Öncelikle söylemek istiyorum ki uzun zamandır böyle ruh hastası bir film izlememiştim. Evil Dead 2’de evdeki her şeyin kahkahalarla güldüğü sahneyi hatırlayın. Şimdi baştan aşağı o sahne ayarında görüntülerle bezenmiş bir film düşünün. Hausu böyle bir film. Zaten sonlara doğru iyice “bir delinin halüsinasyonları” şekline bürünüyor. Son on yıldır pek pohpohlanan “klip gibi filmler”in atalarından birisi olduğuna kendimi inandırmış durumdayım. Çünkü filmdeki geçişler, sahneler, renkler, bazı sahnelerde kullanılan filtreler o kadar hoş görünüyor ki önemli bir işiniz bile olsa filmi kapatamıyorsunuz. En azından ben kapatamadım.

Yazı boyunca verdiğim iki adet spoiler ibaresi taşıyan kısımda filmden sahneler vardır, film izlemeden önce filmle ilgili hiç bir şey görmek istemeyen kişiler olabileceğini düşündüğüm için böyle yaptım.

Filmi izlerken bir korku filmi beklerseniz muhtemelen hayal kırıklığına uğrayacaksınızdır. Ama sadece eğlenmek için izliyorsanız çok hoşunuza gideceğini düşünüyorum. Yedi adet liseli kız, sömestr tatilinde aralarından birinin teyzesinin köydeki evine kalmaya giderler. Her lanetli ev filminde olduğu gibi evde önce ufak tefek garip olaylar olur, kızlardan birisi bu olayları görür, diğerleri inanmaz, sonra bir anda her şey başlar ve sonunda film çözülür. Hausu da böyle bir film ama diğer lanetli ev filmleri gibi değil. Kızları isimleriyle değil de lakaplarıyla tanıyoruz, benim en sevdiğim karakter Kung-Fu lakaplı kız oldu, zaten filmde sürekli dikkat çekiyor. Film hakkında fazla söyleyecek bir şeyim yok, konudan fazla bir şey beklemeyin ama görsel olarak çok doyurucu. Filmin IMDB ve fragman linkini yazının sonunda vereceğim. Bir kaç forumda ve sitede biraz araştırdığımda insanların filmi orjinal dilinde altyazısız izlediğini ve buna rağmen çok sevdiğini gördüm. Uğraşsam da diğer filmlerini bulamadığım yönetmen Nobuhiko Obayashi deneysel filmleriyle ünlenmiş bir yönetmen. Bu da deneysel bir lanetli ev filmi. İzlerken sanki Walt Disney’in çektiği bir korku filmini izliyormuşum gibi geldi. Özellikle piyano sahnesini çok beğendim. Ne yapsam bu filmi kelimelerle tarif edemeyeceğim için bu filmi tavsiye etmekten, “izleyin” demekten başka çarem kalmıyor.

[hausu5.jpg]

Dipnot olarak, bu film için (aslında genel olarak kastım eskiden yapılmış ve çoğu kişinin haberi olmayan enfes filmlerdir) tüketim toplumunda boğulmuş kendime teşekkür ediyorum. Bir müddet sonra karbon kopya filmlerin ağzımda bıraktığı kekremsi tad üzerine araştırmaya koyuldum. İnsan araştırınca bulamayacağı şey yokmuş meğer, bir sonraki yazım olacak olan Kategori 3 – Hong Kong Sineması’ndaki filmler de bir önceki araştırma dönemimin meyveleridir.

Raven ağabeyciğim, uzun zamandır buraya katılımda bulunamıyordum. Umarım tekrar aktif bir yazarokuyucu olabilirim.

IMDB sayfası: http://www.imdb.com/title/tt0076162/

Öteki Sinema için yazan xkyoya

blank

Misafir Koltuğu

Öteki Sinema ekibine henüz katılmamış ya da başka sitelerde yazan dostlarımız her fırsatta harika yazılarla sitemize destek veriyor. Size de okuması ve paylaşması kalıyor...

1 Comment Leave a Reply

  1. 1977 yapımı obayashi filmi. edindiğim bilgiye göre obayashi bir gün kızından korku filmleri ile ilgili ne düşündüğünü sorar ve ortaya “hausu” çıkar. filmi ilk izlediğimde agaca toslamış gibi hissettim kendimi. filmdeki efektler ve kızlar harika :)

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

blank

Öteki'den Haber Al

Buna da Bir Bak!

blank

Yureiyashiki No Kyofu / Fear Of The Ghost House (1970)

Yureiyashiki No Kyofu sürprizli sayılabilecek öyküsü, müziği, gotik estetiği, sabit
blank

Takeshi Kitano’dan Dolls / Bebekler (2002)

Kitano sessiz, yalın ve imgesel anlatımını Bebekler filminde de kullanıyor