Bukowski ile Pulp Diyarına Çizgili Yolculuk

Bütün Atlar Kaybetmeye KoşarPis Moruğun anılarının en sevilen incilerini, ustalar ustası çizer Matthias Schultheiss’in fazlasıyla kafa açan çizimleriyle buluşturan Bütün Atlar Kaybetmeye Koşar nihayet geçtiğimiz ay Flaneur kanatları altında ülkemiz sınırlarından da geçmeyi başardı. Bukowski’nin 8 kısa öyküsünün yer aldığı bu çizgi külliyat, 2013 yılında ayrıksı yapıtlarla yüzümüzü güldüren Flaneur’ün 2014 yılında da koleksiyonumuzun güzide köşesinde kendisine yer bulacak zımba gibi çizgi romanlarla bizleri selamlayacağının müjdesini veriyor adeta!

Öteki Sinema için inceleyen ve yazan: Fatih Yürür

Bukowski ve telaffuz krizinin miri Schultheiss ikilisinin bu zamana kadar ellerinden çıkmış eserlerin kaymak kıvamında kısa çizgi öyküler perdah ettiği bir gerçek. Schultheiss, nev-i şahsına münhasır çizgileriyle bezediği Bell’s Theorem, Talk Dirty, Daddy ve Woman On The River gibisinden çizgi serilere markasını kazımış bir üst yetenek! Kendisi ayrıca bu saydığım orta çapta saykodelik eserlerinin yanı sıra Totem, El Vibora, Blue ve Comic Art gibi dergilerin de gedikli yeteneklerinden biri olan usta çizerin, Bukowski hikâyelerinin yapışkan rutubetini solutma konusundaki başarısı pek de tartışmaya açık değil aslında!

Bu iki eski toprağın birlikteliği, çizgi roman seçkisinde yer alan her öykünün kendine has bir grafik dil kazanmasına da ön ayak olmuş diyebilmek de pekala mümkün. Bir Bukowski klasiği olan İki Ayyaş’ın ferah planlara denk düşen ve göze seyir zevki yaşatan ayrıntılı çizimleri, Bukowski’nin libidal ibresini tavana vurduran 300 Kiloluk Fahişe’nin karanlık klostrofobisi, Mezbaha Çengelleri’nin neredeyse ‘hack and slash’ formuna bürünen atmosferi, Katiller’in tarama zengini detayları, Henry Beckett’in göze ve dile aynı oranda tesir eden keyifli öykü anlatımı, ya da Günde 95 Cent’e New York’un okuyucuyu çizim aralarına hapseden metropolik detayları… Schultheiss ve Bukowski ikilisinin gevezelik abidesine dönüşen şık paslaşmaları, her öykünün farklı bir dokuya kavuştuğu bir çizgi külliyat çıkarmış karşımıza adeta!

Daha önce Thomas Ott külliyatıyla bizleri buluşturan, Reinhard Kleist’in Cash-Her Yer Karanlık’ı, Jean Pierre Gibrat’ın Erteleyiş’i gibi ülkemizde yeni nesil çizgi roman takipçileri için halihazırda keşif değeri olan lezzetli eserlerin yanı sıra geçtiğimiz yıl Deligücük-Zifirname seçkisi sayesinde de önünde şapka çıkardığımız Flaneur’ün imza attığı yılın diğer bir önemli sürprizi ise 70. yaş gününde ülkemiz hudutlarından giren, Jim Morrison çizgi romanı olmuştu… Eh! Doğal olarak sıradaki adımı da dört gözle bekliyoruz!

blank

Fatih Yürür

İlk sinema deneyimi, bir Stephen King uyarlaması olan “Geri Döndüler” olmuştur. Yazmaya başladığı dönem ise aslen lise yıllarıdır. Saçma sapan korku hikayeleri kaleme almaktadır ve asıl amacı bir gün bunları görselleştirebilmektir. Çeşitli platformlarda oyun incelemeleri ve film eleştirileri yazar. Yaratmış olduğu RüyadaM adında bir animasyon ve çizgi hikaye karakteri bulunmaktadır.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

blank

Öteki'den Haber Al

Buna da Bir Bak!

blank

Çizgili Hayat Kılavuzu ve Türkiye’de Çizgi Roman

Bildiğiniz üzere ülkemizde çizgi roman tarihi neredeyse Cumhuriyetimizin ilan tarihi
blank

Avustralya’da Çizgili Haftasonu

Can Yalçınkaya'nın Avustralya'da düzenlenen Inkers Thinkers sempozyumundan ve OZ Comic-Con