Tüm dünyada ilgiyle izlenen How I Met Your Mother dizisinin Ted Mosby’si Josh Radnor’un ilk yönetmenlik ve senaristlik deneyimi olan “Happythankyoumoreplease”, iyi kotarılmış senaryosu, başarılı oyuncu seçimi ve bir ilk film için hiç de fena olmayan yönetimi ile 2010 yılında eleştirmenler tarafından bolca övgü aldı. Filmde dibe vurmuş bir yazarın ve çevresindekilerin yaşamlarından kesitler paralel olarak ele alınıyor. Josh Radnor’ın başrolü üstlendiği yapımda aktöre Malin Akerman ve Kate Mara eşlik ediyor.
Aktörlük kariyerine yirmili yaşlarının sonunda başlayan Radnor bazı önemli dizilerde yan roller aldıktan sonra asıl şöhrete 2005 yılında izleyiciyle buluşan ve 7 sezondur başarısını koruyan How I Met Your Mother dizisiyle kavuştu. Dizideki rol arkadaşlarının aksine kendi filmini yapma hayallerini hayata geçirmeye çalışan Radnor 2010 yılında bağımsız bir yapım olan Happythankyoumoreplease ile izleyicinin karşısına çıktı. Film ABD’de büyük bir gişe başarısı yakalayamasa da bağımsız sinemaya verdiği destekle bilinen saygın Sundance Film Festivali’nden bir ödül ve bir adaylıkla dönmeyi başardı.
Romantik Komedi tarzını seven izleyicilerin keyifle izleyeceği filmin elbetteki eksileri mevcut. Bunlardan ilki filmi ağır bir How I Met Your Mother etkisi altında olması. New York’ta geçen filmde kullanılan planlar size oldukça tanıdık gelecek. Öte yandan Ted Mosby karaterinin zıttı yaratılmaya çalışılmış olsa da ana karakter Sam Wexler, oldukça benzer bir hüviyet kazanmış. Öyle ki zaman zaman diğer karakterlerin kendisine “Ted” diye seslenmesini bekliyorsunuz. Ancak Radnor’un bu tuzağa düştüğünü varsaymak da pek akla yatkın değil. Bunu izleyicinin tanıdığı ve sevdiği bir karakteri göz ününe sermek ve daha çok yakınlık kurmasını sağlamak amacıyla kasten yapması daha mantıklı gözüküyor. Buna Sam karakterinin giyim tarzının Ted karakteri ile birebir uyum göstermesini ve filmde sık sık detaylarla bunun vurgulanmasını örnek gösterebiliriz.
Filmin senaryosuna gelirsek aslında kalıp olarak bir yeniliğin bulunmadığını görmekteyiz. Ancak eğer amaç romantik komedi yapmak ise Josh Radnor’un bunun altından başarıyla kalktığını söyleyebiliriz. Hikayede işlenmesi zor olan birbirinden bağımsız paralel örgü sistemi kullanılmış ki, bu çok da göze batmıyor. Ancak senaryo yazımında “işlevsiz sahne” ve “eksik anlatım” tuzaklarına düşüldüğü de gözden kaçmıyor.
Sonuç olarak bir bağımsız yapım ve ilk film olarak Happythankyoumoreplease filmini başarılı saymak doğru olur. İzlemesi keyifli ve vaat ettiğini veren bir film… Josh Radnor içinse yüz ağartıcı bir deneme olduğunu görmekteyiz. Keza Radnor ikinci filminin yapımcılığını üstlendi ve Zac Efron, Elisabeth Olsen gibi yıldızlarla kamera karşısına geçti. Önümüzdeki yılların aktör için başarılarla dolu olması sürpriz olmayacak gibi görünüyor.
Öteki Sinema için yazan: Burak Yılmaz