Combat Shock (1986), 1980’lerin en önemli, unutulmuş, kült, bağımsız filmlerinden biri.
Hayatım boyunca izlediğim en depresif filmlerden biri olan Combat Shock, Vietnam sonrası eve dönen gazi Frankie’nin fakirlik ve sefalet içinde dipsiz bir kuyuya sürüklenişini anlatıyor. Combat Shock için Eraserhead (1977) kadar boğucu, Taxi Driver (1976) kadar inatçı bir film desek abartmış olmayız. Tabi Combat Shock’un çok ama çok düşük bir bütçeye sahip olduğunun da altını çizerek…
Savaştan döndükten sonra Frankie, New York’un ücra bir köşesinde fahişeler, katiller ve sokak çeteleri içinde ailesiyle birlikte yaşam mücadelesi vermektedir. Frankie’nin yeni doğmuş bebeği muhtemelen orduda tabi tutulduğu kimyasal deneyler sonrası korkunç bir şekilde deforme ve hasta doğmuştur. Devlet’in görmezden geldiği, ekonomik yıkım içindeki Frankie ve ailesinin bu umutsuz yaşam mücadelesinin sonu, kapkaranlıktır… Frankie’nin dramı, tam da gazetelerin üçüncü sayfalarındaki vahşet ve şiddet haberlerinden fırlamış gibidir.
Genç yönetmen Buddy Giovinazzo, bu ilk film denemesinde başrolde daha önce hiç bir aktörlük tecrübesi bulunmayan kardeşini oynatmış. Buddy Giovinazzo, elinde 40 sayfalık bir senaryo ile New York sokaklarında dolaşıp, sadece ailesinin yardımlarıyla, başka hiçbiryerden tek kuruş yardım almadan çekimleri tamamlamış. Sonrasında Combat Shock, kült Troma şirketinin sahibi Lloyd Kaufman tarafından keşvedilince filmin yıldızı parlamış. Troma, normal olarak Toxic Avenger (1984) gibi komedi ağırlıklı filmlerin şirketi olmasına rağmen, Combat Shock’u sahiplenerek dağıtımını üstlenmiş. O günden bugüne de film kült statüsüne ulaşmış.
Kütüphanelerimizde İlk Kan (1982), The Exterminator‘ın (1980) yanında yer alması gereken Combat Shock, bu yaz Troma tarafından 25. yıl dönümü özel versiyonu adı altında harika bir yeni DVD sürümüne kavuşmuştu. Depresiflik, vahşet ve sefalet unsurlarıyla seyirciye saldıran bu bütçesiz ama yürekli filmi bütün sinemaseverlere yürekten tavsiye ediyorum.
”Combat Shock belirli bir çağa ait olmayan, ebedi bir film.” William Lustig, Maniac (1980), Maniac Cop (1988)
”Bu filmi izlerken bileklerinizi kesmek isteyebilirsiniz…” John McNaughton, Henry The Portrait of A Serial Killer (1986)
”Harap eden bir kabus… 1980’lerin en güçlü ve taviz vermeyen bağımsız filmlerinden biri.” Mitch Davis, Fantasia Film Festival
Gördüğüm en rahatsız edici film. Hayatımda bu kadar insanı dibe sokan bir film izlememiştim zamanında sıcağı sıcağına adlı reality şovda anlatılan karanlık öyküler kadar gerçekçi. Amerikan toplumunun vietnam savaşından ne kadar olumsuz etkilendiğinin resmi gibi adeta bu kadar az bilinmesi sanırım gerçek bir yenilgiyi anlatması. +30 yaş üstü bir kereye mahsus bu filmi mutlaka bulup izlemeli diğerleri izlemesin hayat yine de güzel.