Hitchcock’un Tesadüfleri Üzerine Kısa Bir Yazı

21 Ekim 2014

Alfred Hithcock’un excess kavramlarından biri olan gizemin artan seviyesi Rear Window’da şu şekilde göze çarpar: Lisa (Grace Kelly) şüpheli katilin evindeyken Jeff (James Stewart) kamerasıyla dikkatlice evi gözetlemektedir ancak şüphelinin eve girdiğini gördüğü halde Lisa durumun farkında bile değildir. Bu durum parkta bebeğini boğan kadın örneğine oldukça yatkındır. Jeff ne kadar Lisa’yı uyarmak ve de Lisa’nın saklanmasını istese de Lisa’nın onu duymak gibi bir şansı yoktur. İzleyici olarak biz de bu sahnede Jeff’in yerinden bakarız Lisa’ya ve aynı isteği taşırız. Bu ne olacağına dair uzun bekleyiş Hithcock excess’ini anlamlandırır. Öbür tarafta ise Jeff’in ayağının sakat olması, Lisa’yı kurtarabilmesini mümkün kılamamaktadır ve de Jeff’le özdeşleşen ve de Jeff’le birlikte evi gözetleyen izleyici de Jeff gibi engellidir. Jeff’in ayağının sakat olması gibi bir neden Hitchcock excess’ini arttırır ve de gizemin içinde ciddi bir çatışma yaratır çünkü tüm sahnenin anlamı Jeff’in Lisa’yı kurtarabilmesinin mümkün olamayışında yatar. Bu şekilde çatışmanın tümü sakat olmak gibi basit bir nedende yatar. Hithcock’ta bu gibi bir sıradan durum gizemi arttırmada çok etkilidir.

Eğer North by Northwest’e bakarsak, aynı gizemin yine sıradan bir durum olan; iki insanın birbirleriyle karıştırılması gibi bir nedene dayandığını görebiliriz. Katalitik durum bir başka durumla da yer değiştirebilir ancak kaçırılma gibi bir aksiyon bile basit bir aksiyonla anlatının yüzünü değiştirmek maksadıyla bir bağlantı kurar. (Örneğin, garsonun Mr. Kaplan’ı çağırması üzerine Roger’ın ayağa kalkması gibi…) Çok ufak bir hareket bile filme şekil verir. Bunu maddeyi oluşturan çekirdek örneğine benzetebiliriz. Eğer o anda Roger (Cary Grant) ayağa kalkmasaydı ve bir başkası onun yerine kalksaydı, filmin temelleri daha da şok edici olabilirdi yahut en azından yeni bir anlatıya kucak açabilirdi çünkü Hitchcock tesadüfi etkenleri sinemasında kullanmayı sevmektedir.

Alfred Hithcock sineması bu tip tesadüfi nedenlerle dolu olup bu nedenlerin gelişimciliğine dayanır. Bu bir durumu başka bir duruma bağlayan bir web sistemidir. Psycho’da gördüğümüz üzere Marion’un (Janet Leigh) parayı çalması onun kaçmasına sebep olur. Kaçarken de yağmura yakalanır ve Bates Motel’de durmasını ve konaklamasını gerektirir. Rastgele durduğu bir motel de Marion’un Norman Bates’le (Anthony Perkins) tanışmasına sebebiyet verir. Norman Bates de anne tutkusu yüzünden Marion’u öldürür. Hithcock’un gizemin seviyesini arttıran excess kavramı ise bu durumda gizemin gerekli görüldüğü sahneler üzerinde bir oynayış ve yeniden dokunuşlardır.

blank

Burak Bayülgen

1983′te İstanbul’da doğan Burak Bayülgen yedi yaşında korku filmleriyle tanıştı. İlkokulda hayallerinde korku sinemasını meslek edinip Freddyler ve Jasonlar ile iç içe bir hayat düşleyerek bir kaçış yaşayan Burak lisansını ve yüksek lisansını Sinema-TV üzerine tamamladıktan sonra en çok yapmak istediği işe, yani yazı yazmaya koyuldu.

1 Comment Bir yanıt yazın

  1. Meraklısına oldukça dikkat çekici bir yazı olmuş. Güzel bir derleme çalışması

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

blank

Öteki'den Haber Al

Buna da Bir Bak!

blank

Türk Korku Sineması Seyirci Raporu

2004’ten bu yana toplam seyirci rakamları (gösterim süreleri ve gösterime
blank

2024 Yazında Türk Sineması: Kuruyan Bir Gölet!

Afrika'daki o göletin hikayesi ne kadar tanıdık değil mi? Türk