Ekstrem Metal, biri hariç(*) temelleri 80’li yılların başında atılmış olan metal müzik türlerini tanımlamak için kullanılan, bir “genre” (tür) olmaktan çok “çuval kategori” olarak adlandırabileceğimiz bir terim. Çuvaldaki türler Speed Metal, Thrash Metal, Black Metal, Doom Metal, Death Metal olarak sayılabilir ama bunlara punk kökenli ekstrem müzik türleri olan Hardcore, Crust ve Grind’ı eklemezsek olmaz. Bir de bu 8 türün birbiri ile etkileşiminden oluşan onlarca alt türü eklersek çuvalın büyüklüğü hakkında bir fikir edinmiş oluruz.
Ekstrem Metal’in oluşumu konusunda ayrıntılı bir tarihçe anlatısına girmeyeceğim. Çünkü “Korkunun Sineması, Ölümün Müziği”, “Bir Cannibal Corpse Belgeseli: Centuries of Torment”, “Teknik Thrash’in Yol Haritası: Coroner Rewind”, “Dağ Fare Doğurdu: Death By Metal” ve “Sert Ama Yüzeysel: Lords of Chaos” adlı yazılarımda bu konuya oldukça sık değindim. Ama kısa bir özet yapmak gerekirse Black Sabbath, Motörhead, Diamond Head, Anvil, Venom, Mercyful Fate, Slayer, Celtic Frost, Bathory, Possessed ve Death gibi kilometre taşlarını yerine oturtmadan, punk müziği anlamadan ve 70’li yılların 2. yarısında başlayan ve 80’li yıllarda şaha kalkan neoliberalizmi hesaba katmadan ekstrem metali eksiksiz olarak anlamak mümkün değil.
Ekstrem Metal adı üzerinde metalin gerek tavır gerekse sertlik dozajı konusunda bir üst seviyeye atlaması anlamına geliyordu. Rock, hard rock ve heavy metal “haşarı” olarak görülürken Ekstrem Metal bir üst seviyeye geçerek aşırılığın sınırlarını zorlamaya başladı.
Aşırılığın sınırlarını zorlama yalnızca hız ve sertlik bağlamında, müzikal alanla sınırlı değildi. Sözlü ve görsel aşırılık da işin içine girdi. Müziğe, mitolojiden, korku edebiyatından, okültizmden beslenen bir retorik, ayrıksı ve aykırı giyim ve aksesuarlar ve gittikçe daha fantastik, rahatsız edici ve vahşi bir ikonografi eşlik eder oldu. Kuşkusuz bu ikonografinin en önemli kısmını albüm kapakları oluşturuyordu.
Yazının konusu olan Ekstrem Metal albüm kapakları özellikle 80’li yılların sonunda ve 90’lı yıllarda grafik vahşet ve rahatsız edicilik konusunda dudak uçuklatacak kadar ileri gitti. Halbuki 60’lı yıllarda rock grupları için bile grubun fotoğrafının olmadığı bir kapak standart dışı sayılıyordu. 1966 yılında The Beatles’in “Yesterday and Today” adlı derleme albümünün kapağı bir şeylerin değişmekte olduğunun ilk sinyallerinden bir olarak kabul edilebilirdi. Robert Whitaker’ın çektiği kapak fotoğrafında beyaz kasap önlüğü giymiş grup üyeleri kucaklarında çiğ hayvan etleriyle, kafası, kolu, bacağı koparılmış oyuncak bebeklerle poz vermişti. Kapak tabi ki sansür yedi. Ama galiba The Beatles’ın o vakitler zaten ekvatoru 2 kez dolaşmış olan ününe ün de kattı.
60’lı yılların sonunda grup fotoğraflarının yanı sıra gruptan soyutlanabilir albüm kapakları da görülmeye başladı. Progressive Rock grupları bu konuda öncü oldu. Kafa karışıklığını, sıkışmışlığı ve isyanı anlatan albüm kapakları raflardaki yerini almaya başladı. Herhalde bunun en güzel örneği King Crimson’ın 1969’da yayınladığı “In The Court Of The Crimson King” albümünün kapağı idi. Barry Godber’ın yaptığı kapak her şeyi fazla lafa gerek kalmayacak biçimde özetliyor. 70’li yıllarda işler daha da karışmaya başladı. Black Sabbath’ın 1970 yılında çıkardığı kendi adını taşıyan ilk albüm ve aynı yıl yayınladığı ikinci albüm olan Paranoid’in kapağı çok daha fantastik ve ciddi bir şeylerin gelmekte olduğunun habercisiydi. Aynı devrede mitolojik ve fantastik ögeler kapaklarda yer almaya başladı. Sonra savaşçılar, kılıçlar, mızraklar, aslanlar, kaplanlar, akrepler piyasaya çıktı. Zombileri, iskeletleri, fantastik canavarları ve diğer bilimum korkunçlu tayfayı albüm kapaklarında görmek için 70’lerin sonunu beklemek gerekecekti. Motörhead’in grafik sanatçısı Petagno tarafından tasarlanan canavarı ve Iron Maiden’ın Eddie’si buna en iyi örnektir.
