blankSezon açıldı sinemalar yine çizgi film çevrimleri ile doldu, taştı. Bu yıl biraz işin sanki suyu da kaçtı. Şikâyet etmek niyetinde değilim ama Hollywood’dan biraz daha özgün fikirler beklemek de hakkımız sanırım. Ironman, Hulk 2, The Dark Knight derken asıl sürpriz Hellboy: The Golden Army olacak sanırım. İlk çevrim Hellboy gişede istediği başarıyı yakalamadı ise de şartlar değişti, hem bu kızıl yaratığın hem de Guillermo del Toro’nun sevenleri arttı. Bakalım Marvel’in sinemalara set çekmiş imparatorluğuna Hellboy o meşhur Kıyamet’in Sağ Eli’ni indirebilecek mi bu sefer? Öncelikle bilmeyenler ve ilk filmi henüz seyretmeyenler ya da seyredip de bilgileri tazelemek isteyenler için yaratığımızın hikâyesine bakalım.

Köklerini II. Dünya Savaşı Nazi korkularına dayandıran Hellboy, Gregory Rasputin’in Nazilerin savaşı kazanması ve cehennemi dünyaya getirmesi için bir geçit açması ile başlar. Bu geçitten çıkan ise kızıl mini minnacık bir yaratıktır (hellbabe!!). Ancak bu sırada Amerikan askeri güçleri Nazileri kıstırır ve Hellboy’un velayetini almaya karar verir.Aradan geçen yıllarda Hellboy, Bureau of Paranormal Research & Defense (BPRD) tarafından vatana millete hayırlı bir cehennem yaratığı olarak yetiştirilir. Bu bölümdeki başka yaratıklarla da gücünü birleştiren Hellboy, kötülükleri dünyadan uzaklaştırmak için çalışır Ancak insan ilişkilerindeki başarısızlığı ve babası yerine koyduğu Profesör Trevor Bruttenholm (John Hurt)’ın ölümü ile bir kişilik çatışması yaşayacaktır… Hellboy’un yolunu bulmasına yardım eden iki arkadaşı vardır, Abe Sapien deniz canlısı insan kırması bir yaratıktır. Tam olarak nereden geldiği bilinmemektedir. Doug Jones’un oynadığı Abe Sapien’in seslendirmesini ise David Hyde Pierce yapmıştır. Ancak Jones’un performansına saygısından dolayı isminin geçmesini istememiştir. Jones’u Pan’ın Labirenti’nden de hatırlayabilirsiniz. Ekibin bir diğer üyesi Pyrokinetic (alevli, yanar dönerli bir şey) güçlere sahip güzel kızımız Elizabeth ‘Liz’ Sherman (Selma Blair) ise 11 yaşında doğum gününde güçlerinin farkına varmış ve kazayla koca bir bloku havaya uçurmuştur. Güçlerini kontrol edebilmesi için BPRD’ye alınmıştır. Hellboy tek aşkı olan Liz ile inişli çıkışlı bir ilişki yaşamaktadır. www.otekisinema.com

