Japonya’da büyük bir deprem Tokyo’nun büyük bir kısmının sular altında kalmasına neden olur. Birçok insan ölür ve birçok aile parçalanır. Depremden yaklaşık on yıl sonra orta okul öğrencisi İgarashi Ganta için o gün sıradan bir gün gibi başlamıştır. Ama mutlu bir şekilde sınıf arkadaşlarıyla muhabbet ederken hayatının tamamen değişmek üzere olduğundan habersizdir. Birden bire sınıf camından uçarak giren kasklı ve kırmızı kıyafetli bir adam (the Red Man) Ganta haricinde sınıftaki herkesi öldürür ve Ganta’nın göğsünün içine kırmızı bir kristal yerleştirip olay yerinden uzaklaşır.
Öteki Sinema için yazan: Kaan Kahraman
Katliamdan sağ kurtulan tek kişi Ganta olduğu ve görgü tanıklarından hiçbiri uçan kırmızı kıyafetli bir adam görmediği için Ganta bir numaralı şüpheli haline gelir. Sahte bir kanıt sayesinde mahkeme tarafından suçlu bulunan Ganta cezasını çekmesi için en azılı suçluların ikamet ettiği Deadman Wonderland adındaki hapishaneye gönderilir.
Arkadaşlarını öldürmekten hüküm giymenin şokunu yaşayan Ganta’nın şaşkınlığı Deadman Wonderland’a gelince ikiye katlanır. DW lunapark şeklinde inşa edilmiş bir hapishanedir. Her gün turistlerin ziyaret ettiği hapishanede mahkûmların birbirleriyle ölümüne kapıştığı oyunlar düzenlenmektedir. Turistler, at yarışı izliyormuş gibi bir rahatlıkla mahkûmlara tezahürat yapmakta, hangi mahkûmun öleceğine dair bahse tutuşmaktadır.
Hapishanenin tuhaflıkları bunlarla kalmaz. DW’de tüm mahkûmların boyunlarında özel tasmalar takılıdır. Bu tasmalar kişinin vücuduna düzenli olarak zehir enjekte etmektedir. Üç günde bir ‘şeker’ adı verilen panzehri almayan mahkûm ölür. Eğer mahkûm tasmayı zorla çıkartmaya çalışırsa daha da acı verici şekilde can verir. Mahkûmlar hapishanede kendilerine verilen işleri yaparak ya da düzenlenen oyunlarda galip gelerek para kazanmalı ve bu parayla hayatta kalmaları için gerekli olan panzehir, yiyecek vs. satın almalıdır.
Hapishanede tanıştığı gizemli kız Shiro ve varlığını yeni fark ettiği ‘yetenekleri’ yardımıyla bir şekilde hayatta kalsa da Ganta’nın yaşama umudu giderek azalır. Ancak Red Man’in DW’de olduğunu öğrenmesiyle yeniden umuda kavuşur. Hem ölen arkadaşlarının intikamını almak hem de masumiyetini kanıtlamak için Red Man’i bulmaya ant içer. Maalesef işi kolay olmayacaktır. Öncelikle hastalıklı hapishane müdürünün planlarıyla ve hapishanenin acımasız elit gardiyanları Undertakers’la baş etmek zorundadır.
2011 yılı birçok yeni animenin izleyici karşısına çıktığı bir yıldı. Deadman Wonderland de bunlardan biri. On iki bölümlük kısa bir anime olan DW, kısa soluklu olması ise türünün diğer örneklerinden ayrılıyor. Eğer One Piece, Naruto gibi yıllardır devam eden serilerden uzaklaşmak istiyorsan DW tam size göre. Tabii kısa süren bir animenin eksi yönleri de var. Konu biraz hızlı ilerlediği için bazı karakterlerin gelişimi biraz yüzeysel kalıyor. Özellikle Ganta’nın ilk birkaç bölümde sürekli depresif monologlara girmesi biraz bayabiliyor. Bazı karakterlerin hareketleri ise tek flashbackle (animelerdeki şu flashbacklerden de bir kurtulamadık) kotarılmaya çalışılmış. Karakterlerdeki tekdüzeliği, kurgusu ve giderek artan aksiyon dozuyla kapatmaya çalışan Deadman Wonderland’in bu işi büyük ölçüde başardığını söyleyebilirim. Eğer ilk bölümleri aşabilirseniz sonrasında konu sizi içine çekiyor ve bir sonraki bölümde ne olacağını merakla bekliyorsunuz.
Güzel senaryosu dışında başarılı müziklere de sahip Deadman Wonderland. Müzikler ortamdaki karamsar (lunaparka benzese de sonuçta bir hapishane burası) havayı destekliyor, ayrıca animenin açılış parçası One Reason şu ana kadar dinlediğim en iyi anime soundtracklerinden. Anime meraklılarının kaçırmamasını öneririm.