Seksenlerin başı Ekstrem Metal’in de şafağı olacaktı. Bu dönemin albüm kapaklarında yetmişli yılların sonuna oranla çok büyük bir kopuş gerçekleşmezken en büyük fark satanizm ile ilişkilendirilen sembollerin kullanılması idi. Baphomet, Pentagram, 666 ve ters haç gibi semboller ilk defa bu dönemde albüm kapağında kullanılmamıştı ama yayngınlaşmaları bu döneme rast gelecekti. Albüm kapağı olarak kullanılan görsellerin vahşet ve iticilik dozundaki en ciddi sıçrama 80’li yılların sonunda Death Metal ve Grindcore’un yaygınlaşması ile yaşandı. Bir kısım Death Metal grubu albüm kapaklarında daha gotik, gizemli bir atmosfer yaratarak korku ve dehşeti tetiklemeye çalışırken Brutal Death / Gore Death ve Goregrind grupları grafik vahşetin ibresini 100’e vurdurarak dehşet duygusunu hunharca körüklemeyi ve dinleyiciyi şok etmeyi amaçlıyordu. Daha sonra grafik şiddetin dozu git gide artsa da ilk dönemki şokun 10’da birini bile yaratamayacaktı. Gore Gallery’den indirdikleri ceset resimlerini albüm kapağı olarak kullanan gruplar bile oldu. Ama hiçbir şey beni Vincent Lock’un Cannibal Corpse’un “Butchered At Birth” (1991) albümü için hazırladığı kapak kadar şok edemedi.
Ekstrem Metal döneminin albüm kapakları yazılı ve görsel olmak üzere iki ana koldan besleniyordu. Fantastik / epik edebiyat, korku edebiyatı ve son olarak da mistisizme ve okültizme ait eski metinler yazılı kaynakları oluşturuyordu. Görsel kaynaklar ise eski mistik / okültist resimler, Eerie gibi korku çizgi romanları, modern sembolist ressamlar (Alfred Kubin vs.) ve korku sineması olarak sıralanabilir.
Özellikle korku sinemasının 70’li yıllardan itibaren görsel vahşetin dozunda bir sıçrama yaşaması Ekstrem Metal albüm kapaklarına da yansıyacaktı. Ekstrem Metal, George Romero, Tobe Hooper, Wes Craven, Stuart Gordon ve Sam Raimi gibi usta yönetmenlerin çevirdiği efsanevi korku filmlerinden çok etkilendi. Kuşkusuz Lucio Fulci, Dario Argento, Ruggero Deodato ve Umberto Lenzi gibi İtalyan yönetmenlerin çektiği gore düzeyi yüksek kült korku filmlerinin Ekstrem Metal üzerindeki etkisi daha az olmayacaktı.
Burada bir yanlış anlamaya mahal vermemek için şunu belirtmek gerek. Korku sinemasının sağladığı görsel materyal olmasa muhtemelen Ekstrem Metal albüm kapakları daha değişik olacaktı ama doğası gereği ihtiyacı olan grafik vahşet takviyesini başka elverişli kaynaklardan, örneğin korku çizgi romanlarından sağlayacaktı. Öyleyse korku sineması ile ekstrem metal albüm kapakları arasında bir orijinal ile kopyası arasındaki ilişkiden çok, aynı zaafı besleyen 1. derece kopya ile 2. derece kopya arasındaki ilişkiyi görmek lazımdır. O zaaf da postmodern çağ insanının şiddetseverliğidir.
Çeşitli Ekstrem Metal albümlerinin kapaklarından derlediğimiz, korku sineması ile albüm kapağı arasındaki ilişkiyi belgeleyen belli başlı 11 örnek aşağıda verilmiştir. Kuşkusuz bu bir envanter dökümü değildir. Bu ilişkiyi belgeleyen daha birçok örneğin olduğu akıldan çıkarılmamalıdır.
