Keşke Bir Senaryosu Olsaydı: The Sea of Trees (2017)
Matthew McConaughey, Ken Watanabe ve Naomi Watts gibi isimlerden oluşan güçlü oyuncu kadrosu da ne yazık ki çaresiz biçimde heba olup gitmiş.
alt kültür sinema yayını
The Girl on the Train / Trendeki Kız (2016)
Trendeki Kız şüphesiz yılın merak edilen filmlerinden biri. Herkesin aklındaki soru filmin yeni bir Gone Girl olup olmayacağı elbette.
Bir Ekonomik Krizin Anatomisi
Farklı perspektiflerden meseleyi ele alan üç film sayesinde 2008 ekonomik krizinin bir röntgenini çekebilir, işin boyutlarını kavrayabiliriz.
Hollywood’dan Yeni Bir Epik Remake: Ben-Hur
Timur Bekmambetov’un hangi saiklerle yeniden çektiğini anlamakta zorlandığımız Ben-Hur son yılların en ciddiye alınmayacak yeniden çevrimlerinden biri maalesef.
Kan Bağı ve Mel Gibson’ın Önlenemez Düşüşü
Kan Bağı, karakterleri yarım yamalak, entrikası zayıf, inandırıcılık konusunda bile kendini zora sokmayan, üstelik yönetmenlik adına da düşük seviyede bir film.
Independence Day: Resurgence (2016)
Kurtuluş Günü: Yeni Tehdit, Roland Emmerich’in elindeki devasa bütçeyi nasıl çarçur ettiğini görmekten gayrı anlamı olmayan, yer yer bir hayli sıkıcılaşan bir izlencelik.
Now You See Me 2 (2016)
Now You See Me 2. Birinci sınıf oyuncuları izlemenin vereceği keyif size yetecekse eğer, uzun süresi ve son tahlilde sıkıcı hikayesine rağmen, tercih sizindir, salonlar sizi bekler.
Race / Rüzgarın Oğlu (2016)
4 ya da 6 bölümlük bir minidizi malzemesine sahip olan Race / Rüzgarın Oğlu'nun ne derece başarılı olduğu tartışmalı bir konu maalesef.
Kelvin Tong’dan: 7. Gün / The Offering (2016)
Kelvin Tong'a “Hollywood filmi çeken ilk Singapurlu yönetmen” unvanını getiren 7. Gün ülkemizde de vizyon şansı buluyor.
X-Men: Apocalypse (2016)
Marvel’in X-Men evreninde kaybolup gidenler için yeni ve en azından yarattığı beklentiler itibariyle heyecan verici bir macera var sırada: X-Men: Apocalypse...
Howl / Dehşet Treni (2015)
Trende geçen ve gerilim dozu yüksek başka birçok film var ama Dehşet Treni (Howl) maalesef onlardan biri değil.
Aslı Dururken Bu Film İzlenmez
Kült film İşkence Odası’nı yeniden uyarlayan ve berbat bir iş çıkararak "aslı dururken bu film izlenmez” dememize sebep olan Hollywood bakın başka hangi rezaletlere imza atmış.
İşkence Odası / Martyrs (2015)
Doğru dürüst bir gerilim, insanı oturduğu yerde huzursuz eden bir korku atmosferi de olmayınca, film, özellikle de korku sineması meraklıları için tam bir işkenceye dönüşüyor!
Ölümcül Oyun / Goodnight Mommy (2014)
Ölümcül Oyun’un bazı sahneleri yılın en korkunç sahneleri olmaya aday, o denli ustalıklı bir rejiye sahip. Bu filme korkmak, hatta korkudan donakalmak arzusuyla gidenler kesinlikle pişman olmayacak.
Ceset / Nekro (2015)
Pınar Sinan’ın ilk uzun metrajlı filmi Ceset sinemamızda pek görmediğimiz bir konuyu işliyor ve sırf bu anlamda bile merak uyandırdığını itiraf etmek gerek.
Charlie Kaufman’ın Muhteşem Dönüşü: Anomalisa (2015)
Otel odalarının insanı yalnızlaştıran ve kendisiyle yüzleştirmeye davet eden bir hali var. Anomalisa’yı izlediğimde aklıma gelenlerden biri buydu...