Popüler kültür çok acayip bir şey… Öyle kuvvetli ittiriyor ki adamı “Bunu seyret, bunu ye, bunu iç!”  diye, 2 yıl öncesinde ne yazılmış, ne çizilmiş kimsenin haberi yok artık. Malum, 2 gün sonra vizyona girecek bir blockbuster var: “Wrath of the Titans”…

3D marifetinin de etkisiyle epey bir popüler olacak ve “ne filmdi yaw” dedirtecek bu yapımın aslında bir “remake” olduğundan ise sinema seyircisi bihaber! Oysa ben herkes biliyor sanıyordum. O yüzden Öteki Sinema olarak cinsliğimizi yapıp yeni film yerine eski filmi okurlarımıza tanıtmayı boynumuzun borcu bilirim. (Dana na naa nannn!)

blankClash of Titans (1981) objelerin kare kare fotoğrafını çekerek sonra birleştirmek usülüyle yapılan ve adına stop-motion denen tekniğin en büyük üstadı Ray Harryhausen’in başyapıtı. Ray Harryhausen meslek hayatı boyunca bu tekniği kullanarak pek çok canavara hayat verdi ve benim için çok önemli olan “The Golden Voyage of Sinbad”, “Jason and Argonauts” “The Valley of Gwanghi” gibi filmlere imza attı. Hatta son yazdığım film olmasa Spielberg “Jurassic Park”ı çekecek ilhamı bulamazdı diye yazabilecek kadar da iddialıyım.

Ray Harryhausen’in verdiği ilham o kadar kuvvetli oldu ki, Steven Spielberg, George Lucas, Peter Jackson gibi fantazya üstadlarının içine onun çektiği filmler sayesinde ateş düştü. Öyle ki onun efektlerini yaptığı filmler oyuncusuyla, yönetmeniyle değil üstadın ismi ile pazarlanırdı. Ama her güzel şey gibi stop-motion tekniği de eskidi ve yerini CGI (Computer Generated images)  denen ruhsuz efekt teknolojilerine bıraktı.

İşte “Clash of the Titans”, stop-motion animasyon için lunaparkın ışıkları sönmeden önce yapılmış son filmdir. 1981 yılında Ray Harryhausen’in en büyük projesi olarak hayata geçti ve çekildikten sonra tüm dünyada fantazya meraklısı milyonlarca seyirci tarafından büyük bir sevinçle karşılandı. Zeus rolünde Laurence Olivier, Afrodit rolünde Ursula Andress’in oynadığı mitolojik  hikayenin çok güçlü olmasının yanında Kraken, Pegasus, Medusa ve pek çok Ray Harryhausen canavarının bu kadar bol bir şekilde endam edişi filmi çok özel bir yere taşıdı.

Filmi izleyen zamane çocuklarından biri ekşi sözlükte hissiyatını şu cümlelerle dile getirmiş “Çok sevdiğim çocukluk filmlerimden biridir…. TRT pazar sabahı kuşağı filmidir… Filmi hatırlayan var mı bilmiyorum ama döneme göre çok başarılıdır. Mitolojik bir hikayedir. Zeus’un oğlu Perseus’un sevgilisi Andromeda’yı kurtarmak için giriştiği macerayı konu alır. Çocukken izlemişseniz Medusa sahnesi altına sıçırtır. Pegasus’un ihtişamı, Calibos’un dramı etkiler insanı… Yakın geçmişte tekrar izleme fırsatı buldum, çok sağlam nostalji oldu. Şimdi tek isteğim bu filmi önce sevgilim sonra ileride çocuklarımla izlemektir….

