ABD hegemonyası, rahatlıkla tahmin edebileceğiniz gibi geçen yıl da devam etti. 40 filmden 22’si ABD yapımı; ortak yapımları da hesaba katarsak bu rakam 25’e yükseliyor. Kalan 15 film ise Kanada (4), İngiltere (4), Avustralya (2), İrlanda (1), İspanya (1), Norveç (1), Fransa (1) ve Güney Afrika (1) yapımı olarak sıralanıyor. 100 bin bilet barajını aşan yabancı korku filmi sayısı 8’de kaldı ve bunlardan 7’si ABD yapımı. Yabancı korku filmleri içinden gişenin zirvesine de 615.272 bilet satan The Meg yerleşti.

Yerli korku filmlerinin çeşitliliğinde de çok fazla değişen bir şey yok: Aynı tas aynı hamam devam ediyor. Yalnız geçen yıl 100 bin barajını aşan filmlerimizin sayısı 5’e yükseldi. (Evvelki yıl sadece 1 idi.) Yerli korku filmleri dikkate alındığında gişenin zirvesinde 633.391 bilet satan Siccin 5 (Alper Mestçi) yer alıyor.

Aşağıdaki listede 2018 yılında Türkiye’de gösterime giren korku filmleri arasından öne çıkanları bir araya getirdik.

Hereditary / Ayin

blank

Bir aile trajedisinin kâbusa dönüşmesini merkezine alıp hayatta çok sık karşılaştığımız gibi kötü bir olayı bir başkasının takip ettiği o berbat dönemlerden birini bir ailenin paramparça oluşu üzerine abartılı bir biçimde giydiren Hereditary, modern korku filmleri arasında kendine sağlam bir yer edinmeyi hak ediyor.

It Comes at Night / Gece Gelen

blank

Bütün dünyayı etkisi altına alan bilinmeyen bir tehdide karşı ormanın derinliklerindeki evlerinde görece güvenli yaşayan üç kişilik çekirdek bir aileye odaklanan It Comes at Night, insanlığın değişmez sorunlarından biri olan güveni sorguluyor. Ağır bir tempoya sahip film, “göstermeden dehşete düşüren filmler” kategorisinin yıldızlarından biri olmaya aday.

A Quiet Place / Sessiz Bir Yer

blank

Merak uyandırıcı bir post-apokaliptik dünya tasviri sunan A Quiet Place, iletişimsizlik mevzusunu odağına aldığı aile üzerinden aktarmaya çalışıyor. Sese duyarlı yaratıkların istilasındaki dünyaya artık sessizlik hâkim ama istila öncesindeki iletişimsizlik probleminde bir değişiklik yok, sadece teknolojik oyuncakların yerini yaratıklar alıyor o kadar.

Overlord / Overlord Operasyonu

blank

Genellikle düşük bütçelerle çekilen savaş korku filmleri de nihayet A sınıfı bir yapıma kavuştu. 38 milyon dolarlık bütçesine karşılık sadece 41 milyon dolar hasılat elde edebilen Overlord, etkileyici pratik efektleri gibi pozitif, rahatsız edici senaryo gedikleri gibi negatif özellikleri bir yana, bilhassa türü sevenler için müthiş eğlenceli bir film.

Ghost Stories / Hayalet Hikayeleri

blank

Amicus başta olmak üzere korku antolojilerine (benim gibi) zaafı olanları anında tavlamayı başaran Ghost Stories, eski usul korku filmlerine şık bir saygı duruşu olarak öne çıkıyor. Hele bir de hayalet hikâyelerine düşkünlüğünüz varsa aradığınız korku filmi kesinlikle bu.