İlk kez 1993 tarihinde ortaya çıkan Hellboy çizgi romanları Mike Mignola’nın yaratıcılığının yanında içinde barındırdığı folklorik öğeler, efsaneler ile kısa sürede büyük bir başarı yakalamıştı. Dark Horse Comics gibi daha özgün işlerle uğraşan bir yayımcı tarafından yayımlanması da Mignola için bir şanstı ve 3-4 bölümlük ciltlerle Hellboy’u bir çizgi roman fenomeni haline getirmeyi başardı. Mignola’nın karanlık gölgelendirmeleri ve basit renk seçimleri okuyucuya sanki bir Edgar Allen Poe ya da H. P. Lovecraft hikâyesi içindeymiş hissi yaşatıyordu. 2004 yılında vizyona giren ilk film Hellboy: Seed of Destruction adlı maceradan uyarlanmıştı. Del Toro’nun çizgi romana sadık kalan görüntüleri büyük beğeni topladı. Seksenlerdeki güzel ve çirkin dizisinden hatırladığımız Ron Perlman’ın Hellboy performansı da oldukça başarılıydı. Ancak gişede Passion of Christ’le kapışması filmin en büyük şanssızlığı oldu. Birçok sinema İsa’nın filmi varken bu cehennem çocuğunu göstermeyi dahi kabul etmedi. Gişedeki başarısızlığına rağmen DVD satışlarının iyi gitmesi ve eleştirmenler tarafından filmin beğenilmesi ikinci film için kapıları açtı. Yeni filmde yönetmen Del Toro ve Mike Mignola beraber çalışarak senaryoyu yazmış ve ortaya daha özgün bir iş çıkarılmış. Çağlar önce insanlar ve mistik yaratıklar büyük savaşlar vermiş. 4900 savaşçıdan oluşan Altın ordu ile insanlar bir ateşkese varmış. Buna göre insanlar şehirlerde kalacak yaratıklar ise ormanlara ve karanlığa çekilecekmiş. Böylece Elfler ortadan kaybolup unutulmuş… Artık saklanmaktan sıkılan Elf prensi Nuada (Luke Goss) insanlığı yok etmek için harekete geçer ve babasını öldürüp, krallığı ele geçirmek ister. Ancak bunun için kız kardeşi Prenses Nuala (Anna Walton)’dan krallığın ikinci tacını da alması gerekmektedir. Böylece Altın orduyu harekete geçirip insanlığı yok edebilecektir. Bütün bunlar olurken Hellboy ile kız arkadaşı Liz ise yine tartışmaktadır. Ancak Liz’in sakladığı bir sır vardır. Hamiledir ve yakında dünyaya bir küçük Omen daha gelecektir. www.otekisinema.com

Mignola, Del Toro ile beraber yazdıkları senaryo için bir röportajında şöyle demiş; “Bu sefer konumuz Naziler, deli profesörler ya da gelişmiş makineler değil. Folklorik öğelerle yola çıktık. Hikâyeyi yazarken aklımıza Amerikan yerlilerini getirdik. Yaşlı yerli “Elimizden geleni yaptık artık daha fazla savaşamayız. Kaderimizi kabul etmeliyiz,” der bunun üzerine Geronimo “Ya da bütün soluk benizlileri öldürebiliriz,” der. Filmde de böyle bir durum söz konusu ancak tek bir farkla ya Amerikan yerlilerinin elinde nükleer bomba olsaydı? Elfler’in böyle bir gücü var ve bunu kullanmaya karar veriyorlar.” Hellboy’a yeni macerasında başarılar dilerken, bu cehennem zebanisine bir şans daha vermeniz gerektiğini hatırlatarak bu yazın çizgi roman uyarlaması galibinin kim olacağını da merakla bekliyorum. 5.1 ses sisteminize zeval gelmesin sevgili okurlar! (Benimkini kedim yedi de!) www.otekisinema.com

Masis Üşenmez

blank

blank

Masis Üşenmez

1979 İstanbul doğumlu yazar ilk sinema deneyimini Superman ve Star Wars’la yaşayıp kendini çizgi roman ve bilim kurgu dünyasına atar. 2006 yılında "Öteki Sinema" kadrosuna katılır ve sitenin gelişiminde önemli rol üstlenir. Halen Öteki Sinema'da editörlük ve Cinedergi'de yazarlık yapmaktadır.

1 Comment Leave a Reply

  1. İlkini izlemedim ancak Hellboy II: The Golden Army görselliğinden kurgusuna gayet tatmin edici bir iş olmuş diye düşünüyorum.Guillermo del Toro’nun El laberinto del fauno’sunda yarattığı atmosferi bu filmde bulmak mümkün.Ayrıca ilgilenenler için ufak bir bilgi vermek isterim.Filmin karakterlerinden ‘Johann Krauss’u seslendiren Family Guy’ın yaratıcısı ve baş karakterlerin seslendiricisi Seth MacFarlane’dir.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

blank

Öteki'den Haber Al

Buna da Bir Bak!

blank

“Film Eleştirmeni” Olmak İsteyenlere Öneriler

“Film Eleştirmeni” olmak isteyen genç blogculara Faustvari öneriler... Eğer uygularsanız
blank

Tales from the Crypt: Mahzenden “Dehşet” Öyküleri

Tales from the Crypt: “Merhaba korku manyakları, dehşete susamış kaçıklar!