“Clash of the Titans”, belki de “On Emir” adlı filmin etkisiyle olacak (Niye diye sormayın) “Son Emir / Cennetin Kapısı” adı ile ülkemizde gösterime girdi. Bu film aynı zamanda 1942’den beri sektörde animatör olarak çalışan büyük ustanın şık bir veda edişi olarak da yorumlandı ve kıymetlendi. Bu arada meraklısına notlar: Filmdeki “Calibos”  bazı sahneleri aktör Neil McCarthy bazı sahneleri de stop-motion olarak canlandırılan tek sinema karakteridir. Orijinal senaryoda diyalogsuz ve tamamen efektlerle kotarılacakken senarist BeverlyCross tarafından yazılan yeni sahneler sebebiyle Harryhausen bir oyuncu oynatmak zorunda kalmıştır. Calibos’un dönemi için çok başarılı makyajları ise Neil Mccarthy tarafından yapılmış… Bu arada filmin ufak bir hırsızlık numarası da mevcut ama biz buna esinlenme diyelim. Filmdeki “Altın Baykuş Bubo” açıkça R2D2’ye özenilerek yaratılmış bir karakter ama en az onun kadar eğlenceli olduğu gerçek… Medusa sahneleri için ise efekt ekibi tam üç ay çalışmış

blank

Yarın, 2010 Clash of the Titans ihtişamla gösterime giriyor. Ben de ilk gösteriminde filmi izliyor olacağım. Umudum ufacık bir yerinde de olsa çocukluğumun en kıymetli filmlerinden biri olan asıl Clash of the Titans filmine ve Ray Harryhausen’e küçük bir selam çakılmasıdır.

Naftalin kokulu filmlerle yine sizlerle olacağız “Öteki” ile kalın.

blank

blank

Murat Tolga Şen

Murat Tolga Şen, sinema eleştirmeni, senarist ve oyuncudur. Öteki Sinema'nın kurucusudur ve OFCS (Online Film Critics Society) üyesidir. 2012-2023 yılları arasında Medyaradar sitesinde TV sektörüne dair eleştiriler kaleme almış, 2014-2016 sezonunda Okan Bayülgen’in Dada Dandinista adlı programının yazı grubunu yönetmiştir. Ayrıca 2017-2019 yılları arasında Antalya Sinema Derneği’nin danışmanlığını yapmış ve 2014-2023 yılları arasında Eğlenceli Cinayetler Kumpanyası’nda oyunculuk yapmıştır. Şen, "Bir Notanın Hikayesi" adlı belgeselin senaryo yazarı ve "Bir İz - Madımak" belgeselinin danışmanıdır. Yazılarına Beyazperde ve Öteki Sinema'da devam etmektedir.

6 Comments Leave a Reply

  1. guzel bir yazi olmus filmde benim favori sahnem perseusun medusa ile kasilasma sahnesidir. —————-Jason and Argonautstaki favori sahnem bircok kisinin favorisi olan iskeletlerle kavga sahnesi …adamda sinema aski var simdikilerinde bilgisayar efekti var……..

  2. Ahh ahh… Çocukluğumun filmi. Hele Medusa ne etkilemişti beni. Çok sonradan Harryhausen’in içinde olduğu, kesinlikle daha başarılı bulduğum filmleri de izledim. Yetmedi arşivime özenle kattım. Şu anda her ne kadar filmi biraz şişik bulsam da demode olmuş fantastiğini çok severim. Şimdi kimilerine “basit” gelen efektlerden zamanında aldığım tadı, şimdi aynı yaşta olan birisinin yeniden çeviriminden alabileceğine nedense (!) inanmıyorum. Önyargı işte…

  3. Evet trt bir pazar sabahı vermişti bu filmi.Beni asıl korkutan Medusa başkaydı,onu da cuma gecesi korku kuşağında vermişlerdi(Mitolojik Korku diye bir kategori var mıdır?)yakınlarda dvd olarak raflarda gördüm onu da.

  4. Yıllar önce kadıköy as sinemasında izlediğim bir filmdi.posteri görünce resmen çocukluğuma döndüm.13-14 yaşlarına bu filmi izlemek acaip eğlenceli ve heyecan vericiydi.harry hamlin ve ursula andress o dönem bayağı meşhurdu.hatta hamlin,in o dönem tv,de meşhur bir diziside vardı.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

blank

Öteki'den Haber Al

Buna da Bir Bak!

blank

The Alligator People (1959)

Alligator People, eski bilim kurgulara gülüp, çocuksu bir şekilde kendini
blank

Ses Çıkartırsan Ölürsün: A Quiet Place (2018)

Bu filmi izlemeye girerken patlamış mısır falan almayı aklınızdan bile