“O zaman dans!!! Renk!!!”
Sinema tarihinin simgeleşmiş sahnelerinden biri de büyük usta Jean-Luc Godard’ın Bande à part’ındaki dans sahnesidir. Daha sonra (Hartley ve Tarantino başta olmak üzere) birçok sinemacıyı doğrudan etkilemiştir. Sinemanın kalıplaşmış kurallarını zorlamaya (çoğu zaman da yıkmaya) bayılan Godard’ın karakterlerini tanıtmak için kullanmayı seçtiği, “Madison” olarak da bilinen sahneyi izlemeye başladığınızda yarıda bırakmanız mümkün değildir.
Öteki Sinema için yazan: Murat Kızılca
Godard’dan hareketle sinema tarihinin en “umulmadık” anlarında boy gösteren dans sahnelerinden oluşan bir seçki hazırlamaya çalıştım. Doğal olarak müzikalleri ve dans filmlerini listenin dışında tuttum. Yiğit Özgür karikatürlerinden birindeki o çok sevilen repliği tekrarlayalım ve sözü fazla uzatmadan listeye geçelim: “O zaman dans!!! Renk!!!”
10-Once Bitten (1985)
Gençliğini ve güzelliğini korumak için bakir(e) kanına ihtiyaç duyan vampir kontesin 80’ler Los Angeles’ında pek şansı yok gibidir. Ama sevgilisi Robin tarafından devamlı oyalanan sadık (ve bakir) Mark’a kancayı takan kontes, samanlıkta iğne bulmuş kadar sevinir. Mark’ı kontese kaptırmak istemeyen Robin, cici kızlıktan fettan kadınlığa filmin meşhur dans sahnesiyle geçiş yapar. Ayrıca Jim Carrey’nin ayak seslerini duymaya başladığımız ilk sahnelerden biridir.
Başlangıcındaki kısa ve öz tango dersiyle pek umulmadık bir anda çıkmaz karşımıza ama Scent of a Woman’daki tango sahnesi de dursun burada:
https://www.youtube.com/watch?v=F2zTd_YwTvo
Yakın dönem dizilerinden Orphan Black, ikinci sezon onuncu bölümdeki dört klon kadın, bir eşcinsel erkek ve bir çocuğun dans sahnesi de buraya yakışabilir.
Bu videolar yapım aşamasını gösteriyor:
https://www.youtube.com/watch?v=XE2u_N8g6cs
https://www.youtube.com/watch?v=7VJ8tCzTbz0
37. İstanbul Film Festivali’nde izleme şansı bulduğum Romanya yapımı Charleston (2017) adlı filmde de (bundan böyle bu listenin bir parçası olmasını sağlayacak) harika bir dans sahnesi var.