AMC’nin para basan zombi dizisi The Walking Dead, kaldığı yerden tüm hızı ile devam ediyor. 5. sezonda Rick ve arkadaşlarını bıraktığımız noktada, tehlike artık zombilerden çok iç hesaplaşmalar idi. Rick artık Alexandria halkının rahat yaşam tarzının bir sona yaklaştığının farkındaydı ancak kimseye laf dinletemiyordu.
Alexandria’nın lideri Deanna, Rick’in özelliklerine saygı duysa da şimdilik harekete geçmeyi abes buluyordu. Ta ki kocası, karısını dövüp etrafta Rick’e kafa tutmaktan başka bir işe yaramayan sarhoş Pete tarafından öldürülünceye dek. Rick’in kafası atmış ve silahı ile adaleti sağlama yoluna gitmişti. Ve tam o sırada eski dostu Morgan onu kınar bakışlar ile kapıda göründü.
5. sezon (ve hatta 4. sezon da) psikolojik sorunları ve insanın insana yaptığı kötülüğü ön plana çıkarırken, zombiler bir yan figür olmuştu adeta. Ancak 6. sezon ile birlikte değişim olacağı aşikar. Daha ilk sahnede Rick ve şurekası tırlar yüzünden geçitleri kapanmış devasa bir zombi ordusu önünde planlarını gözden geçirirken bir anda korkulan oluyor ve hazır olmamalarına rağmen planlarını uygulama yoluna gidiyorlar.
Flashback’ler ile geçen sezonun finalinden bu zamana kadar geçen olayları yavaş yavaş görmeye başlıyoruz. Özellikle bu sahnelerin siyah beyaz çekilmesi benim gibi çizgi roman takipçilerini de mutlu etmiştir. Bildiğiniz gibi çizgi roman tamamen siyah beyaz basılıyor ve sadece kapağı renkli. Eski sezonlar da bir süre FX kanalında çizgi romana hürmeten siyah beyaz oynamıştı.
Rick ve Morgan, Pete’in ölüsünü uzakta bir yere gömmek isterken zombileri buluyorlar. Bu zamana kadar Alexandria’ya sert bir zombi akınının neden olmadığını da böylece anlamış oluyoruz. Kapana kısılmış zombilerin (ya da dizideki adı ile aylakların) çıkardığı sesler diğer zombi yoldaşları da yanlarına çağırıyor ve böylece devasa ordu gün geçtikçe güçleniyor.
Rick topluluğa dönünce planından bahsediyor. Plan basit, onları serbest bırakıp üstlerine çekmek ve uzak bir noktaya kadar sürüklemek. Tehlikeden ve topluluktakilerin silahlı çatışmadaki bilgisizliklerinden dolayı plan tepki çekse de Deanna gerekli yetkiyi Rick’e sağlıyor.
Ancak plan ne kadar açığı olsa da doğru bir şekilde uygulanırken son anda beklenmedik bir sürpriz oluyor ve yeni bölümü gene merakla bir hafta beklememiz gerekiyor.
Yapımcı ekip gelen eleştirileri doğru değerlendirmiş olacak ki bir bölümde 300’den fazla gerçek aktör ve onun onlarca katı CGI zombi ile baş başa kalıyoruz. Böylece seyircinin The Walking Dead’siz geçen onca ayın da acısını çıkarması sağlanıyor.
Ancak düşünülmesin ki ilk bölüm bir aksiyon bombası, aksine bunca zombiye göre çok fazla bir kayıp yaşanmıyor. Ancak ana konu hem Rick’in hem de Glenn’in bağışlayıcı olup olmayacakları üzerine. Morgan’ın gelişi ile Rick’e bir mentor geldiğini söyleyebiliriz. Bu sayede geçen sezon delirmiş Rick’den de eser kalmamış. Rick’in bu yeni hali ona karşı çıkıp silah sallayanları da birlik olmaya çağırmasında görülüyor. Aynı şekilde Glenn de kendisini ölüme terk eden kişiyi bağışlayıp topluluğa olayları anlatmamayı tercih ediyor. Peki bu seçimler ne kadar yerinde olacak? Bunu belki sonda biraz görüyoruz ancak asıl sorun şu an başıboş dolaşan binlerce zombi. Alexandria’nın sonu mu geliyor? Rick ve arkadaşları yeni bir yer bulmak için yola çıkmaya hazır mı? Planın işlemesine engel olan kimdi? Bu ve benzeri sorular ilerleyen haftalarda cevabını bulacak.