15. !f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali devam ediyor. Biz de film izlemeye ve izlediğimiz filmler hakkında notlar almaya devam ediyoruz. 28 Şubat’ta sona erecek olan festival, 3-6 Mart tarihleri arasında Ankara ve İzmir’e de uğrayacak.

Bir Başka Olur Miike’nin Vampirleri

Yakuza Apocalypse

Gayet ciddi bir yakuza güzellemesi gibi başlayan Gokudou Daisensou (Yakuza Apocalypse), gerçek yüzünü göstermekte fazla gecikmiyor. Takashi Miike’nin artık çok da şaşırmadığımız çılgın dünyasından bir dizi garipliğin hâkim olduğu film, aslında vampir olan yenilmez bir yakuza liderinin, öldürülmeden hemen önce sadık adamlarından Kageyama’yı ısırarak onu da vampir yapmasıyla başlıyor. Kageyama’nın kan ve ter kokan intikam yolu, tuhaflıkta birbirleriyle yarışan taşlarla döşelidir. Gokudou Daisensou, çok ama çok eğlenceli bir film ama Miike filmografisinin en iyilerinden biri olabilmekten uzak. The Raid: Redemption (2011) ve The Raid 2 (2014) ile tür sineması takipçilerinin favori oyuncularından biri haline gelen Yayan Ruhian’ın varlığı ise filme ayrı bir lezzet katıyor.

“Şiddet ve aşk, aslında aynı şeyin iki farklı yüzü.” Takashi Miike (Yönetmen)

[box type=”info” align=”aligncenter” class=”” width=””]

Gokudou Daisensou / Yakuza Cehennemi
Japonya – 2015 – 115′ [/box]

Evim Güzel Evim

Naciye

Screamfest’te dünya prömiyerini yapan Naciye, !f İstanbul aracılığıyla Türkiye’de de görücüye çıktı. Lütfü Emre Çiçek’in yazıp yönettiği film, adadaki bir evde yaşanan bol kanlı bir mülkiyet kavgasını anlatıyor. Bengi ve Bertan isimli bir çift, adada kiraladıkları eve gelerek aralarındaki problemleri çözebileceklerini düşünür. Ancak evin gerçek sahibi olduğunu iddia eden Naciye isimli bir kadının musallat olmasıyla genç çiftin peşine düştüğü huzur yalan olur. ‘Home invasion’ (ev istilası) ve ‘slasher’ kalıplarının akılcı bir bileşiminden oluşan Naciye, gerek mekân seçimi olsun, gerekse özenle hazırlanmış cinayet sahneleri olsun, çok doğru bir çıkış noktası yakalıyor. Fakat heybesini gerekli gereksiz o kadar çok detayla dolduruyor ki, bir süre sonra şaşırtıcı olsun diye eklenmiş ‘twist’ler can sıkıcı olmaya başlıyor. Rob Zombie’nin Halloween serisini yeni baştan ele alırken düştüğü hatalar silsilesinin bir benzerini yaşayan Naciye, bomba bir ilk film olma fırsatını tepmiş. Baskın: Karabasan ve Ceset ile birlikte bu senenin cinlerden uzak duran üçüncü yerli korku-gerilim filmi olması ise daha başka alt türlerde de örnekler verip çeşitlenmesini dilediğimiz korku sinemamız için ayrı bir umut kaynağı. Naciye rolündeki Derya Alabora ise bir harika, muhakkak izlenmeli!

[box type=”info” align=”aligncenter” class=”” width=””]

Naciye
Türkiye – 2015 – 81′
26 Şubat 2016 / 23:59 / Cinemaximum Kanyon Salon 9 [/box]

Önce Afganistan, Sonra Bütün Ortadoğu

Bitter Lake if 2016 Notlar

Yönetmenliğini Adam Curtis’in yaptığı Bitter Lake, ismini ABD Başkanı Roosevelt ile Suudi Arabistan Kralı Abdülaziz’in 1945 yılında USS Quincy isimli savaş gemisinde buluşup, tarihe Quincy Antlaşması olarak geçen antlaşmayı imzaladıkları yerden alıyor. Curtis, bu antlaşmayı yakın coğrafyamızda gerçekleşen ve gerçekleşmekte olan birçok acı olayın başlangıç noktası olarak gösteriyor. İlk etapta bölük pörçükmüş gibi duran arşiv görüntülerini inanılmaz bir kurguyla bir araya getirerek Afganistan’da yaşananları özetlemekle kalmıyor, sonrasında Irak’ta yaşananlar ile şu anda Suriye’de yaşanmakta olanlara da ışık tutmaya çalışıyor. Ortadoğu’da olup bitenler hakkında kafası karışık olanların izlemesinde fayda var.

[box type=”info” align=”aligncenter” class=”” width=””]

Bitter Lake / Acı Göl
İngiltere – 2015 – 136′ [/box]

Ben Yalnız Bir Komedyenim, Evimden Çok Uzaklarda

Entertainment

Entertainment, Amerika’nın olası en tenha mekânlarında sahne alan orta yaşlı bir komedyenin hayatından bir kesit sunuyor. Ceplerinde en ufacık bir sevgi ya da umut kırıntısı barındırmayan isimsiz komedyen, pek anlaşamadığı kuzeni ile devamlı telefonla ulaşmaya çalıştığı (ve aslında varlığından da pek emin olamadığımız) kızını saymazsak (hatta sayarsak bile) yapayalnızdır. Sahneye çıktığında yaptığı itici, seksist ya da kısaca bütün politik doğruları tahrik eden espriler nedeniyle, doğal olarak seyirciyle bir bağ kuramıyor. En gerçek hali ise seyircilerden biri kendisine laf attığında ortaya çıkıyor; akla hayale gelmeyecek çiğlikte aşağılamalarla karşılık veren komedyen, insanlığa karşı olan bütün kinini bodoslama kusuyor. Entertainment, farklı mizah anlayışıyla sinirlerinizi bozmayı başaracak kadar tuhaf bir film. Herkese göre olmadığı muhakkak. Filmi izledikten sonra “why” ve “legendary” kelimelerinden nefret etmeniz olası.

[box type=”info” align=”aligncenter” class=”” width=””]

Entertainment / Şov Dünyası
ABD – 2015 – 104′
25 Şubat 2016 / 11:00 / Beyoğlu Fitaş Salon 4
28 Şubat 2016 / 13:00 / Cinemaximum Kanyon Salon 9 [/box]

blank

Murat Kızılca

1971 İstanbul doğumlu. Aylık online sinema dergisi CineDergi ve aylık kültür sanat dergisi kargamecmua için sinema yazıları kaleme alıyor. 2008 yılından beri katkı sağladığı Öteki Sinema’da bir yandan da editörlük görevini sürdürüyor.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

blank

Öteki'den Haber Al

Buna da Bir Bak!

Güdümlü Politika ya da Tanımsız Kaygı: Altın Koza Ödülleri

Kucaklama politikası her ne kadar sevecen ve realist görünse de
blank

33. İstanbul Film Festivali’nden Seçtiklerimiz

Her yıl yaklaşık 150 bin izleyiciye ulaşan İstanbul Film Festivali