— UYARI!!! Yazının bundan sonraki kısmında yüksek doz grafik vahşet içeren albüm kapakları ve film kareleri görebilirsiniz. Bu tarz görsel materyallere karşı hassas olanların yazının bundan sonraki kısmına göz atmamasını tavsiye ederiz. —
[box type=”shadow” align=”” class=”” width=””]
Grup: Exumer
Albüm: Possessed By Fire
Çıkış Yılı: 1986
Tür: Thrash Speed
Albüm Kapağını Yapan: Martin Appoldt
Thrash’in kötü karakterler (villain) ve seri katiller ile arası hep iyi olmuştur. Hele bir de maskeli olursa tadından yenmez. Alman thrash speed grubu Exumer’in 1986 çıkışlı Possessed By Fire albümünün kapağını süsleyen katil figürü açık ve net bir şekilde Mad Max 2’nin Lord Humungus’undan ve biraz da korku klasiği Friday the 13th / 13. Cuma (1980, Sean Cunningham) filminin hokey maskeli katili Jason Voorhees’den esinlenmiş. Humungus ve Vorhees’in biraz mahmuz biraz da uzun saç eklemesi ile metal camiasına kabulünde pek büyük bir sıkıntı yaşandığını sanmıyoruz. [/box]
[box type=”shadow” align=”” class=”” width=””]
Grup: Destruction
Albüm: Release From Agony
Çıkış Yılı: 1988
Tür: Thrash
Albüm Kapağını Yapan: Joachim Luetke
Bence Alman thrash metalinin çıkardığı en iyi grup olan Destruction’ın sertlik veya hızdan ödün vermeden müziğini biraz daha geniş bir yelpazeye yaymaya çalıştığı seksenlerin ikinci yarısında çıkan bu albümün kapağını görünce “Pan’s Labirynth” (2006, Guillermo Del Toro) diye hoplayıp zıplamaya başladığınızı görür gibiyim. Evet haklısınız. Ama bir küçük detayımız var. Film albümden yaklaşık 18 yıl sonra çekilmiş. Yazıda verdiğimiz diğer örneklerin tamamı korku sinemasından Ekstrem Metal albüm kapaklarına etkisini ispatlar nitelikte. Burada ise tersine bir etki söz konusu. Bu ürkütücü ve şahane kapak bir fantastik filmi etkilemeyi başarmış. Kapak sanatçısı Luetke’nin filmde herhangi bir görevi olduğunu gösteren bir bilgiye de ulaşamadım. Bilgisine başvurduğum sinema yazarı Ertan Tunç ise filmin 1988 yılında çekilen Andrej Zulawski filmi On the Silver Globe’dan etkilendiğini ve bu filmde ellerinde göz resmi bulunan kadının, Pan’daki yaratığın esin kaynağı olduğunun gözden kaçırılmaması gerektiğini söyledi. Yaratığa dair tüm esinin Release From Agony albümünün kapağından alındığını iddia etmek abes olsa da yüzünde göz olmayan ve gözleri elinde olan yaratığın en azından görsel tasarım olarak Luetke’nin kapağından etkilendiğini söyleyebiliriz. [/box]
[box type=”shadow” align=”” class=”” width=””]
Grup: Cancer
Albüm: To The Gory End
Çıkış Yılı: 1990
Tür: Death Metal
Albüm Kapağını Yapan: Carl Stokes
İngiliz Death Metal grubu Cancer’ın ilk albümünün kapağı George Romero’nun Dawn Of The Dead / Zombi (1978) filmindeki karenin çizime aktarılmasından ibaret. Albüm kapağını yapan ise aynı zamanda grubun davulcusu olan Carl Stokes. [/box]
[box type=”shadow” align=”” class=”” width=””]
Grup: Coroner
Albüm: Mental Vortex
Çıkış Yılı: 1991
Tür: Teknik Thrash / Progresif Metal
Albüm Kapağını Yapan: Markus Edelmann
Teknik / Progresif Thrash Metal’in İsviçreli üçlüsü Coroner biraz geç bir tarihte (1987) ilk albümünü çıkarmış olsa da müzikte derin izler bıraktı. Müziğindeki teknik mükemmeliyet ile bir sürü grubu etkiledi ki bunların arasında efsanevi Death de var. Coroner’in albüm kapağı mevusu her daim oldukça sıkıntılı oldu. Özellikle 2. albümünün (Punishment For Decadence, 1988) kapağı plak şirketinden veto yemişti. Grup kapağa Rodin’in heykellerinden birini koymak isterken plak şirketi Noise bunu fazla “metalik” bulmayarak reddecek ve albüm keman çalan Azrail kapağıyla yayınlanacaktı. 3. albümün (No More Color, 1988) kapağının da şirketi pek memnun etmediğini tahmin ediyorum. 1991 yılında yayınladıkları Mental Vortex’te hem “metalik” hem de entelektüel bir etki yaratacak bir kapak seçerek Hitchcock şaheseri Psycho / Sapık’tan (1960) bir kareyi albüm kapağına taşıdılar. Noise’un canını sıkmayan basit ama etkili bir kapaktır. Albümde Helraiser 2 (1988, Tony Randel) ve Re-animator (1985 – Stuart Gordon) filmlerinden introların kullanıldığını da belirtelim.[/box]
