Çizgi romanlar üniversitelerde eğitim amaçlı kullanılabilir mi? Daha da önemlisi, çizgi romanlar akademik olarak incelenebilir mi? Ya da incelenmeli midir? Yüksek lisans tezini L-Manyak ve Lombak dergilerindeki çizgi romanlar üzerine yapan zatım için bu sorunun cevabı belli. Çizgi romanlar da her sanat ya da iletişim aracı gibi, bize toplumlar, kültürler ve yerleşik tavırlar hakkında bilgi verir ve dolayısıyla akademik bir yaklaşımı hak ederler.
Son dönemde çizgi romanlara yönelik olan akademik araştırma ilgisi, yurtdışındaki üniversitelerin ders programlarına da sızmaya başladı. Bilhassa İngiliz Edebiyatı bölümlerinde grafik romanların okuma listelerine sızmaya başladığını görmek mümkün. Geçtiğimiz günlerde, ABD’deki West Liberty üniversitesinde Gaphic Narratives (Grafik Anlatılar) adlı bir anadalın açıldığı haberini okuduk ve böylece “çizgi roman alanında lisans derecesine sahip olma” kavramının doğuşuna şahit olduk.
Her ne kadar coğrafi mesafeler, mali durum, hayat koşuşturmacası böyle bir dereceye sahip olmamıza engel olsa da, internet teknolojisinin nimetleri sayesinde ABD’deki bir üniversiteden çizgi romanlarla ilgili bir ders almamız artık mümkün. MOOC (Massive Open Online Courses – Büyük Ölçekli Açık Çevrimiçi Dersler) adlı sistem içinde, kullanıcılar farklı üniversitelerden, internet üzerinden ücretsiz dersler alabiliyorlar. Bu dersler arasında İngilizce yazma teknikleri, Amerikan tarihi, sosyal medya, film noir’lar ve daha bir cok ilgi cekici konu yer alıyor. Bunlar arasında benim en çok ilgimi çeken ise Christina Blanch adlı bir öğretim üyesinin Ball State University dahilinde verdiği Gender Through Comics (Çizgi Romanlar Aracılığıyla Toplumsal Cinsiyet) oldu.
Şunu belirtmemde fayda var: doktorasını henüz birkaç hafta önce tamamlamış ve 26 yıllık öğrencilik hayatına noktayı koymuş biri olarak bu dersi almaya karar vermem hala öğrenciliğe doymadığımın bir kanıtı mı, yoksa biten öğrencilikle beraber kayıp giden gençliğe son bir tutunma çabası mı, bilmiyorum! Öğrenciliğe başlamamla, çizgi roman tutkum yaşıt sayılır. Belki de öğrencilik hayatıma noktayı bu şekilde koymam anlamlı olacak… Şaka bir yana, çevrimiçi eğitim üniversitelerin ve akademisyenlerin geleceğini yakından ilgilendiren bir konu. Bu konuda biraz daha bilgi sahibi olabilmek için de insanın sevdiği bir konuda ders alması bir şans diye düşünüyorum.
Gender Through Comics’e geri dönmek gerekirse, altı haftalık bir sertifika programı olarak tasarlanmış bu ders, adından anlaşılacağı üzere, çizgi romanlar üzerinden toplumsal cinsiyet kimliklerini tartışmayı hedefliyor. Biyolojik cinsiyet (sex) ve toplumsal cinsiyet (gender) arasındaki farklılıklar ve bu alandaki akademik tartışmalar üzerine bir literatür taraması sunan derste, dersin hocası Christina Blanch konuları 5’er dakika civarında youtube videoları ve metinler aracılığıyla anlatıyor. Çeşitli forum başlıkları altında, dünyanın her yerinden 7000 civarında kayıtlı öğrenci çizgi roman ve toplumsal cinsiyet konularını, Blanch’ın sorduğu sorular çerçevesinde tartışıyor. Dersi geçmek için, her hafta Blanch’ın yüklediği modülleri incelemek gerekiyor. Her hafta sonunda kısa bir quiz veya başka bir ödev yer alıyor. Fakat dersin sonunda öğrenciler bir not, ya da herhangi bir kredi kazanmıyorlar. Ders, sadece “ömür boyu öğrenim” prensibine hizmet ediyor.
Gender Through Comics’deki tartışmalara katılmak için her hafta Blanch tarafından belirlenen çizgi romanları okumak gerekiyor. Bunlar arasında Terry Moore’un Strangers in Paradise ve Rachel Rising serileri, Mark Waid’in Superman: Birthright serisi, Brian K. Vaughan’ın Y the Last Man’i gibi grafik romanların yanısıra, Batman, Swamp Thing, Captain Marvel, Ms Marvel, Wonder Woman, Secret Six gibi serilere de yer veriliyor. Dersin güzel bir başka tarafı da, bu çizgi romanların yaratıcılarıyla yapılan detaylı röportajlar. Öğrenciler dersin arayüzündeki forumlar ya da Twitter aracılığıyla sanatçılara canlı olarak soru sorabiliyor ve bu sorulara canlı olarak yayınlanan videolar aracılığıyla cevap alabiliyorlar.
Önümüzdeki altı hafta boyunca, dersle ilgili görüşlerimi Öteki Sinema’dan ve Twitter hesabımdan paylaşacağım. Çizgi romanlar ve/veya toplumsal cinsiyet konusuna ilgi duyanları beklerim.
sevgili yalçınkaya öncelikle yazı için teşekkür ederim biz öteki sinema takipçilerine hem grafik romanlarla ilgili bir haber okuttuğunuz hemde kendimiz gibi düşünenler olduğunu kanıtladığınız için bu teşekkür. Ben güzel sanatlarda lisans öğrencisiyken hala bitirme projesi yerine tez yazılırdı (yaşımız ortaya çıkıyor evet) bende 2005 yılında tez olarak ”Resim Sanatı ve Çizgi Roman Bağlamında Yeni Kozmoslar Yaratma” adı altında bir tez yazmıştım. Bugün tekrar baktığımda çok acemice şeyler yazdığımı görsemde demek istediğim çizgi romanlar özellikle güzel sanatlar ve sosyolojiyle ilgili fakültelerde tabi ki de eğitim amaçlı kullanılabilir ve akademik olarak da incelenebilir olmalı. Örnek olarak Dokuz Eylül Üniversitesinde Korkut Öztekin’nin ”Bir Kültürel Direniş Aracı Olarak Japon Çizgi Romanı: Manga” verilebilir. Teşekkürler iyi çalışmalar.
Murat Bey, teşekkürler yorumunuz için. Aynı fikirde olmamıza sevindim. Bitirme tezinizin konusu da ilgi çekici. Türkiye’de çizgi roman piyasasında bir hareketlilik var, bunun yavaş yavaş akademiye de yansıyacağını düşünüyorum. Korkut Öztekin’in çalışmasından haberdarım, fakat henüz okuma fırsatım olmadı. İlk fırsatta edinip okunmayı planlıyorum.
tezinizi bol görsel malzemeyle kitaplaştırırsanız seviniriz.
Niyetim var, Baki Bey. Ilginiz icin tesekkurler.