Afflicted (2013)

Kendine tema olarak paranormal ürpertileri ya da zombileri seçmeyen bir found footage bulmak kadar içimi ferahlatan bir sinematik keşif yok, sevgili Ötekisinema okurları…

Kanada yapımı bir proje olan Afflicted hem hikayesi, hem de düşük bütçesine rağmen ustalıkla kotardığı aksiyon sahneleri ile korku seyircilerinin kesinlikle kaçırmaması gereken bir yapım olarak radarımıza yansımış durumda. Üzerine odaklandığı konu için devrimsel nitelikte yenilikler sunmasa da eldeki materyali değerlendirme kabiliyeti bile takdiri hakeden cinsten bir film ile karşı karşıyayız.

Afflicted, beynindeki kan damarlarının anormal yapısından ötürü hayati tehlike altındaki Derek’in son günlerini mutlu geçirmek için dünya turu yapmaya karar vermesi ile başlıyor. Bu turda Derek’e en yakın arkadaşı Clif yoldaşlık edecek, ikili yaşadıkları her deneyimi “Ends of The Earth” isimli bloglarında insanlarla paylaşacaktır. Avrupa’nın çeşitli şehirlerinde gezen Derek ve Clif’in yolu doğal olarak Paris’e de düşer. Burada bir barda tanıştığı Audrey isimli kadınla otel odasına giden Derek gecenin ilerleyen saatlerinde arkadaşları tarafından baygın ve kanlar içinde bulunur. Gece olanları hatırlamayan kahramanımız ertesi gün tura kaldığı yerden devam etme kararı alır, ancak kısa süre sonra işlerin artık genç adam için daha farklı ilerlemeye başladığını anlarız. Derek gün boyu halsizlik yaşamakta, yediği şeylerin çoğunu kusmaktadır. Öte yandan Derek’teki değişim sadece olumsuz yönde değildir, gece olduğunda fiziksel olarak akıl almaz ölçüde toparlanmakta, çıplak elle dev kayaları parçalayabildiği gibi motorsikletle yarışa girebilecek kadar hızlı da koşmaktadır. Artık yolculuğu bitirme fikri rafa kaldırılmıştır, Derek ve Clif’in öncelikli görevi Paris’te gerçekleşen olayın ardından Derek’e tam olarak ne olduğunu bulmaktır. Zamanla anlaşılacak olan ise tüm bu süper güçlerin yan etkisinin gündüz halsizliğinden çok daha fazlası olduğudur.

Derek Lee ve Clif Prowse’nin yazıp yönetip oynadıkları (hatta karakter isimlerini bile aynen korudukları) Afflicted, elindeki bütçenin asgari sınırlarını seyirciye hiç yansıtmayan bir yapım. 318.000 dolarlık bir bütçe (özellikle türün hasılat rekortmeni filmlerini referans alırsak) found footage sineması üretmek için çok da düşük bir meblağ sayılmayabilir, ancak filmin Avrupa’nın farklı şehirlerini kendine mekan seçmesi ve özellikle ikinci yarısında barındırdığı yoğun aksiyon düşünüldüğünde kesinlikle zor bir işin başarıldığını anlıyoruz. Filmin bu bütçeyle yarattığı teknik başarı bir yandan da found footage’in farklı türlerde filmlere de uygun bir format olabileceğinin sinyalini veriyor. Uzun yıllardan beri birincil gözden izlenen aksiyon pek çok seyirci için heyecan verici olmuş, ancak tatmin edici kaliteye ancak son yıllarda özellikle video klip sektöründe ulaşılabilmişti. Afflicted’in aksiyonu birinci şahıs gözüyle taşımadaki kabiliyeti gerçekten uzun süredir beklediğimiz bir şey. (1995’te bu işe girişen Strange Days’in 42 milyon dolarlık bütçesinin büyük kısmı Afflicted’tekine benzer aksiyon sekanslarının kotarılmasına ayrılmıştı, aradan geçen 20 senenin bazı şeylerin maliyetini ne derece değiştirdiğini görünce insan şaşırmadan edemiyor).

Filmin hikayesine yukarıdaki özetten daha fazla değinmek istemiyorum. Korku ayağı için seçilen tema her ne kadar ilk yarım saatte net bir şekilde kavransa da film hakkında öncesinde az okuma yapmış biri olarak bunun keşfini kendi başıma yapmak güzel bir deneyimdi, sizden bunu esirgemek istemem. Tek diyeceğim filmin alışıldık bir temayı çok orijinal olmamasına rağmen eksikliğini hissettiğimiz bir perspektiften işlediği. Afflicted’in hikayesinin sürükleyiciliği aslında found footage formatıyla kazandığını itiraf etmek de gerek, hikaye daha standart bir teknikle sunulsaydı seyircinin ilgisi kısa zamanda yitebilirdi; seçilen formatın gerçekten işlev sahibi olduğu bir durum söz konusu (Bu arada filmi izlerken gizemli Derek ile Audrey’in yaşadığı gece insanın aklına ilk V/H/S filmindeki “Amateur Night” kısa metrajını anımsatıyor, seyretmediyseniz ihmal etmeyin).

Şu çok da uzun olmayan lafımızın özeti, kendini korku sinemasının derinliklerine saklamış Afflicted fırsatını bulursanız kesinlikle şans vermeniz gereken bir iş. Seyrettiğiniz için pişman olma ihtimaliniz gerçekten düşük. Filmin hasılat başarısızlığına rağmen eleştirmenlerden iyi notlar aldığını ve Uluslararası Toronto Film Festivali’nde En İyi İlk Film ödülü kazandığını da ekleyelim. Arada böyle işlere denk gelmek insana gerçekten keyif veriyor.