[box type=”shadow” align=”” class=”” width=””]
Grup: Massacre
Albüm: From Beyond
Çıkış Yılı: 1991
Tür: Death Metal
Albüm Kapağını Yapan: Ed Repka
Death Metal’in Death, Autopsy ve Possessed ile birlikte en kıdemli kademeli gruplarından biri olan Massacre ilk albümünü 1991 gibi geç bir tarihte çıkarabildi. Grubun neredeyse tamamı Death’in 2. ve 3. albümünde çalmıştı. Sonra Chuck Schuldiner ile Avrupa turnesi konusunda bozuşup ayrılmak zorunda kaldılar. İlk albüm From Beyond ise ancak 1991 yılında çıkabildi. Şarkı sözlerinde bolca Lovecraft etkisi görülüyordu. Stuart Gordon’ın 1986 yılında çektiği From Beyond / Ötelerden filminden bolca etkilenseler de filmin ve filmin uyarlandığı aynı isimli kısa Lovecraft öyküsünün kapağa çok yansıdığı söylenemez. Gene de Ed Repka’nın kapağının oldukça iyi olduğunu ve bu yazıda Repka tarafından yapılmış albüm kapaklarından birkaç kere daha bahsedeceğimizi hatırlatalım.[/box]
[box type=”shadow” align=”” class=”” width=””]
Grup: Cannibal Corpse
Albüm: Hammer Smashed Face (Single Version)
Çıkış Yılı: 1992
Tür: Brutal Death Metal
Albüm Kapağını Yapan: Vincent Locke
Cannibal Corpse için ne söylesek az. Hem Death Metal’e hem de albüm kapağı mevzusuna değişik, yeni ve vahşet ötesi bir yaklaşım getirdiler ve onlar ilk albümünü yayınladıktan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmadı. 1991 yılında yayınladıkları “Butchered At Birth” (1991) albümünün kapağı beni vakti zamanında dumura uğratmıştı. Hammer Smashed Face’in single versiyonunun kapağı aslında 1992 yılında yayınladıkları “Tomb of The Mutilated” albümünün kapağının sağ alt köşesindeki mumların arasında duran çürümüş kesik kafadan başka bir şey değil. Bu da Steve Miner’in 1981 yılında çektiği Friday The 13th Part 2 / 13. Cuma Bölüm 2 filminin bir karesinden esinlenerek yaratılmış. Kesik kafa da bir önceki bölümde defteri dürülen Pamela Voorhees’e ait. Bu arada bir zamanlar tişört ve çeşitli görsellerinde bolca bebek iskeleti figürü kullanan Cannibal Corpse’un buradaki ilham kaynağı da Lucio Fulci’nin Don’t Torture A Duckling / Linç (1972) filmi.[/box]
[box type=”shadow” align=”” class=”” width=””]
Grup: Exhumed
Albüm: Gore Metal
Çıkış Yılı: 1998
Tür: Brutal Death Grind
Albüm Kapağını Yapan: Brian Henry
Amerikan Brutal Death Grind grubu Exhumed’in ilk albümü James Murphy’nin yapımcılığında yayınlanmış. Daha sonra gelecek yeni nesil Brutal Death ve Grind grupları üzerinde etkili olan ilk albümün kapağı Tobe Hooper’ın Texas Chainsaw Masscare (1-2) filmleri ile Microwave Massacre (1979, Wayne Berwick) filminin kanlı bir evliliğinden meydana gelmiş gibi duruyor.[/box]
[box type=”shadow” align=”” class=”” width=””]
Grup: Mortician
Albüm: Chainsaw Dismemberment
Çıkış Yılı: 1999
Tür: Brutal Death Grind
Albüm Kapağını Yapan: Wes Bencoter
Gırtlaktan çıkan pes perdeden hömünü hömünü vokaller (low guttural), 6 telli gitarı G’ye (Sol’e) akort edilerek ve drive’a abanarak elde edilmiş balon bir gitar tonu, oldukça düz yazılmış, bir hızlı-bir yavaş ve groovy şeklinde tekrarlayan drum-machine partisyonları ve bolca korku sineması sevgisi. İşte Mortician’ın özeti. Wes Bencoter’e ait kapak resmi bariz şekilde Tobe Hooper’ın çektiği Texas Chainsaw Massacre serisinden etkiler taşıyor. Grubun hemen hemen her şarkının başında kült korku filmlerinden introlar kullandığını da ekleyelim.[/box]
