Amazon Women on the Moon için düşündükçe gülmekten yarıldığım bir film desem yeter herhalde. En güzeli sanırım TV’lerimizin blockbuster’lardan alabildiğine uzak olduğu ’98 öncesi dönemde, daha birçok B filmine yakın zamanda izlemiş olmamdı. İzlememiş olsaydım ve şimdi şu an bu filmi buradan okuyor olsaydım, inanın kendimi çok bahtsız hisederdim.
Film birkaç çılgın yönetmenin hiçbir sabit kazığa bağlı kalmayacak bir proje için biraraya gelmesinden oluşmuş ve ortaya inanılmaz güzel bir absürd komedi başyapıtı çıkmış. (Her ne kadar fazla bileni olmasa da bu film zihinsel sinefil tatmini yönünden gerçek bir hazinedir, buna inanabilirsiniz.)
Filmin konusu diyeceksiniz. Evet! Filmde konu yok! (Gerçekten öyle) Filmin hemen başında bir korsan gemisi bir ticaret gemisine bordalıyor (”Video Pirates” adlı ksıa hayali film) ve kısa bir dövüşün ardından korsanlar malları yağmalamaya başlıyorlar. Anlıyoruz ki, mallar video kasetler korsanlar da tabii ki “korsan filmciler”, (kesinlikle zekice!) gözlerine ekstirdikleri filmleri bir çıkartıp takıyorlar ve tüm film takılıp çıkartılan kasetler arası gördüğümüz görüntülerden oluşuyor. (Yazması söylemekten daha zor emin olun ama filmi izlediğinizde ne demek istediğim çok iyi anlaşılacaktır) Tabii -hayali- filmin genelindeki öykü trash bilimkurgunun şahlarından Barbarella ve Flash Gordon‘a birer saygı duruşu denilebilecek olan “Amazon Women on the Moon”: Bu film, ana filmin sonuna dek birkaç kez karşımıza daha çıkan paketin temel kısa filmi…Tabii öncelikle -hayali- filmimizin içindeki kısa -ve yine hayali!- filmleri çeken nispeten tanınmış yönetmenleri belirtelim , neyle karşı karşıya olduğumuz anlaşılsın!
*Joe Dante (The Howling, Piranha, Gremlins)
*John Landis (Masters of Horror, Three Amigos, Spies Like Us, American Werewolf in London, Blues Brothers… Tabii Michael Jackson’un Thriller ve Black or White kliplerindeki yönetmenliğini de unutmamak gerek)
*Robert K. Weiss (Naked Gun serileri)
İsimlerini sayamadığım birçok isim de kült olmuş Twilight Zone dizisinin senaryo ekibindeydi, onu da belirtelim.
Hah! Nerede kalmıştık, dünya yine tehlikedeydi ve aya bir yolculuk gerekiyordu.Oraya gönderilen astronotlar canavar yaratıklar ve savaşçı kadınların hüküm sürdüğü bir yerle karşılaştılar.Kendi taraflarına kattıkları Amazon savaşçılarla birlikte dünyayı kurtarıp oaraya geri dönebilecekler miydi? Ana öykü “Amazons on the Moon” birçok yerden kesilmiş haliyle diğer öykülerin bittiği yerlerden aralıkla filme konulmuş.Nedenini tahmin etmek zor değil: Sanırım “birkaç” -yine hayali!- yaramaz sahne var ve yönetmen aklınca otosansür koyduğunu hissettirmeye çalışmış (Gerçekten çok zekice!) “Reckless Youth” filminde kızışan kız arkadaşının zorlaması ile eczaneye girip prezervatif alması gereken bir gencin dramı var, “bir konuşabilse…” diyorsunuz ama konuşunca… Herşey çığırından çıkıyor, mükemmel bir randevu gecesi ancak bu kadar anlamsızlaşabilirdi! “Video Date” paketteki favori filmim. Bu filmde evde yanlız kaldığı anda bir porno kaseti takan bir gencin trajik öyküsü var. Filmdeki kışkırtıcı kadınla önce first person yemek yeniyor ve ardından… kaseti kiralayan talihsiz için kanıtsız bir ölüm! Peki nasıl gerçekleşiyor, izleyip görmeniz gerek! (Benzer şekilde 80lerdeki Penthouse filmlerinde oynamış olanların bu filmleri ti’ye aldıkları benzer bir öykü “Penthose Video” da pakette yeralmakta) “Art Sale” adlı kısa öyküyse sanat filmleri ve müzelerle ilgili dalgasını geçen bir komedi tufanı! “Son of Invincible Man” H.G. Wells’in “görünmez adam” kitabının kahramanının bugune dek bize hiç tanıtılmamış oğlunun hiç anlatılmamış ölüm hikayesini gözler önüne seriyor! Filmde bunun gibi yaklaşık 15 civarı -hayali!- kısa film var.
Film tüm Grindhouse sineması gibi ahım şahım oyuncular yerine tanınmamış isimleri öne çıkartıp tanınmışları kısa rollerde gösteriyor bize (Tarantino ve Rodriguez bunu Grindhouse projesinde aynen yapmıştı ki ben yakında video kaseti çıkacak -hayali!- film fragmanları ve aralarda kopup tekrar sarılan film bantları, yapay olarak eskitilmiş yerler vs gibi pek çok şey yüzünden ikilinin bu filmi izlememiş olabileceğine inanmıyorum) Filmde tanıdıkları için Huey Lewis, Carrie Fisher, Kelly Preston, Rosanna Arquette, David Gutenberg ve Michelle Pfeiffer var.Filmde mizahın en asili de var tuvalet mizahının en dibi de! Hatta film bazen kontrolden çıkıp soft porno görüntülere bile başvuruyor , ama filme ilk 10 dakikada ısındıysanız komedi anlayışı nereye saparsa sapsın anında affediyorsunuz.Tıpkı küçük bir çocuğa yaramazlığından ötürü asla kızamayacağınız gibi… Film her türe ve temaya dalıyor , koemdi anlayışınız ne olursa olsun film sizi vurmuş zaten. Ama filmin asıl zeki tarafı Grindhouse filmi olduğunu asla reddetmemesi, aksi bir tür olmaya çalışmaması olmuş. Filme tek tek yorum yapamayacağım zira tek tek bunlardan bahsetmek filmin dehasına gerçekten acımasız bir hakaret olur. Bilmeniz gereken tek şey bu filmi ne yapıp ne edip izlemek olsun! İzleyemeden giderseniz gözünüz açık gidersiniz ha, söylemesi benden!
Bugünlerde D&R’larda 2.99 TL’ye satılmakta. Tükenmeden alın!