bçAdam Film’in bloggerlar için düzenlediği bir öğle yemeğinde Behzat Ç. Ankara Yanıyor ekibinden senarist Ercan Mehmet Erdem, Fatih Artman (Harun) ve İnanç Konukçu (Hayalet) ile bir araya geldik. Ortam son derece dost muhabbeti görüntüsündeydi. Üçü de sıcakkanlı insanlar, zaten Ercan Mehmet Erdem ile Öteki Sinema için ikinci sezon başlamadan ufak bir röportaj yapmıştım. İsmimi söyleyince soyadımı getirecek kadar zehir bir hafızası varmış onu da gördüm. Hatta “Bir sitede 5 günde bir bölümü yazıyorum demişsiniz” diye bir soru gelirken beni işaret ederek “Röportajı yapan bu arkadaş olabilir” deyince gülme krizine giriyordum.

Dediğim gibi arkadaş ortamında geçen bir muhabbet olduğundan klasik röportaj tadında soru cevaplı bir yazı yazamayacağım. Aldığım notlardan bir derleme yapıyorum sadece.

Öncelikle Ercan Mehmet Erdem olayın başından itibaren anlattı. Emrah Serbes ile aynı evi paylaşırken, daha Behzat Ç. Bir word dosyası iken karakterleri tanıdığından dizi serüveninde hiç yabancılık çekmediğini anlattı. Roman dizi arasındaki değişiklikleri anlatırken Yaprak Dökümü gibi dizilerin bir romanı sezonlar boyunca anlattığını, oysa Behzat Ç.’nin daha ilk bölümde birinci romanı işlediğinden bahsetti. “Üzerine ben 95 bölüm daha yazdım” dedi (hep parantez içinde “gülüşmeler” yazmak istemiştim kısmet bugüne imiş). Romanı aslında sadece bir başlangıç noktası olarak aldıklarını söyledi. Romanda olmamasına rağmen Ercüment, Barbaros gibi bir dolu yeni karakter yarattığını ancak bunların hepsinin romanın ruhuna sadık karakterler olduğunun altını çizdi.

Behzat’ın “cinayetçi” olmasının avantajını yaşadığını, hayatın her bölümünden hikayeler anlatabildiğini, bu noktada konunun iyi malzeme sağladığını söyledi. Yoksa Amerikan dizisini alıp aynı dilde Türk dizisine dönüştürmenin ikna edici olmadığını belirtti. Temel meselesinin hiçbir zaman cinayetin nasıl çözüldüğünü bilimsel tekniklerle, adli tıp, dna verileri gibi kavramlarla anlatmak olmadığını, bir cinayetinin arka planındaki sosyo-politik, ekonomik sıkıntıları ortaya çıkarmaya çalıştığını anlattı.

Behzat Ç Ankara Yanıyor Söyleşi 1

Fatih Artman’a Harun’un konuşmalarında doğaçlama mı yapıldığı sorulduğunda %99 senaryoya sadık kaldıklarını, Akbaba’nın evi bölümünde sadece Trafo muhabbetini İnanç Konukçu’nun çıkardığını söyledi.

Akbaba’nın evi bölümünün konusu açılınca o bölümde deneysel bir iş yapmak istediğini söyleyen Ercan Mehmet Erdem, bir önceki bölüm “Gece uzun mevzu derin sabaha kadar konuşacağız” diye bittiğini, sonraki bölümde araya cinayet sıkıştırmayı bu yüzden istemediğini, tek odada geçen bir bölüm yazmak istediğini, bunu Serdar Akar’a gece 01:30’da mesajla bildirdiğini cevap gelmeyince “Tamam tamam yapmıyorum” diye mesaj atarak vazgeçtiğini, sabah Serdar Akar’ın ise “şahane fikirmiş, neden vazgeçtin” diye attığı mesaj ile uyandığını anlattı.

En çok sevdikleri bölüm sorulunca Adam Film Kurumsal İletişim Koordinatörü Velhan Çantay kendisinin favorisinin menemen bölümü olduğunu ama genel olarak her bölümün sevdiği anları olduğunu, bu kadar emek harcayınca hepsini çocukları gibi gördüklerini anlattı.

Behzat Ç Ankara Yanıyor Söyleşi 2

Dizideki aşk mevzuları konuşulmaya başlanınca Ercan Mehmet Erdem gelen cinsiyetçi eleştirilerden bahsetti. “Sürekli beraber gezen adamlar, işleri güçleri ceset, kaba bir dünya kendiliğinden gelişen bir dil oluşuyor” diyerek eleştirilere katılmadığını, özellikle tüm kadın karakterleri çok güçlü yazdığını söyledi. Özellikle erkek dili ile aşağılanan, ezilen bir kadın karakter kurmamaya özen gösterdiğini belirtti.

Trans kadınların anlatıldığı bölümü örnek vererek senaryoyu LGBT’ye göndererek düzeltme istediğini, bilinçaltında kaçırdığı şeyler olabileceği için bu kadar hassas davrandıklarını vurguladı. Dizideki aşk hikayelerinin gücünün de güçlü kadınlara bağlı olduğunu belirtti. Behzat’ın savcı karısının altında çalışmasının bile özellikle yapılmış bir hamle olduğunu söyledi.

Ekibin beraber çalışmaktan zevk almasının dizinin başarısını da arttırdığı konuşuldu. Yönetmen, senarist, oyuncular hep birlikte çalıştığını bunun da diziyi etkilediğinden bahsedildi.

