80’lerde ve 90’larda Amerikan filmleri izleyerek büyüyen bizim jenerasyonumuz için zenciler her zaman çok karizmatik insanlar olmuşlardır. Sosyete Polisi’nde Eddie Murphy, Passenger 57’da Wesley Snipes, Esaretin Bedeli’nde (Shawshank Redemption) Morgan Freeman, Cehennem Silahı’ndaki Danny Glover ve daha niceleri… Çizgi filmlerde bile hep sempatik ve karizmatik rollerdeydi zenciler. Bu Amerikan sinemasının politik bir tavrıydı tabi. Ayrıca 70’lerdeki blaxspliotation patlamasının üzerine filmlerde zencilere rol vermek, hem daha çok seyirciye hitap etmek demekti, hem de “cool” bir şeydi.
Amerikan sinemasındaki bu akımın sonucunda bazı filmlerde beyaz kahramanımızın yanındaki yardımcı zenci kankası o kadar sevildi ki, adeta filmi başrol oyuncusundan kaptı diyebiliriz. 48 Saat (1982), Cehennem Silahı (1987), White Men Can’t Jump (1992) gibi zenci ve beyaz iki kankanın başından geçen maceralardan bahsetmiyorum. Bu listedeki bu unutulmaz zenci kahramanlar, senaryoda esas beyaz kahramanın gölgesinde kalan karakterler. Yani yardımcı oyuncular. İşte ilk 5:
Mykelti Williamson (Forrest Gump, 1994): Forrest Gump’ın dev alt dudakları karides avcısı askerlik arkadaşı Bubba, listemize 5 numaradan giriyor. Bubba rolüyle gerçekten dokunaklı bir karakter çizen Mykelti Williamson’u Con Air (1997) ve Heat (1995) gibi filmlerden de hatırlıyoruz. Forrest Gump’ın birçok arkadaşı arasında, bacaklarını kaybeden komutan Gary Sinise ile birlikte Bubba filmin yıldızlarından biriydi. Savaşta ölmesine gerçekten çok üzülmüştük. Ama Forest üzerine düşeni yapmıştı ve Rambo nasıl İlk Kan’da (1982) eve dönüp arkadaşının zenci annesini ziyaret ediyorsa, Forrest Gump da Rambo’dan aşağı kalmayıp savaşta ölen Bubba’nın ailesini ziyaret etmişti.
Steve James (American Ninja, 1985): Captain ‘Powerhouse’ Jackson 4 numarada! Bazen 2 tokat patlatmak istediğimiz ancak yine de tabi ki çok sevdiğimiz ve saydığımız, aksiyon filmlerinin o unutulmaz simalarından Michael Dudikoff’un unutulmaz kankası! İlk 3 Amerikan Ninja filminde de esprileriyle, yumruklarıyla ve motorsikleti ve kılıcıyla 10 numara bir karakterdir Captain Jackson. Hangimiz onun gibi bir kankamız olsun istemeyiz ki? Ama sadece Amerikan Ninja’da ninja kıçı tekmelemekle bitmez Steve James’in sinema dünyasındaki yeri. Bir iki istisna dışında asla bir başrol olamamış olan Steve James, Exterminator’da (1980) da yine kahramanımızın en yakın arkadaşıdır. Şehir serserileri tarafından feci bir şekilde dövülüp, metal çatal gibi bir alet ile bel kemiği parçalanınca, arkadaşı Robert Ginty, Steve James’in intikamını almak için Exterminator olur! Bunların dışında David Carradine ve Chuck Norris’e de kankalık etmiştir Steve James. Dublörlük ve dublör koordinatorlüğü yapan James, Brother From Another Planet’te (1984) de barmen rolüyle karşımıza çıkarak bizleri sevindirir. Maalesef 1993 yılında, 41 yaşında pankreas kanseriyle hayata gözlerini yummuştur. Onu burdan bir kere daha saygı ile anıyoruz.
Billy Dee Williams (Empire Strikes Back, 1980): Lando Calrissian’sız bir Star Wars düşünülebilir mi? Cloud City’nin karizmatik zenci lideri Lando, Han Solo’nun yakın arkadaşıdır. Ancak Lando kendisinden daha da siyah bir karakter olan Darth Vader’in hain planlarına alet olur ve arkadaşlarına tuzak kurar. Onları çok büyük bir şekilde satar. Empire Strikes Back’i izleyen her çocuk, Lando’nun yaptığı bu hareket ile sırtından bıçaklanır, çok üzülür, hatta yaşı küçük olanlar ağlamaklı olur… Ancak sonuçta işin ucunda Darth Vader vardır çocuklar… Darth Vader’dan kurtulmak kolay değildir. Ancak Lando bunu geç de olsa başarır. Çok zor bir duruma düşürdüğü arkadaşlarını kurtararak kendini affettirir. Lando, o kadar büyük bir karaktertir ki, bugün Lando’nun başrolde olduğu bir düzine Star Wars kitabı ve çizgi romanı mevcuttur. Daha sonra Tim Burton’un Batman’ında (1989) vali Harvey Dent olarak da karşımıza çıkan Billy Dee Williams, Lando Clarissian ile sinema tarihinin unutulmaz siyah karakterleri arasında bir efsanedir.
