Özellikle 80 ve 90’ların yarısına kadar aksiyon sinemasının en ünlü simalarından birisi kuşkusuz Arnold Schwarzenegger’dir. Conan, Terminator, Running Man, Total Recall gibi bilim kurgu ve macera dolu filmlerle en parlak çağını yaşayan bu kaslı adam her ne kadar 90’ların ortasına doğru bir düşüş yaşamış ise de eski filmleri hala aynı zevk ve şevk ile izlenmektedir.
Bunlardan birisi de kuşkusuz 1996 yapımı Eraser’dır. Başrollerinde Schwarzenegger’in yanı sıra James Caan, Vanessa Williams gibi oyuncuların bulunduğu film belki de 90’lar sonunda düşüşe geçen bu tip aksiyon filmlerinin son başarılı örneklerinden birisidir.
Filmde ajan Kruger (Schwarzenegger)’ın tanık koruma programı kapsamında mahkemeye kadar tanıkları koruması ve sonrasında onların geçmişlerini tabir yerindeyse silerek yeni kimlik vermesi, onlara yeni bir yaşam vermesi konu ediliyor. Tanık koruma programına dahil olan Dr. Cullen (Williams) her ne kadar Kruger tarafından korunmaya alınsa da özel birim içerisindeki bir takım köstebekler tanık programındaki Dr. Cullen’ı öldürmek ister. Burada devreye ajan Kruger girer ve mahkemeye kadar Dr. Cullen’ı korumaya çalışır. Milli Savunma çerçevesinde özel olarak geliştirilen bir silahın tehlikesi ile birlikte projenin iptal edilmesi söz konusudur ancak birim içerisindeki bir takım kötü niyetli ve gözünü para hırsı bürümüş kişiler bu özel silahları ülke dışına satmak ister. Bu durumun tanığı olan ve polisle iş birliği yapan Dr. Cullen’ın hayatı tehlikededir. Tek şansı kimliğini sildirerek mahkemeye kadar Kruger’ın gözetiminde kalmaktır. Tabii ki durum böyle kalmayacaktır; kötü adamlarımız Dr. Cullen’ın peşindedir ve onu korumakla görevli Kruger bize heyecan ve aksiyon dolu saatler yaşatacaktır.
Birim içerisindeki iyi ajan kötü ajan, ihanet temaları bizlere tanıdık gelmekle beraber özellikle 80 neslinin oldukça sevdiği bir temadır. Bir köstebek vardır ve kahraman büyük bir aksiyon, ölüm kalım savaşından sonra köstebeği bulur. Bu klişe hikaye doğru bir şekilde işlendiğinde her daim kendisini izlettiren bir formüldür. Filmin kötü adamı, yıllarını birim için vermiş ancak gözünü para hırsı bürüyünce birime ihanet eden ve Dr. Cullan’ı öldürmek isteyen ajan Robert (James Caan)’dır. Caan rolünün hakkını fazlasıyla veriyor. Bu tip filmlerde ana karakter kadar kötü karakterin de hakkıyla canlandırılmasından yanayım. Bunun nedeni filmi sadece ana karakterin yüklenmemesini istediğimdendir. Böylelikle içeriğinden olduğu kadar karakterlerden de ayrı ayrı tat almış oluyoruz. Bu bağlamda yıllardır süren ‘kötü adam’ veya ‘sidekick’ sevgimi de buna bağlayabilirim.
90’ların gözde konularından olan casusluk, birim içerisindeki ihanet mevzuları filmde kendisini gösteriyor. Bu konular her ne kadar oldukça fazla işlenmiş olsa da Schwarzegger farkıyla film bir adım öne çıkıyor. Tıpkı Terminator’de olduğu gibi bir kadını korumakla görevli olan adamın (veya robotun veya ajanın) hikayesi Terminator’u de anımsatmıyor değil. Özellikle ismine bakarsak (Silici) ve Terminator ile kıyasladığımızda (Yok Edici) az da olsa bir paralellik taşıyor gibi. Bu paralellik tabii ki tamamen yüzeysel ancak Schwarzenegger’in Terminator vari bu havasından yararlanılmak istenmiş. Ortaya güzel bir aksiyon çıkmış. Schwarzenegger’in diğer işlerine bakarak belki bir iki tık altta kalabilir ancak hayranları tarafından defalarca zevkle izlenecek bir film Eraser.
Eraser (1996) fragman – tıkla izle
Filmden parça: Arnold, yolcu uçağına karşı!
Egemen Tokatlıoğlu