Trash filmler deyince akla gelen ilk isimlerden birisidir Bruno Mattei. Onun ünü yaptığı filmlerin kalitesinden değil aksine kötü olmasından ve çeşitliliğinden kaynaklanmaktadır. 70 yaşlarında kaç yönetmen Mattei gibi Filipinlere çalışmak için gidip dijital video kullanmaya adapte olabilir? Jess Franco bunu yapmıştır ama uzak ülkelere gitmeye cesaret edememiştir.
Yaşayan Ölüler Adası Antonio Tentori’nin senaryosuyla Zombie, Erotic Night of The Living Dead ve Blind Dead filmlerine bazı dokundurmalar yaparken, günümüzde de Karayip Korsanları filminden modern etkilenmeler taşımaktadır. Mattei filmde kadınları sadece bir çığlık objesi olarak kullanmamış, erkekler gibi kadınları da birer savaşçıya dönüştürmüştür.
Yvette Yzon, Ronald Russo, Ydalia Suarez, Jim Gaines, Alvin Anson, Thomas Wallwort ve Miguel Franco ise filmde oynayan oyuncular. Yvette Yzon ve Ydalia Suarez filmd egzotik güzellikleriyle göze çarpıyorlar. Ayrıca Yzon’u Mattei’nin son WIP filmi Anima Persa’da da görmek mümkün.
Filmin özetine gelirsek; 1600 yılında bir İspanyol adasında askerler cesetlerle dolu bir arabaya eskort etmektedirler. bu cesetleri indirirlerken içlerinden bir tanesi düşer ve canlanır. şaşkınlığı üzerinden attıktan sonra kaptan canlanan adamın kafasına ateş alır fakat bu sırada bütün cesetler canlanmaya başlar.. artık askerler için kaçacak hiç bir yer yoktur. yaşayan ölüler askerleri katleder.
Günümüze gelindiğinde; yakıcı güneşin altında bir gemi belirir. herşey yolunda giderken bir arıza meydana gelir. Tam bu sırada içinden geçilemez bir sis bastırır ve gemiyi sarar. Gün ağarınca gemidekiler bir adada olduklarını farkederler fakat ada haritada yoktur. Kaptan Kirk adayı gezip tanımaya karar verir. bu sırada geminin mühendisi Max gemide kalıp arızalanan motoru tamir edecektir. 2 gruba ayrılırlar. Sharon, Mark ve Tao içecek bir şeyler ve yemek aramak için ayrılırlar. Diğerleri ise Kaptan Kirk ile adayı keşfetmeye başlarlar.
Kalın bitkilerin arasından Sharon haça benzer bir şeyler görür. Eski bir mezarlıktır bu. Sislerin arasında ise birisi belirir. Sharon yaklaşır ve korkunç gerçeği görürler. Bu korkunç bir yaratıktır üzerine atlar fakat Tao’nun fedakarlığı onu ölümden kurtarır. Adada bir yerde Kaptan Kirk ve adamları İspanyol özellikleri gösteren kalıntılar bulurlar. Bir kalenin içindedirler aniden zeminden bir parça Fred’in ayağına düşer. Diğerleri onu kurtarmaya gittiklerinde bir işkence odasında olduklarını farkederler. Bu eski odada Victoria latince yazılmış eski bir kitap bulur. Kirk birkaç satırını okur. Bu kitap tekrar canlanan insanların diğer canlanan insanlara saldırmasıyla ilgilidir.
Bu arada Max hala motoru tamir etmekle meşguldür bazı sesler duyar ve Kirk olduğunu düşünerek sese doğru yaklaşır ve gördüğü karşısında şok olur. Karşısında korkunç bir yaratık (yaşayan ölüler) vardır. Son bir hamleyle motoru çalıştırır ve motor infilak eder, gemi binlerce parçaya ayrılır. Adadakiler sesi duyar ve arkadaşları Max geminin içindedir. Gece bastırır herkes korkmaktadır geceyi geçirecek bir yer ararlar. tehlikeli ve gizemli bir adada mahsur kalmışlardır.
Gerçek ve gerçeküstü korkunç olayların yaşandığı hayatta kalma mücadelesinin anlatıldığı ilginç bir film.
GOMORRAHY.com: Island of the Living Dead trailer (downloadable 33.9 MB WMV file)
FilmExport Group: Island of the Living Dead trailer (downloadable 33.9 MB WMV file)
FilmExport Group: Island of the Living Dead (w/ synopsis)
Öteki Sinema için yazan Tolga Demirtaş
Biraz önce izledim bu Mattei trash’ini. (Benim izlediğim kopyada Vincent Dawn ismini kullanıyordu, kullandığı onlarca farklı isimden biri.)
Neresinden tutsan dökülen bir film. Gerçi hangi Mattei filmi öyle değil ki. Ne zaman ki harabelerin içine, zindanlara geliyorlar, film biraz ivme kazanıyor. Ama o kadar, birazcık.
Amma velakin ayağıyla yerde yanan sigarayı söndüren duyarlı zombiye çok güldüm. Poe’nun The Cask of Amontillado’suna yapılan gönderme ise pek etkileyici değildi. Zindandaki kelepçelenmiş zombileri yiyen fareleri görünce hemen aklıma Can tarafından taze yazılmış, gene bir Mattei filmi olan Rats-Notte di terrore geldi.
eski Bruno Mattei trash’lerine gore karsilastirirsan nasil bu peki Kizilca?
Çok daha kötü. Zaten ölmeden bir sene önce çekti bu filmi. 2007’de de bunun devam filmi olan Zombies: the Beginning’i çekerken 76 yaşında öldü. Sonra bir şeyler yapıp tamamlayıp piyasaya sürdüler o filmi de. (Birazdan onu izleyeceğim.)
Her ne kadar Mattei çok hazzettiğim bir yönetmen olmasa da 80’lerde çektiği filmlerdeki performansından uzak olduğunu söyleyebilirim. Gerçi zindanlarda geçen 2-3 sahneyi atmosfer açısından başarılı buldum ama bu süre filme oranladığında çok az kalıyor.
bende mattei nin erotik ve aksiyon-bilimkurgu filmlerini daha başarılı buluyorum korku filmlerine göre.