Geçtiğimiz aylarda iki sıkı aksiyon filmi gösterime girdi. John Wick’de, Rus mafyasından canına susamış bir genç (kendisi mafya babasının oğlu olur) tövbe etmiş bir tetikçinin arabasına musallat oluyor. Araba da ABD’nin simgelerinden Mustang… Tetikçi arabasını satmaya yanaşmayınca da evine giriyor, adamı gafil avlayıp dövüyor, o da yetmiyor köpeğini öldürüyorlar ve alıyorlar başlarına belayı… Rus mafyasını tek başına çökerten John Wick karakterini Matrix’in Neo’su Keanu Reeves canlandırıyor.
Başrolünde Denzel Washington’ın oynadığı The Equalizer’da ise yine aynı Rus mafyası tipleri, aslında yeni bir hayat isteyen Amerikalı genç kızları, Ruslara pazarlıyor o esnada da karakterimizin ayağına basıyorlar. Kendisi bir yapı markette çalışan ihtiyarın teki gibi görünse de aslında durdurulamaz bir ölüm makinesi ve yine aynı hikaye: kahramanımız Rus mafyasını tek başına bitiriyor. Çatışma Amerikalıların yeni kilisesi sayabileceğimiz bir alışveriş merkezinde gerçekleşiyor. Kahramanımız ABD’de hızını alamayınca basıyor Moskova’ya gidiyor ve hesabı kapatıyor.
İki filmde de anahtar kelimeler aynı: sıradan Amerikalı vatandaş + Rus mafyası + Amerikan yaşam tarzının tehdit altında olması + yemini bozmak: dersini almış ölü Ruslar
The Equalizer bu açıdan daha fazla tehdit içeriyor. Filmin aslı 80’lerde yayınlanan bir TV serisine dayanıyor ama o beyaz saçlı W.A.S.P karakterin siyahi bir ABD’liye nasıl dönüştüğünü anlamak güç değil. Denzel Washington”ın canlandırdığı Robert McCall karakterini Barack Obama, filmdeki kötü Rus Vlademir Pushkin’in de aslında Vlademir Putin olarak düşünebilirsiniz. Göndermeler o kadar pervasızca yapılmış ki!
Hollywood düşman figürler üretmeye ve bunları kullanmaya bayılır, sıradan seyirci üzerinde oldukça etkilidir de bu… Ruslar 80’lerin favori ‘düşman’ figürü idi. Hollywood, ülkedeki vatanseverliği pompalamak adına Rusları kafaya fena taktı. Red Dawn, Rocky 4, Rambo 3 ve daha nice filmde kötü Rusların ölümüne alkış tuttuk, kahraman Amerikalıyı alkışladık.
Peki, şimdi ne oldu da Ruslar yeniden kötü adam oldu, Hollywood bir kez daha toplum mühendisliği yaparken amacı ne?
Konunun uzmanı bir kalem değilim ancak Ukrayna’nın işgali sanırım bu düşmanlığın fitilini ateşleyen şeydi. Rusların elinde tüm dünyaya karşı kullandığı bir enerji kozu vardı ve kullandılar. ABD’nin buna cevabı ise, etki altına aldığı petrol üreticisi ülkelere “vanaları açın” emrini vermek oldu. Petrol fiyatları rekor seviyede düştü, Rusya’nın para birimi Ruble değerinin yarısını yitirdi ve ülke ekonomik bir krizle yüzleşmek zorunda kaldı.
ABD, açık ve net bir şekilde “benimle uğraşma” mesajı vermiş oldu. Ne tesadüf ki, 7-8 ay önce izlediğimiz Jack Ryan: Shadow Recruit filminde Ruslar ABD’nin ekonomik yapısını çökertmeye çalışıyordu. Demek artık savaşlar silahla değil para ile yapılacak!
İşte bu sırada dünya toplumlarını Rusya’ya karşı hırslı tutabilmek, ABD’nin haklı olduğunu ispatlayabilmek de gerekiyor. Hollywood kötü Rusları yeniden salonlara getiriyor. Ama bu kez asker değiller, parayı kontrol etmeye çalışan tipler. Onlar berbat insanlar, evlerinize-arabalarınıza göz dikiyor, köpeğinizi öldürüyor, genç kızları hastanelik edene kadar dövüyorlar. Çok hırslılar ve bir Rus’la uzlaşabilmek mümkün değil, yeri geliyor kendi çocuklarını bile ihbar edip ölüme gönderebiliyorlar. Tek çare var; hepsini öldürmek!
John Wick ve The Equalizer kötü filmler değil, bir macera tutkunu için oyalayıcı seyirlikler ancak kötü niyetli bir alt metne sahipler. Görünen o ki; ABD, Ruslarla uğraştığı sürece Hollywod da uğraşacak!
Bize de Amerikan tarzı film izleme alışkanlığı ile elimize mısırı-kolayı alıp salona girerek ağzımız açık perdeye bakmak düşecek!