blank

Beter böcek! beter böcek! beter böcek! ve gösteri başlasın.

blankMaitland çifti hayatları kocaman evlerinde geçen birbirini çok seven, uyumlu ve klasik bir çifttir. Bay Maitland evlerinin çatı katında calypso müziğinin eşliğinde keyifle yaşadıkları kasabanın maketini yaparken Bayan Maitland ise ona duvar kâğıdı ve boya seçerek eşlik eder. Tatillerini yine evlerinin huzurlu ortamında geçirmeye karar verdikleri bir gün maket için boya almak üzere yola düşerler. Küçük kırmızı köprüden geçerek kasabaya gelir ve acele ile alışverişlerini yapıp yine aynı köprüden geçmek suretiyle eve gideceklerdir ki kader buna izin vermez. Ölürler.

Öldüklerini anlamaları biraz zaman alan çift acemi ölülere yardım eden bir kuruluşun gönderdiği kitabı okuyarak bundan sonra ne yapmaları gerektiğine karar vermeye çalışır. Nitekim onlar daha bu işte yenidirler. Evlerinden çıkıp cennete ya da cehenneme gitmenin yolunu bulmaları gerekiyordur lakin evlerinin kapısından adımlarını her attıklarında o korkunç canavarla burun buruna gelirler. Çiftimiz yapacak bir şey olmadığına karar verip normal alışkanlıklarını devam ettirirler. Ama her şey diledikleri gibi olmaz. Hain emlakçi onlar yaşarken yerine getiremediği hayalini gerçekleştirip evi Deetz çiftine satar. Evin babası sadece para yapacak işlerle kafasını bozmuş bir adamdır. Tek istediği bu sessiz kasabada biraz huzur bulmak ve yine de para kazanmaktır. Evin annesi yaptığı acayip heykellerle sanata kendini adamış bir kişiliktir. Kızları Lydia’ya gelince tam bir gençlik bunalımının kucağında elinden fotoğraf makinesi düşmeyen ve siyah giysilerinden ödün vermeyen bir garip çocuktur. Her daim intihar etmeye hazır olması da işleri pek kolaylaştırmaz. Çift eve gelir gelmez Bayan Deetz iç mimar olan Otho ile beraber bu yapının çehresini değiştirmeye karar verir. Maitland’lar ise bu işten hiç memnun değillerdir. Bu davetsiz misafirleri evlerinden neye mal olursa olsun çıkarmaya karar verirler. Kafalarını kesip önlerinde korkunç hallere girmek, çarşafa bürünüp çığlıklarla ortalıkta gezinmek ve misafirlerin ortasında calypso müziğinin hareketli ritimlerini insanların bedenlerine gark etmek yaptıkları sonuçsuz eylemlerin arasında yer almaktadır. Bu arada evin kızı olan Lydia’yı da sevmeye başlamışlardır. Bayan Maitland tüm bu eylemlerden sonra kocasına dönüp sorar. Kimseyi korkutamıyoruz neden hayalet olduk ki? Kocası bu durumda yardım almalarını önerir.

blank

Derken ortaya beter bir böcek çıkar ve eğlence tam orada başlar. Üç kere bu ismi söylediğiniz anda yanınızdayım diyen reklamla tüm dünyaları değişir. Bu garip yaratık Harward iş ekonomisi mezunudur. Pahalı tatilleri ve 600 yıldır dokunmak nasip olmamasına rağmen kadınları sever. Ayrıca 167 kez şeytan çıkarma filmini seyretmiş bir ruh bilimcidir. Ve evi bu tatlı çift için insan istilasından kurtarmaya taliptir. Gerçi çiftin danışmanı olarak atanan ve ölü futbol takımından fırsat bulduğu sürece yeni ölülere yardım etmeye çalışan kadın onun adını bile anmayın demiştir ama mecburiyet eli kolu bağlar.