Upgrade

blank

James Wan ve ekibinin seriye alarak ürettiği (ve çoklukla uzak durmayı tercih ettiğimiz) sıradan korku filmlerine senarist, oyuncu ve yönetmen olarak katkıda bulunan Leigh Whannell’den şaşırtıcı bir deneme. Upgrade, bilim kurgu türü için hafif sıklet kalacak öyküsüne rağmen kelimenin tam anlamıyla çok ama çok eğlenceli bir ‘body horror’-‘cyberpunk’ kırması olarak akıllarda yer ediyor. Logan Marshall-Green’in çizgi üstü oyunculuğunu da ayrıca anmak lazım.

Suspiria

blank

Dario Argento’nun aynı adlı korku klasiğinin yeniden çevrimi, bu yılın en merak edilen işlerinden biriydi. Bir kısım bayıldı, bir kısımsa nefret etti. Konuşanların, telefonuyla oynayanların, kalkıp gidenlerin, geç girenlerin bol olduğu bir seanstaki çok kötü bir seyir deneyiminden sonra açıkçası hangi tarafta olduğuma henüz karar vermedim. En az bir kez daha izlemem lazım. Ancak şu kadarını söyleyebilirim ki heybesini kapasitesinden fazlasıyla dolduran Suspiria, ilk izleyişte âşık olunan filmlerden biri değil ama ilk izleyişte âşık olunabilecek birçok sahneye ev sahipliği yapıyor. E o zaman bu filmin bu listede ne işi var diye sorabilirsiniz. Haklısınız ama onu da şöyle yanıtlayayım. Yeniden çevrimlerin genellikle yaratıcı çabadan yoksun, ufak dokunuşlar dışında neredeyse eskisinin tıpkısı olmaya çalışan kötü birer kopyadan ibaret olduğuna tanık oluyoruz. Eğer çok değer verdiğimiz bir film yeniden çevrilecekse, iyi ya da kötü böyle çevrilmeli. İşte sadece bu yüzden olsa bile Suspiria bu listeye girmeli.

The Predator

blank

Serinin hayranlarının ne beklediğini çok iyi kavrayan Shane Black, hedefi on ikiden vuruyor. Dur durak bilmeyen aksiyon ile seriye layık yüksek şiddet dozunu ve 80’lerin o asla unutmak istemediğimiz kadar kötü mizahını hakkıyla harmanlayan The Predator, ilk filmin ruhunu yakalamayı başarıyor.

Still/Born / Doğmamış

blank

Still/Born, doğumdan sonraki 6 haftayı kapsayan ve halk arasında “lohusa sendromu” olarak da bilinen postpartum depresyonu, ikizlerinden biri sağlıkla dünyaya gelirken diğeri doğum sırasında ölen genç bir anneye musallat olan iblis temsilinde anlatıyor. Evet, benzerlerine sıkça rastladığımız için ortada öyle çok da farklı bir öykü yok ama Still/Born, temiz işçiliği ve iyi toparlanmış finali ile övgüyü hak ediyor.

Marrowbone / Karanlık Sır

blank

Art arda gelen çeşitli sürprizlerle günümüz seyircisinin bulmaca gibi filmlere olan ilgisini cezbetmeye çalışan Marrowbone; sinematografisi, oyunculukları ve sanat tasarımıyla dikkat çekiyor ama tanıdık gelen öyküsüyle “sanki ben bunu daha önce izlemiştim” hissi yaratıyor.

Öteki Sinema için yazan: Murat Kızılca

blank

blank

Murat Kızılca

1971 İstanbul doğumlu. Aylık online sinema dergisi CineDergi ve aylık kültür sanat dergisi kargamecmua için sinema yazıları kaleme alıyor. 2008 yılından beri katkı sağladığı Öteki Sinema’da bir yandan da editörlük görevini sürdürüyor.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

blank

Öteki'den Haber Al

Buna da Bir Bak!

blank

Bilimkurgu Filmlerinden Kendini Ezdirmeyen 10 Güçlü Kadın

Bilim kurgudaki birçok güçlü kadın karakter yıllardır hem beyazperdede, hem
blank

Top 10: Olivier Assayas’nın Favori Filmleri

Olivier Assayas, muhteşem bir arşive sahip Criterion koleksiyonunda yer alan