Korku edebiyatı denince büyük bir çoğunluğun aklına gelen ilk isim Stephen King olur muhtemelen. Benzer bir önermeyi korku sineması için de yapabilir miyiz bilemiyorum ama şurası bir gerçek ki King, korku sineması için de önemli bir isim. A Night at the Movies ise TCM (Turner Classic Movies) kanalı için özel olarak hazırlanan belgesel serisinin üst ismi. Sinemanın farklı türlerini keşfe çıkan seri, korku sineması üzerine olan bölüme Stephen King’i konuk etmiş.
Belgesel yaklaşık bir saat sürüyor ama buna belgesel diyebilir miyiz tam emin değilim. Sonuçta King, bir koltuğa oturuyor ve belli başlı başlıklara ayrılan bölümler boyunca düşüncelerini, anılarını, tecrübelerini aktarıyor. Ortada soru soran kimse yok ama bu haliyle daha çok ünlü yazarla sohbet edilen bir televizyon programına benziyor. Her ne olursa olsun Stephen King’in anlattıkları kesinlikle ilgi çekici. Hem araya bahsi geçen filmlere ait -korkuseverler için iştah kabartıcı olması kuvvetle muhtemel- klipler ve fotoğraflar eklenmiş ki bu sayede The Horrors of Stephen King, tekdüze bir anlatımdan uzaklaşmasının yanı sıra daha bir belgeselmiş gibi de duruyor.
Discovering Terror adını taşıyan ilk bölümde King, korktuğu ilk filmi açıklıyor: Bambi (1942). Disney animasyonunu annesiyle beraber sinemada izleyen King, yangın sahnesinden çok korktuğunu ve eve döndüklerinde de ya ev yanarsa diye korkmaya devam ettiğini hatırlıyor. Beyazperde aracılığıyla aldığı korkuyu gerçek hayata bu şekilde aktardığının altını çiziyor. Ekim 1957’de henüz 10 yaşındayken yine sinemada izlediği Earth vs. the Flying Saucers (1956) da King’in çocukluğunda önemli bir yerde duruyor. Çocuk aklıyla filmde anlatılanları gerçek olarak algıladığından çok korktuğunu söyleyen King, filmi izlerken gerçekleşen ilginç bir olayı da anlatıyor: Filmin yarısında salonun ışıkları yanmış. Herkes ne oluyor diye birbirine bakarken sinemanın müdürü sahneye çıkarak radyodan dinlediği yeni bir haberi aktarmış. Rusların Sputnik uydusunu başarıyla dünyanın yörüngesine fırlattığını söyleyen yetkili, uydunun 90 dakikada bir ABD üzerinden geçtiğini de eklemiş. Haberi duyar duymaz bunun ne anlama geldiğini hepimiz anlamıştık diyor King: “Hepimiz öleceğiz!”
From Axe Killers to Zombies adlı bölümde ilk “gerçek” korku filmi deneyimlerinden bahseden King, izlediği ilk korku filmleri Dementia 13 (1963) ve Night of the Living Dead (1968) filmleriyle ilgili konuşuyor ve daha çok zombi filmleriyle ilgili düşüncelerini aktarıyor.
[box type=”shadow” align=”” class=”” width=””]
Bu minvalde ilerleyen belgeselin diğer bölüm adları sırasıyla şöyle:
- Monsters and Creatures
- Haunted
- They Bite!
- To the Devil
- Slashers
- King at the Movies
- New Blood
- One Final Scare [/box]
A Night at the Movies serisinin diğer bölümlerini de yöneten Laurent Bouzereau’nun imzasını taşıyan The Horrors of Stephen King, korku sineması tarihine giriş niteliği taşıyabilecek bir özet çıkarma peşine düşüyor. Ünlü yazar Stephen King’in kişisel tecrübeleri ve düşünceleri ile birleşen bu çaba, korku sinemasına ilgi duyanları kesinlikle memnun edecektir.
Öteki Sinema için yazan: Murat Kızılca