“Bu bir film. Bu, yaşam ve ölüm arasında duran bir adam hakkında bir film.”
Eski Yugoslavya’nın ve Çingeneler Zamanı’nın yönetmeni Emir Kusturica’nın, Amerika’da çektiği ilk film Arizona Rüyası (1992). Berlin Film Festivali’nden Jüri Özel Ödülü sahibi. Türkiye’de hayli sevilen ve çok sayıda konser vermiş olan Goran Bregovic’in filme yaptığı müzikler ise yönetmenin havaya doğru yükselen karakterleri gibi, Arizona Rüyası’nı ‘yükseltiyor’. Bilindiği üzere, filmin başrol oyuncusu Johnny Depp. Depp, bu filmden üç yıl sonra, sanki Arizona Rüyası’nın bir devam filmi olan, Dead Man (Jim Jarmusch, 1995) filminde sürdürecektir varoluş yolculuğunu.
Arizona Rüyası’nda Depp, genç yaştaki Axel karakterini canlandırıyor. Bir haber, bir düş, bir fırtına ya da bir aşk onu nereye savuruyorsa oraya sürükleniyor Axel. Ünlü sinema eleştirmeni Roger Ebert da bu bakımdan, ‘filmi izlemekten vazgeçemeyeceksiniz’ demiş. Çünkü Ebert’e göre bu filmde, ne seyirci ve muhtemelen ne de perdedeki karakterler az sonra neler olabileceği konusunda bir fikre sahiptirler.
Filmde, yaşlılar yaşlı oldukları için, gençler genç oldukları için acı çekiyorlar. Bu film, aslen bir büyüme hikayesi. Rilke’nin dediği gibi, herkes ölümü bir tohum gibi kendi içinde taşıyor. İç sıkıntısı ile birlikte… Ve olgunlaşma ölüme dek sürüyor.
Arizona Rüyası bir hayli hüzünlü, hatta trajik ama aynı zamanda tüm Kusturica filmlerinde olduğu gibi, ‘çılgınca’ eğlenceli. Axel’ın amcasını komedyen Jerry Lewis oynuyor, kuzenini Vincent Gallo. Bu iki karakter büyük ölçüde filmin eğlence yükünü taşıyor. Axel’in arızalı aşıklarını canlandıranlar Faye Dunaway ve Lili Taylor.
Arizona Rüyası’nda yaşamla ölüm, düşle gerçek ve sinemayla yaşam sarmaşık gibi birbirine dolanmış, ayrılmıyor. Bu sarmaşığın sinema dalında örneğin, Paul Leger karakterini canlandıran Gallo’nun, Hitchcock’un Kuzey Kuzeybatı, Scorsese’nin Kızgın Boğa ve Coppola’nın Baba filmleri ile nasıl atıştığını izlemek, her zaman keyif veriyor.
Hayatta kendine bir yer arayan, bulamayan, bulup kaybeden ya da kaybedip bulan herkes için ama özellikle her daim yenilenen genç kuşaklar için önemli bir uğrak noktası, Arizona Rüyası.
Öteki Sinema için yazan: Oğuzhan Ersümer