Dead of Night… Üzerinden 65 yıl geçmesine rağmen hala güçlü, hala etkileyici… Bir başyapıt.
1940’lar gibi korku sineması için olabilcek en kurak zamanlardan birinde, İngiltere’de Ealing Studios’dan çıkan bir fantastik sinema başyapıtı Dead of Night (1945). Zamanının diğer filmlerine göre çok cesur ve sıradışı bir yapım olan Dead of Night, bir korku antolojisi. Yani birkaç kısa hikayeden oluşuyor. Kendisinden sonra gelecek olan sayısız korku antolojisine (özellikle Tales From The Crypt ve Amicus filmlerine) ilham kaynağı olan filmin konusu şöyle:
Bir malikanede bir araya gelen konuklar arasında, mimar Walter Craig birden korkunç bir hisse kapılır. Kendisi daha önce bu evi ve içindeki bütün insanları kabuslarında devamlı gördüğünü idda eder. Kabuslarının sonunda çok karanlık ve korkunç şeyler olduğunu söyleyen Craig, evi terk etmek ister. Diğer konuklar Craig’i sakinleştirmek isterler ve başlarından geçen doğaüstü olayları anlatmaya başlarlar. Konuklar arasındaki bir psikolog ise bütün bunların saçmalık olduğunu ve hepsinin aslında bilimsel açıklaması olan yanılgılar olduğunu idda etmektedir…
İlk defa bir uzun metraj film içinde farklı kısa hikayeleri bir bütünlük altında yan yana dizen korku filmi olan Dead of Night, çok enteresan bir finale doğru yuvarlanıyor. Film, 1940’lardan bir stüdyo yapımı olduğu için oldukça tiyatral bir anlatıma ve tiyatovari oyunculuklara sahip. Ancak sizi temin ederim ki film bittiğinde, bambaşka bir alemde bulacaksınız kendinizi.
Dead of Night, özellikle içindeki ”vantrilok (karnından konuşan kimse) ve kuklası” kısa hikayesiyle sinema tarihindeki yerini alıyor. Korku sitesi blogunun Devilboy’u Yasin’in en büyük tutkusu olan ”kuklalı korku filmleri” alt-janrasının babası diyebiliriz. Dead of Night’tan sonra bu kuklalı kısa hikaye Alacakaranlık Kuşağı dizisinde 2 defa daha yeniden çevrilmiş, sayısız uzun metraj film yapılmış.
Deja-vu’lar ve kabuslar ile ilgili hayatımda izlediğim en güzel filmlerden biri Dead of Night. Özellikle son 20 dakikası ile hiçbir zaman unutamayacağınız bu kült klasiği şiddetle bütün sinemaseverlere tavsiye ediyorum…
Muhteşem. Maalesef pek bilinmeyen bir klasik. Bence sadece bir korku filmi severin değil, “ciddi” bir sinema-severin de mutlaka izlemesi gereken bir film. Aynı döneme ait, Val Lewton’un yapımcılığını üstlendiği Jacques Tourneur’un çektiği, göstermeden geren filmlerin atası olan filmleri de izlemediyseniz mutlaka öneririm. Cat People, Leopard Man gibi…
Yalnız filmin gösterildiği döneme korku filmleri açısından kurak demek biraz yanlış. Çünkü korku sinemasının ticari anlamda ilk patlayışını sağlayan Universal filmleri 1930 ve 1940’lı yıllara ait. Yani Dracula, Frankenstein, Mummy, Wolfman, Invisible Man gibi. Tabii kastedilen İngiltere ise tabii ki doğru. Bu büyük ada arada bir kaç örneğe sahip olmakla beraber asıl “korkunç” sesini 1950’li yılların sonlarına doğru, şansa bakın ki yine Dracula ve Frankenstein ile patlayan Hammer ile duyuracaktı.
bu filmin altyazısını nerden bulabilirim yardımcı olursanız sevinirim..
Bu filmin bilim tarihine katkısını öğrenmek için:
http://www.tersninja.com/bilimin-ilhami-olarak-sinema-dead-of-night/
……
bu filmin tr altyazısı var mı? yardımcı olursanız sevinirim.şimdiden teşekkürler
filmi az önce seyrettim. gerçekten döneminin çok ötesinde bir yapım. günümüzdeki bir çok filme esin kaynağı olduğu kesin.bu etkilenmeden alacakaranlık kuşağı dizisi de yararlanmış sanırım.