Zenne ve Çekmeceler filmlerinin yapımcısı Bulut Reyhan ile yapımcı kimliğinin yanında kısa filmlere destek olmak için açtığı Shortbyshort ile ilgili konuştuk, detayları öğrendik… Kısa filmin yolu ve yolları konusunda bilgi aldık…
Öteki Sinema için söyleşen: Banu Bozdemir
Öncelikle böyle bir site yapmak fikri nereden geldi?
Sinema dünyasında yapımcı olarak film yapmaya çalışırken bu sektörde sadece yapımcı olarak kendi filmlerimi yapmak için değil aynı zamanda sinema için de neler yapabilirim diye araştırmaya başladım. Aslında uzunca bir zaman önceden kısa film ve filmcileri dışarıdan takip etmeye başlamıştım. Çünkü biliyorum ki orada uzun filme geçecek yapımcı arayışında olan yönetmenler var ve ben de yeni bir proje, yeni bir yönetmen arayışında olduğum için öncelikle bu platformu, geleceğimdeki partnerlerimle tanışma fırsatı olarak düşünmüştüm. Bu konuya yoğunlaştıkça, kısa filmcilerin festivaller ve sonrasında sadece kendi imkânlarıyla filmlerini tanıttıklarını ve bu mücadelede aslında kendi çevrelerinden çıkmakta zorlandıklarını, bazılarının uzun filme geçemeyip küstüklerini gördüm. Bunun üzerine geçmiş iş hayatımdan öğrendiklerimle bu arkadaşlarıma nasıl kaynak yaratabilirim arayışına yöneldim. Böylece Shortbyshort hayata geçti. Bu sitenin aslında herkesin sitesi olması için uğraş veriyorum. Her filmin bir seyircisi, bir kitlesi olduğuna inanıyorum. Kısa filmleri yolda yürürken gördüğümüz herkesin bilmesi gerektiğini düşünüyorum, bu nedenle de hepsinin izlenmesi için böyle bir platformun olmasını mutlak görüyorum.
Sitede bahsediyorsunuz ama amacını bir kez de sizden dinlesek?
Bu sitenin birçok amacı var. Öncelikle kısa filmlerini çeken yönetmenlerimize maddi kaynak bulacak projeler yaratmak, sokaktaki insanların kısa filmi tanımasını sağlamak, kısa filmcilerin kendilerini gösterebilecekleri bir platform yaratmak aynı zamanda yatırımcıların ve yapımcıların özgürce bu platformda gezerek yeni yönetmenlerle tanışmalarını sağlamak ve ilgilerini çeken yönetmeni takip etmelerine aracı olmak. Ayrıca bugün yeni mecraların yaratıldığı bir zamandayız. İçerik yaratmak ve yaratıcıları keşfetmek ve onların gelişimlerini gözlemlemek adına da bir platforma ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Zaten çıkış noktamız: ileride yeni bir yönetmen belki artık festivallerden değil internetten dünyaya adını duyuracak. Herkesin her geçen gün akıllı mobil telefonlarına daha da bağımlı hale geldiği ve her ihtiyacını mobil olarak giderdiği yeni dünyada kısa filmlerin daha çok talep göreceğine ve kendi kitlesini yaratacağına inanıyorum.
İlgi düzlemi nasıl, yeterince soru, başvuru ya da katılım oluyor mu?
İlk günden beri bu konuda hiç acelemiz olmadığını; zamanla anlaşılacağımızı ve bize inananlarla yol alacağımızı söyledim. Şu anda giderek artan bir ivme kazanmaya başladık. Bu platformun tüm sinemacıların sitesi olsun istiyorum. Misyonu sinemayla ilgili herkese dokunmak, bu nedenle de ne kadar çok kişi anlar ve sahip çıkarsa o kadar büyüyeceğine inanıyorum.
Aslında yapımcısınız, kısa filmlere yapımcı olarak destek verdiniz mi bugüne kadar?