[box type=”shadow” align=”” class=”” width=””]
Grup: Necrophagist
Albüm: Onset Of Putrefaction
Çıkış Yılı: 1999
Tür: Teknik Brutal Death
Albüm Kapağını Yapan: Bilinmiyor
Death Metal’in yeniden canlanma belirtileri göstermeye başladığı 1999 yılında ilk albümünü çıkartan Alman death metal kültü Necrophagist’in aşırı yetenekli gitaristi Muhammed Suiçmez, hızlı, teknik, brutal ve bir o kadar da melodik anlayışıyla ismini dünyaya duyurdu. 2004 yılında gelen Epitaph ile ismini dosta düşmana ezberleten Necrophagist, bu albümden sonra zengin kalkışı yaparak ortadan kayboldu. Bizler hala çıkmasını beklediğimiz bir 3. albümün imkansız hülyası ile avunuruz. İlk albümün kapağı John Alan Schwartz’ın çektiği 1978 yapımı Mondo / İstismar / Mockumentary filmi Faces Of Death’in açılışında görülen ceset fotoğraflarından biri. Korku filmi diyebilir miyiz? Orası şüpheli ama filmde gerçek cesetler de görülüyor ve albüme kapak olan resim de bunlardan biri. Albümün daha sonra yayınlanan remastered versiyonlarında farklı bir kapağın kullanıldığını da belirtelim.[/box]
[box type=”shadow” align=”” class=”” width=””]
Grup: Merciless Death
Albüm: Evil In The Night
Çıkış Yılı: 2007
Tür: Thrash
Albüm Kapağını Yapan: Ed Repka
2000’li yılların ilk yarısında ortalıkta görünmeye başlayan bir sürü yeni thrash ve crossover grubu, thrash sevdalılarına (ben! ben!) bu türün dirilişini müjdeliyordu. Merciless Death de hızlı ve brutal tarzı ile dinleyicilerini 80’li yılların güzel günlerine taşıyan bir grup. Albüm kapağı Death, Dark Angel, Gruesome, Megadeth, Possessed, Whiplash, Massacre ve adını sayamayacağımız daha bir kamyon dolusu thrash ve death grubuna kapak çizmiş olan Ed Repka tarafından yapılmış. Kapağın Ed Repka versiyonu bana Tobe Hooper klasiği Poltergeist’ın (1982) final sahnesinde hendekteki suyun içinden pörtleyen iskeletleri hatırlatmıştı. Albüm kapağının daha amatörce olan eski versiyonunu görünce ilk düşündüğüm şeyin doğruluğuna ikna oldum.[/box]
[box type=”shadow” align=”” class=”” width=””]
Grup: Gruesome
Albüm: Savage Land
Çıkış Yılı: 2015
Tür: Death
Albüm Kapağını Yapan: Ed Repka
Possessed ve Malevolent Creation gibi çeşitli gruplarda çalan müzisyenlerin efsanevi Death ve Chuck Schuldiner’a saygı için kurduğu bir yan proje grubu olan Gruesome, doğal olarak Death’in ilk üç albümündeki hızlı, brutal ve thrash etkili tarza yakın müzik yapıyor. Hatta bazı riffleri Schuldiner rifflerine çok benziyor. Schuldiner Re-animator ve Evil Dead gibi filmlere çok düşkündü. Gruesome da öyle! Ve tabi ki albüm kapağı da! Yine bir Ed Repka kapağı ve yine bir kült korku filmi: Umberto Lenzi’nin 1980 yapımı Eaten Alive’ı.[/box]
[box type=”info” align=”” class=”” width=””](*) Bu türlerin bir tanesinin temelinin 80’li yılların başında atılmadığını söyledik ki bu da Doom Metal. Çünkü Doom, halis muhlis bir Black Sabbath icadı olarak epey erken bir tarihte, 1970 yılında ilk albümüne kavuştu. Sabbath hiçbir zaman Doom yaptığını iddia etmedi. Altı dolmamış bir devrim olarak ortaya çıktığı için yaygınlaşması Candlemass, Trouble ve Pentagram (ABD) eliyle gene 1980’lerde gerçekleşecekti.[/box]
Öteki sinema için yazan: S. Özgür Ilgın
İtalyan death metal grubu Fulci kapaklarını da unutmamak lazım. Zira Lucio Fulci’nin direkt sinematografisini ele alan bir grup.