Saklı kalmış bir çizgiromanı keşfetmek nasıl büyük bir haz yaratıyorsa, o çizgiromanı raflardaki mahkumiyetine sürükleyen trajik süreç de aynı şekilde üzüyor beni. Vertigo’nun 2007-2008 arasında yayınlanmış 19 sayılık serisi Crossing Midnight, sektörde zarlarını doğru atabilse belki de Vertigo’nun en popüler çalışmalarından biri olabilirdi. Mike Carey’in yazdığı bu sıradışı korku-fantazi eseri yazık ki düşük hasılattan erken sonlandırılmak zorunda kalmış, gene de kısa yayın ömrüne başarıyla kotarılmış bir modern Uzakdoğu masalını sıkıştırabilmiş. Crossing Midnight, Vertigosever her çizgiroman okurunun kesinlikle tecrübe etmesi gereken bir eser.

Kai ve Toshi, Nagazaki’de yaşayan ikiz kardeşlerdir. İkizlerin babaları, onlar doğmadan önce büyükannenin ısrarı üzerine aile yadigarı adak sandığına doğacak çocuk(lar) için dua eder. İkizler doğup büyüdüğünde ise ailenin hayatı Aratsu adında gizemli bir adamın ziyaretiyle baştan aşağı değişir. Aratsu “köşelerin ve uçların” efendisidir ve keskin her şeye mutlak hakimiyeti vardır. Bunun yanında aile yadigarı adak sandığı da Aratsu’ya aittir ve yıllar önce edilen duanın karşılığını istemektedir. İkizlerden Toshi, esrarengiz bir şekilde hiçbir keskin cisim tarafından zarar görememektedir ve keskinliğin efendisi duanın karşılığı olarak Toshi’yi yanına almaya kararlıdır. Aratsu ikizleri üç kere ziyaret edecek ve Toshi’den üç kere rızasıyla gelmesini isteyecektir. Reddedilmek ise Aratsu için kendisine yapılabilecek en büyük hakarettir.

Crossing Midnight, Vertigo’nun modern mitolojilere dayalı serilere ağırlık verdiği bir dönemin ürünü. Sandman, Hellblazer gibi örnekleri dışarıda tutarsak,  2000’lerin ikinci yarısında modern mitoloji fikriyle start almış Vertigo serilerinden en ünlüsü Fables idi. Yunan mitolojisini günümüz Londra’sına taşıyan Greek Street ve geleneksel Japon fantazyasını ustalıkla kullanan Crossing Midnight ise eleştirmenlerin beğenisini kazanan ama maddi olarak Vertigo’ya zarar getiren çalışmalar oldular. Serinin yaratıcısı Mike Carey, Crossing Midnight’ı yazarken Junti Ito, Hideshi Hino gibi korku mangası üstadlarını örnek almış ve ortaya onların yarattığı tedirginlik duygusunu layıkıyla hissettiren ama onları taklit etmeyen, özgün bir korku hikayesi çıkmış. Özellikle serinin ilk dört beş sayılık kısmı bir sürü cevapsız soruyu barındırmasından ötürü tam bir korku mangası tadı veriyor. Seri ilerlediğinde ise bu korku dozu azalıyor ve yerini fantezi almaya başlıyor. Hikayenin ikinci yarısında tasvir edilen, doğaüstü varlıkların Tokyo’nun sokaklarında gizlice yaşadığı fikri de işleniş itibariyle insanın aklına Neil Gailman’ın Neverwhere’ini getiriyor. Serinin finaline yaklaştığımızda ise fantezinin tam gaz epikleştiğini, kadim tanrıların ve ihtişamlı orduların panelleri ziyaret ettiğini görüyoruz. 19 sayı, bir hikayenin bu kadar çok türde konaklaması için başta az gelebilir ancak Mike Carey’in her sayfayı oldukça verimli kullandığını belirtmek gerek.

Mike Carey’i hikaye anlatıcılığı için gerçekten kutlamak gerekiyor, sonuçta devam etmeyeceğini bildiği bir seriye gene de yüksek motivasyonla yaklaşmayı ve belki de çok büyük ölçekli düşündüğü Crossing Midnight’ı gayet tatmin edici bir finalle bitirmeyi başarmış. Çoğu yazar bunu yapmıyor ve küçük ama sadık hayran kitlesini yadsıyıp orta karar bir finali yeterli görüyor (Beni en çok yaralayan örnek Dark Horse’un 2004-2008 arası ülkemizde de yayınlanan 50 sayılık Conan serisiydi). Serinin çizimleri ise ne yazık ki hikaye kadar etkileyici değil, bu yüzden kredinin büyük kısmını yazara vermekte sakınca görmüyorum. Crossing Midnight hem Mike Carey gibi anlatımı kuvvetli bir yazarı tanımak hem de Japon kültürünün ve manga disiplininin Amerikan çizgiromanına nasıl iyi bir şekilde taşınabileceğini anlamak için okunması gereken bir seri.

Kapanış notu: Normalde ucu açık finalleri sevmem ama ne yalan söyleyeyim, Carey’in Crossing Midnight için bu numaraya yattığını gördüğümde gülümsemeden edemedim. Umarım ileride serinin potansiyelini anlayan birileri çıkar da kaldığımız yerden devam ederiz.

Öteki Sinema için yazan: YK

blank

Misafir Koltuğu

Öteki Sinema ekibine henüz katılmamış ya da başka sitelerde yazan dostlarımız her fırsatta harika yazılarla sitemize destek veriyor. Size de okuması ve paylaşması kalıyor...

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

blank

Öteki'den Haber Al

Buna da Bir Bak!

blank

Garth Ennis’ten Uç Noktada Dehşet: Crossed

Crossed, istila/salgın duygusunu doyasıya sunan ve zombi alt türüne unutulan
blank

Çizgi Romanlar, Toplumsal Cinsiyet, Online Eğitim

Çizgi romanlar üniversitelerde eğitim amaçlı kullanılabilir mi? Daha da önemlisi,