Bugüne kadar resmi yapımcı olarak değil ama desteklediğim kısa film projeleri var. Bunlardan biri de Kapan. Kapan adlı kısa filmin yönetmeni Korhan Günay’ın Yapım Lab’de başlayan bu projesini Canan Çelik’le filmleştirdiği dönem, ben de bu süreçte onlarla yer aldım. Hatta birlikte yapacağımız uzun metraj projemiz böylece ortaya çıktı. Shortbyshort ile tam da yapmak istediğim işbirliklerine iyi bir örnek oluşturduğunu düşünüyorum.
Ülkemizde birçok kısa film festivali var, orada kısa filmci arkadaşlar filmlerini gösterme, yarıştırma imkânı buluyor ama siz sanırım internetin ve yurt dışındaki festivallerin gücünden bahsediyorsunuz biraz da… Shortbyshort herhangi bir etkinlik bünyesinde bir faaliyette yer aldı mı şimdiye kadar ve misyonu neydi?
Shortbyshort ilk resmi olarak Antalya Film Forum’dan davet aldı ve oradaki etkinliklerde yer aldı. AFF’nin en güzel taraflarından biri olan kahvaltı buluşmalarında ise çok güzel bir sohbet gerçekleştirdik, kısa film yapan arkadaşlarımla beklentilerini, karşılaştıkları güçlükleri, ihtiyaçlarını ve neler yapabileceğimizi tartıştık. Yaratıcı olan her şeye açık olacak bir platform. Şu an misyon yüklenmek için erken olduğunu düşünüyorum ama önceliğimiz hem kısa film dünyasına hem de seyirciye bizi anlatmak. Suç ve Ceza Festivali’nde de bir yönetmen ve bir kısa film festivali yapan arkadaşlarımla, “Kısa film özel bir alan mı, yoksa uzun metraja giden yolda önemli bir kilometre taşı mı olacak?” konulu bir panel düzenledik.
Kısa filmcilerin ihtiyacı olan, eksikliğini duydukları şeyler nelerdir sizce?
Öncelikle tabii ki maddi kaynak eksikliği duyuyorlar. Bu hem yapım sürecinde hem de festivallere katılma sürecinde karşılarına çıkıyor. Ayrıca tanıtım konusunda da büyük eksiklik duyuyorlar ki bunun için de düşündüğümüz ve gerçekleştirmek istediğimiz projelerimiz var. Aynı zamanda maalesef prodüksiyonlarda birçok eksik ve güçlükle karşılaşıyorlar. Elimizden geldiğince onlara bu konuda da destek vermek amacımız.
Festivallerle iletişim halinde olacak mısınız ya da fonlar ve kültür bakanlığıyla ilgili?
Festivaller bizim yaşam alanımız. Şu an elimizden geldiğince yurtiçi festivalleri takip ediyoruz. Hedeflediğimiz film sayısına ulaştığımız zaman ise Shortbyshort’u artık yurtdışı festivallerin marketlerinde görmeye başlayacaksınız. Fonlar ve Kültür Bakanlığı ile iletişim içinde olacağız. Kısa film yapan arkadaşlarımıza elimizden geldiğince bu fonlar ve festivaller ile ilgili bilgiler vermeye çalışacağız.
Son olarak neler söylersiniz?
Şu an Shortbyshort olarak biz festival yolculuğunu bitirmiş kısa filmleri platformumuzda görmek istiyoruz. İleride Shortbyshort geliştikçe burada kısa film galaları, beraber festival yolculukları ve şu anda daha erken olduğu için açıklamasını sonradan yapacağımız çalışmalarımız olacak. Biz bu yolculuğu birlikte yapmak istiyoruz. Bu yüzden hepimize iyi gelecek bütün önerilere açığız.
Short by Short Türkiyedeki kısa film sektörü için faydalı ve gerekli bir projedir. Bulut bey’i tebrik ediyorum…