Cinayetten nasıl yırtarsınız? Kusursuz cinayet nasıl işlenir? Hukukla ilgisi olsun, olmasın birçok insanın aklına gelmiş bir sorudur bu. O nedenle çeşit çeşit polisiye romanda, dedektiflik dizisinde ve suç filminde bitip tükenmeden bu sorunun cevabı aranır. Hukuk eğitimi almış biri olarak ben de ‘Adli Psikoloji’ dersinde ‘Kusursuz Cinayet’ konusunu görmüştüm. Kurşunun giriş çıkış yarasından, parafilik davranışın niteliğine, skatolojiden, ahlak kurallarının ego üzerindeki etkisine kadar binlerce farklı bilinmeyeni olan bir denklem bu. Yeni ABC dizisi “How to Get Away With Murder?” da Amerikan adalet sisteminin en cafcaflı oyuncularından biri olan ceza avukatları ile konuya giriyor; tüm gözler üzerinizdeyken, cinayetten nasıl yırtarsınız?
Middleton Law School / hukuk fakültesinin öğrenci ve öğretmenlerini konu alan dizide, ilk senesinde ünlü ceza avukatı Annalise Keating’in dersine giren dört ana karakterin hayatına odaklanıyoruz; Wes Gibbins, Connor Walsh, Michaela Pratt ve Laurel Castillo. Casting son derece başarılı olmuş; Viola Davis diziyi tek başına alıp götürüyor. Genç oyuncular Alfred Encoh (Harry Potter’daki Dean Thomas), Jack Falahee, Aja Naomi King ve Güney Amerika’dan transfer Karla Souza’da ilk bakışta rahatsız etmiyor. Yan karakterler de fena değil; Keating’in oyuncağı Dedektif Leahy, tacizci yancı Frank Delfino ve gizemli kapı komşusu Rebecca Sutter’da hikâyeyi destekleyen unsurlar. Daha ilk bölümde hem sayıca epey fazla olan karakterlerini tanıtmayı, hem ana hikayeyi, hem yan hikayeyi kurmayı ve merak unsurunu devreye sokmayı başaran “How to Get Away With Murder?” bu sezonun en sağlam yeni dizisi gibi görünüyor.
Hukuk dizilerinde alışkın olduğumuz ağır tempo ve terminoloji bu dizide yok. Law & Order’ın CW dizisi olduğu paralel evrenden geliyormuş gibi bir havası var; fakat gençlerin birbirleri arasındaki ilişkilere ergenlik draması katmadan dozunda yaklaşacakmış gibi görünüyor. Eğer tüm bölümlerde, ilk bölümde olduğu gibi kullanılan kavramları izleyiciyi aptal yerine koymadan vermeyi başarabilirlerse ER ya da House MD gibi, fetiş haline gelen mesleki terminoloji tutkusunu How to Get Away With Murder’da da yaşayabiliriz.
Her bölümde yeni bir dava izleyeceğimiz aşikar, bir yandan ana öykü işlemeye devam edecek. Gençlerin birbirleri arasındaki rekabet dizinin tuzu biberi olacak gibi, fakat bütün tansiyonun dörtlümüzün işlediği cinayetten yırtma çabaları üzerine kurulacağı gibi bir izlenimim de var. Ama bu bir dezavantaj; çünkü doruk noktasına ulaştıktan sonra hikayeyi taşıyabilecekleri bir çıkışları kalmayacak. Bu nedenle dizi ilerledikçe yeni karakterlerin gelmesi ve olayların eksen değiştirmesi kaçınılmaz. Eğer bir tahminde bulunmak gerekirse öğrencilerin profesör Keating’ten öğrendiklerini ona uygulayacağını düşünüyorum. Kurban Sam Keating’in cinayetini karısı üzerine yıkmak için tanıkları değersizleştirmenin, delilleri yok etmenin, dikkatleri kendilerinin üzerinden çekmenin ve Annalise’in üzerine yıkmanın bir yolunu bulmaya çalışacaklar. Tabii bu varsayımımım tamamen boş çıkabilir. Buradaki kilit nokta Sam Keating’i gerçekte kimin öldürdüğü sorusu… Ve ölümünün kampüste kaybolan öğrenci ile alakalı olup olmadığı… Gördüğünüz üzere daha ilk bölümden kafaları kurcayan bir sürü soru ve bir çok ihtimal var. Yani How to Get Away With Murder tek bölümde turnayı gözünden vurmuş gibi görünüyor.
Nielsen ölçümlerine göre 10PM slotunun galibi müthiş bir başlangıç yapan How to Get Away With Murder oldu. Şimdilik en büyük rakibi dördüncü sezonunda olan Scandal, fakat HTGAWM’ın grafikleri pek düşecekmiş gibi görünmüyor. Yarıştaki diğer atlar Gracepoint’in ratingleri düşük ama her geçen gün az miktarda da olsa pozitif bir gidişatı var. Grey’s Anatomy ve Bones’un artık yeri ve seyri belli. TVD’nin ise bu sezon son durağı olabilir; kimse 6. Sezon premiere’iyle ilgileniyormuş gibi görünmüyor. Rakiplerinin durumu göze alındığında How to Get Away With Murder epey şanslı ve sezon sonunu sıkıntısız garantileyecektir. Gözüm bu dizinin üzerinde olmaya devam edecek.
Herkese iyi seyirler!