İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenen 34. İstanbul Film Festivali’nde ikinci haftaya giriyoruz. Festivaldeki favorilerim Magical Girl, Marshland, Dead Snow 2 ve Li’l Quinquin. İzlediğim filmlere ait kısa notları paylaşmaya devam ediyorum. Hemen altlarında da filmlerin bir sonraki gösterim yeri ve tarihi bilgisi var. Herkese iyi festivaller!
Lost River (2014)
Son yılların gözde oyuncusu Ryan Gosling’in yazıp yönettiği Lost River, kafası karışık bir ilk film. Christina Hendricks, Iain De Caestecker ve Saoirse Ronan başrollerde yer alırken, onlara Doctor Who’nun sondan bir önceki doktoru Matt Smith, Gosling’in sevgilisi Eva Mendes, kötü adam rollerinin değişmez oyuncusu Ben Mendelsohn ve tüm çığlık kraliçelerinin kraliçesi Barbara Steele eşlik ediyor. Özenli renk ve ışık çalışmasıyla dikkat çeken Lost River, belli başlı etkileyici ‘an’lara sahip olsa da bir bütün olmayı beceremiyor. Fazlaca etkilendiği Only God Forgives’ın (2013) bir tık altında kalıyor.
13.04.2015 / 19:00 / Kadıköy Rexx
16.04.2015 / 16:00 / Beyoğlu Atlas 2
19.04.2015 / 19:00 / Beyoğlu Atlas
Forever (2014)
Forever, Margarita Manda tarafından yazılıp yönetilmiş, Yunanistan yapımı bir film. Tanınmış Yunan sinemacılardan Yorgos Tsemberopoulos bir röportajında şöyle demişti: “Dogtooth’dan önce herkes Angelopoulos’u taklit etmeye çalışıyordu. Şimdi herkes Dogtooth’u taklit etmeye çalışıyor.” Buradan hareketle, Angelopoulos’u taklit etmeye çalışan Forever’ın önüne zamanın gerisinde kalmış ya da demode gibi sıfatlar ulayabiliriz belki. Atina’da geçen filmde, iki yalnız insanın bir araya gelme hikâyesi anlatılıyor ya da vatman Costas’ın gişede feribot bileti satan Anna’yı görüp ona âşık olması ve onunla tanışıp bir araya gelme mücadelesi. Yönetmen Manda, filmi hakkında; “Sessizliğe ya da sessizlikle tanımını bulan zamana ağıtın filmini çekmek istedim” diyor. 87 dakikalık filmde ilk diyaloğun neredeyse altmışıncı dakikada gerçekleştiği düşünülürse, Forever için kesinlikle sessizliğin filmi diyebiliriz.
13.04.2015 / 21:30 / Ortaköy Feriye
14.04.2015 / 13:30 / Beyoğlu Atlas
16.04.2015 / 13:30 / Kadıköy Rexx 2
Prince (2015)
Sam de Jong’un ilk uzun metrajlı filmi Prince, Amsterdam varoşlarında var olma mücadelesi veren gençler üzerinden ‘gelin canlar bir olalım’ mesajı veriyor. Kısıtlı mekân ve kısıtlı oyuncu kullanımı gibi belirgin özellikler ile ucuz İngiliz suç filmleri gibi başlayan Prince, geleneksel sinema anlatımının dışına taşan anlatımı ile farkını ortaya koyuyor ancak fazla iyimser mesajı ile bir suç filmi olmaktan çıkıp masalları anımsatan bir iyi hal temennisine dönüşüyor.
Öteki Sinema için yazan: Murat Kızılca