Morgan Freeman (Robin Hood, 1991): Sinema tarihinin belki de en sempatik, en karizmatik müslüman karakteri Azeem listemizde 2 numara! Nasıl olur Lando’dan daha yüksek olur falan diyenler olacaktır ama Azeem’in yeri başkadır. Ingiltere’nin cehennemden beter zindanlarından Robin Hood ile beraber kaçan Azeem, adam gibi adamdır. Kevin Costner’dan daha artist bir performans çizmiştir filmde. Hatta bu rolünden sonra Morgan Freeman yıldız statüsüne kavuşmuştur. Filmin başında Robin ve Azeem atlı İngilizler tarafından saldırıya uğrarlar. Panik içerisindeki Kevin Costner savaşa hazırlanırken, Azeem Kıble’yi bulup namaz kılma derdindedir. Kevin Costner’a aldırış etmeden “bu lanet olası ülkede güneş nereden doğuyor” diye inanılmaz artist bir şekilde sitem eder, karizmasıyla filmi izleyenlerin kalbini fetheder.
Carl Weathers (Rocky, 1976 ve Predator, 1987): İşte zenci kankaların en kankası! Hem Arnold’un, hem Stallone’nin kahraman dostu! Dahası olabilir mi? Yeri gelir Orta Amerika’nın amansız ormanlarında Predator’un ellerinde can verir, yeri gelir ringlerde bu kez Ivan Drago’nun kurbanı olur. Evet, listemizde 1 numarada Carl Weathers var! Predator’da Arnold Schwartzeneger ile el sıkıştıkları sahne bir efsanedir. Rocky 4’de (1985) James Brown ile ringdeki dansları yine bir başka efsanedir. Ivan Drago onun için “ölürse ölsün!” dediğinde bütün Türk halkı ayağa kalkmıştır. Robert Topper’in There’s No Easy Way Out parçası eşliğinde Rocky’nin, arabasına atlayıp kaybettiği dostu Apollo’yu andığı sahne ise bir montaj klasiğidir.
—Carl Weathers, kariyerinin başında tiyatro öğrencisi ve profesyonel bir amerikan futbolcusudur. Sinema kariyerine birkaç blaxploitation filmiyle başladıktan sonra Rocky filmiyle bir yıldıza dönüşür.
Söylentilere göre Rocky serisinin 6. filminde kendisinden eski görüntülerini kullanmak için izin istendiğinde, kendisi bizzat filmde oynamak istemiştir. “Ama Apollo öldü, nasıl olur?” deseler de, direten Carl Weathers sonunda sinirlenip görüntülerinin kullanılması için izin vermeyi toptan reddetmiştir. Çocukluğunda bir Sidney Poitier hayranı olan Weathers, bir çoğumuz için efsanevi Sidney Poitier’dan bile daha büyük bir efsane haline gelmiştir! Haydi şimdi hepimiz internetten Robert Topper – There’s No Easy Way Out’u dinleyelim, Rocky’nin arabasına bindigi o anı ve Apollo’nun ölümünü hatırlamasını hatırlayalım… Bu muhteşem şarkı eşliğinde ufak yumruk ve aparkat hareketleriyle çocukluğumuza dönelim.
Sitede başlığı görünce aklıma ilk apollo geldi. Dünya güzeli bir çikolata renkli insandır kendisi. İlk rockyde dayak atsa da rakibini küçümsemez adam gibi takılır, bir dörtte çok şova girer o da zaten -aç spoiler- sonu olur -kapa spoiler-. Türk sinemasının eksiği sanırım zenci kanka.
Arap Celal’i unutmayalım masis. :D
Arap Celal: asıl adı celal donat’tır. Biz onu daha çok Tosun Paşa ‘daki “şimdide kadinlar araasi yumurtaaa yarisiiiii” repliğiyle hatırlamaktayiz. Turk sinemasinin tam bir arşivi olmadigi için oynadığı yüzlerce filmden cok azının ismi vardır kayıtlarda.
ekşi’den alıntı
zenci demesek siyah desek :) gibi bir ayrıntıya değinsem
Korku sineması içinde kahraman beyaz adam ve onun siyahi yardımcısının (çoğunlukla uşağı) hikayesi The Ghost Breakers (1940) filmine kadar uzanıyor. Aynı yıllarda pek çok filmde kullanılmaya da başlanıyor. Tersinin olması bekelenemezdi zaten.
Zenci kankalar listesinde Zor Ölüm ün 3. serisinde Bruce Willis in ekürisi rolünde Samuel Jackson da es geçilmemelidir diye düşünüyorum. Bu arada Carl Weathers ın “Action Jackson(1987)” filminde başrol oynadığını hatırlatmak isterim.
Bence 1 numara Morgan Freeman ama film Unforgiven yani Affedilemeyen filmi. Bu filmde de kanka rolünde hayatının filmini oynuyor. Gelmis geçmiş en sevdiğim kovboy filmi.
Bence ilk die hard filmindeki dışardan destekle mcclanein kankasi haline gelen polis memurunu (reginald veljohnson) da unutmayalim