blank

Dilimize beter böcek olarak çevrilen bu Tim Burton klasiği eğlenceli havasıyla izleyeni kendine çekmeyi çok iyi bilen fantastiklerden biri oldu ve kültlerin arasında yerini aldı. Tim Burton asıl adı Betelgeuse takımyıldızından esinlenerek yaptığı film( ki beter böceğimizin mezar taşında da bu isim yazmaktadır) 92 dakikalık bir seyirlik. Filme yarı müzikal havası veren Harry Belafonte’nin yerinize oturtmayan şarkıları ile de akılda kalıcıdır. Kırmızı gelinlik de pek şık duruyormuş canım diye düşündüğüm yapım 1988’de seyirci karşısındaki yerini aldı. O gün bu gündür bence Tim Burton ustanın en keyifli yapımlarından biridir. Keşke benim evde de hayaletler olsa da bende keyifle bir döktürsem hayallerini kafama çakan bu yapımın senaryosunu Michael Mcdowell ve Larry Wilson üstlenmiştir. Film müzikleri hemen hemen her filmine imza atan Danny Elfman’a ait.

blank

Oyuncu kadrosunda ise Alec Baldwin, Geena Davis, Michael Keaton ve Winona Rydar’ı görmek mümkün. Özellikle beter böcek rolünde ki Michael Keaton bana kalırsa hayatının performansını sergilemiştir. Ayrıca Winona Rydar’ın o duru yüzü ve sakin oyunculuğu da seyretmeye değer…

Genellikle hayaletler bir evi istila ettiğinde insanların sorunlarına eğilen yapımların inadına bu film hayaletlerin sorunlarına keyifli bir görsellikle yaklaşmasının yanı sıra gülmeye ihtiyaç duyanlara çare olabilir. Eviniz de insan istilası mı var üç kere bu filmi seyredin belki bir beter böcek de size düşer. Keyifli seslenmeler…

blank

Melahat Yılmaz Özberk

1981 Ankara doğumlu... Anadolu Üniversitesi Türk dili ve Edebiyatı bölümünde okuyor. Gölge- e Dergi ve Öteki Sinema’da çeşitli film eleştirileri ve hikâyeler yazıyor. Tek dileği yazacak sözlerinin bitmemesi ve bunları sayfalara dökebilmek…

5 Comments Leave a Reply

  1. Melahat Yılmaz, öncelikle bir Tim Burton hayranı olarak üst üste yazdığınız Tim Burton filmleri için teşekkürler.Benim için, yazdıklarınız bir hediye gibi oldu.Beetlejuice,benim en sevdiğim filmlerden biridir.Ayrıca 3 kere değil daha fazla kez seyretmişimdir.Tim Burton filmlerinde müzik, -gerek filmlerinde gerekse animasyonlarında- filmin bir parçası olmuştur.Bence filmlerinin büyüsünü de biraz müzik verir.Unutulmaya yüz tutmuş bu filmi hatırlattığınız için tekrar sağolun.Mutlaka izlenmesi gereken bir film,izlemeyenlere şiddetle öneririm..

  2. Bu filmi çocukken korkarak izlerdim ama korktugum halde de izlemeden duramazdım.

  3. ben teşekkür ederim. yazdıklarınız da benim için hediye oldu yerdil.

  4. Hayatımda izlediğim en iyi komedi filmlerinden biriydi. Cebinden birseyler ararken çıkarıp elemanlara yılanlar veriyordu, bir de ölmüş Amerikan Futbolu takımı vardı. Çok komik diyaloglar vardı.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

blank

Öteki'den Haber Al

Buna da Bir Bak!

blank

Jigoku no banken: Akai Megan / The Red Spectacles (1987)

The Red Spectacles, The Kerberos Saga olarak bilinen Mamoru Oshii’nin
blank

Berbat Bir Çizgi Roman Uyarlaması: Green Lantern

Yeşil Fener (Green Latern), çizgi romanın altın çağı denen 1940'larda