Ercan Mehmet Erdem dizide kara komediden faydalandığını da belirtti. Espri yapıp güldürmek yerine durumdan kaynaklanan mizahtan yararlandıklarını, bunun da çok sert sahnelerden sonra seyirciyi rahatlatmak için kullandıklarını söyledi.

Behzat Ç Ankara Yanıyor Söyleşi 3

Gezi sürecine değindiğimizde dizi yayında olsa çok fazla malzeme çıkacağı konuşuldu. Ancak filmin senaryosunun Gezi’den çok önce yazılıp tamamlandığını, filmde benzerlikler görülebileceğini ama Gezi ile ilgisi olmadığı söylendi. Serdar Akar’ın bir röportajında bazı sahnelerin Gezi’ye çok yakın durduğunu fark ettiklerini ve bunları çıkardıklarını söylediğini ilettiğimde, Ercan Mehmet Erdem filmi seyrettiğini, senaryodan çıkarılmış bir şey olmadığını belirtti. Velhan Çantay ise Behzat Ç.  için kaleme aldıkları birçok şeyin daha yayına girmeden olduğunu, sonrasında şu yüzden Behzat Ç.’de böyle bir şey oldu gibi tepkiler geldiğini anlattı. Behzat ve Savcı Esra karakterlerinin evliliği buna örnek olarak verildi.

Ben “Artık sansürsüz bir DVD istiyoruz” diye galeyana gelince, Velhan Çantay kendilerinin de bunu istediğini ancak kayıt kanala gittikten sonra kanalın malı olduğunu, yapımcının bu konuda yapabileceği bir şey olmadığını belirtti. Yine de çıkmayan candan ümit kesilmez tabi.

Sosyal Medya’da dizi ile ilgili konuşmaları takip edip etmedikleri sorulunca Ercan Mehmet Erdem takip ettiğini, örneğin senaristin ölümü bölümünde Oğuz Atay hikayesi kurduğunu bir çok kişinin detaylarıyla anlattığını görünce çok mutlu olduğunu, böylelikle yazdıklarının bir yerlere gittiğini görebildiğini söyledi. Bunun da cesaretini arttırdığını belirtti.

Behzat Ç Ankara Yanıyor Söyleşi 4

Yeni film hakkında tabi ser verip sır verilmiyor ama ekibi nasıl bulacağız diye sordum. Behzat Amiri uzaklara giderken bırakmıştık ve film bundan bir yıl sonrasında başlıyor. Cinayet büro’ya yeni bir baş komiser atanmıştır. Himmet baş komiser ekipte huzursuzluk yaratmaktadır. Cevdet karakteri yok. Nedeni de evlilik sonrası cinayeti bırakması, onun yerine ekipte Sadi Celil Cengiz var. Serenay Sarıkaya Ercüment’in kadını olarak dizide yer alıyor.  Ayrıca Ercüment’i yazmanın kendisi için ayrı bir mutluluk olduğunu söyleyen Ercan Mehmet Erdem, Nejat İşler’in oyunculuğunu övdü. Bu aralar medya tarafından sıklıkla üstüne gidilen oyuncunun da arkasında durduğunu göstermiş oldu.

Ercan Mehmet Erdem yeni projelerinin içinde internete yönelik bir dizi olabileceğini, oranın diline uygun daha özgür bir projeyi ileride hayata geçirebileceklerini söyledi. Ama bir sonraki projesinin direkt bir polis hikayesi olmayacağını, gene hızlı, sokaktan, cinayetlerin de olduğu ama daha insana dair bir karakter hikayesi üzerinde çalıştığını belirtti.

Ayrıca sorduğum “Madem yazan benim çeken de ben olmalıyım diyor musunuz?” sorusuna yönetmenliği ileride düşünebileceğini, ikinci filmde sürekli Serdar Akar’ın yanında oturup yönetmenliği çözmeye çalıştığını belirtti.

Bu güzel sohbeti böylece noktaladık ve ikinci film Behzat Ç. Ankara Yanıyor için sabırsızlanmaya devam ettik. Fotoğraflar ve organizasyon için Adam Film ve Berna Mutlu Aytekin’e teşekkürler.

blank

Masis Üşenmez

1979 İstanbul doğumlu yazar ilk sinema deneyimini Superman ve Star Wars’la yaşayıp kendini çizgi roman ve bilim kurgu dünyasına atar. 2006 yılında "Öteki Sinema" kadrosuna katılır ve sitenin gelişiminde önemli rol üstlenir. Halen Öteki Sinema'da editörlük ve Cinedergi'de yazarlık yapmaktadır.

2 Comments Leave a Reply

  1. “Erdal ve Canan karakterinin evliliği buna örnek olarak verildi.”

    Burada Behzat (Erdal Beşikçioğlu) ve Savcı Esra (Canan Ergüder) evliliğinden bahsediliyor sanırım. Dikkatten kaçmış.

  2. Düzeltme için teşekkürler, canlandırdıkları karakterler yazacaktım atlamışım.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

blank

Öteki'den Haber Al

Buna da Bir Bak!

blank

Naci Anıl Konya: ‘Hepimiz solucan yemi olacağız’

Dünyanın gidişatına dikkat çekmek için kıyamet sonrası bir filme imza

Ferhat Özmen: ‘Festivallerin koşullarını bizim belirlememiz gerekiyor’

Son filmi Sokak Sineması’yla bir çocuğun dünyasındaki sokak ve sinema