İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenen 34. İstanbul Film Festivali devam ediyor. Biraz tempomuz düşse de yılmadan film izlemeye devam ediyoruz. İzlediğim filmlere ait kısa notları paylaşmaya devam. Hemen altlarında da filmlerin bir sonraki gösterim yeri ve tarihi bilgisi var. Herkese iyi festivaller!
Öteki Sinema için yazan: Murat Kızılca
In the Basement (2014)
Avusturya’nın bodrumlarında neler oluyor? Geçtiğimiz senelerde Paradise üçlemesiyle festivallere konuk olan Ulrich Seidl, yeni filminde belgesel türüne el atarak Avusturya’nın bodrum katlarını dolaşmış. Ülkenin kötü şöhretli bölgelerini gezen Seidl, yakaladığı birbirinden ilginç insan portrelerini yaptığı röportajlar ile perdeye yansıtmaya çalışırken, bir yandan da onların kıyıda köşede kalmış en gizli arzularını bodrum katlarında nasıl özgürce ortaya çıkarıp, o kısıtlı alanda nasıl bambaşka hayatlar yaşadıklarına tanıklık etmiş. İçimize attığımız ya da bastırdığımız uçlarda gezinen fikirlerimizi, arzularımızı ya da toplumsal normların dışına ötelenmiş garipliklerimizi simgeleyen bodrum katı metaforunu ustaca kullanan Avusturyalı yönetmen, ilginç bir belgesele imza atmış.
09.04.2015 / 21:30 / Beyoğlu Beyoğlu
11.04.2015 / 19:00 / Kadıköy Rexx 2
The Salvation (2014)
Fear Me Not (2008) ve The Intended (2002) gibi gerilimlerini sevdiğim Danimarkalı yönetmen Kristian Levring, bu defa bir intikam öyküsünü eksenine alan bir western denemesine girişmiş. Danimarkalı yıldız oyuncu Mads Mikkelsen başrolde, etrafında da en az onun kadar ilgi çeken Eva Green, Jeffrey Dean Morgan ve Manchester United’ın yaramaz çocuğu Eric Cantona gibi isimler var. Böyle bir karışımdan bomba bir film çıkacağını düşlemek hiç de hayalperestlik sayılmaz. Amma velakin beklendiği gibi müthiş başlayan The Salvation, son bölümde kendini klişelere tamamen teslim ederek bir parça can sıkıyor. Gene de Mads Mikkelsen hayranları bu sert intikam hikâyesini kaçırmak istemeyecektir.
12.04.2015 / 16:00 / Kadıköy Rexx
Yearning (Hasret, 2015)
The Nine Lives of Tomas Katz (2000) ve 2008’de tartışmalı bir şekilde Altın Portakal en iyi film ödülünü kazanan Pazar – Bir Ticaret Masalı (2008) gibi filmleriyle tanınan İngiliz yönetmen Ben Hopkins, Uluslararası Yarışma’da yer alan filmi Yearning ile objektifini İstanbul’a çevirmiş. Almanya’daki bir TV kanalı için belgesel çekmek üzere İstanbul’a gelen küçük bir film ekibi, soylulaştırma, göçmen işçiler, hükümete karşı direniş, şehirde yaşamını sürdüren farklı dinler ve kıyıda köşede kalmış hayatlar gibi konu başlıkları hakkında çekimler yapar. Kendini İstanbul’un öteki yüzünün çekiciliğine iyice kaptıran yönetmen, belgeseli unutup bir hayaletin peşine takılır. Yaşadığım şehri bir yabancının gözünden izlemeyi her zaman sevmişimdir. Yearning de bu anlamda ilgimi çeken bir film oldu. Evet, belki Hopkins yeni bir şey söylemiyor ama bildiğimiz şeylerin üzerinden arada bir tekrar geçmek de faydalıdır.
17.04.2015 / 16:00 / Beyoğlu Atlas
18.04.2015 / 11:00 / Kadıköy Rexx