Okumayı sevmeyen bir millet olarak sinema kitaplarına da fazla önem vermediğimiz aşikar. Oysa ki sinema seyircisinin bilinçlenmesi için en önemli kaynağı sinema kitapları, dergiler ve film eleştirmenlerinin köşe yazılarıdır.
Bu tür kaynakların amacı filmlere farklı bir gözle bakmanızı sağlayıp ileride seyrettiğiniz filmleri de daha iyi irdelemenize, düşünmenize yardımcı olmaktır.
Genel izleyici, filmleri kafa boşaltmak ve dinlenmek için seyrettiklerinden asıl cevheri kaçırmaktadırlar. Sinema seyircisi, film izleme deneyimlerini zenginleştirip, farklı okuma biçimleri geliştirdiğinde sinemanın ne kadar müthiş bir dünya olduğunu da kavranacaktır.
Kalkedon Yayınları elini taşın altına koyarak bir sinema kitaplığı dizisi çıkarmış. Kendilerinden tanıtım için istediğimiz bir set hemen gönderildi. İlgi ve alakaları için teşekkür ediyoruz. Belki ileride siz okurlarımız için de bir sürprizleri olur, kim bilir?
Öncelikle kitapların adından da anlaşılacağı üzere sıkıcı kuramsal kitaplardan bahsetmiyoruz. Uzak Doğu sinemasını seven izleyiciler için Asya Korku Sineması, Stüdyo Ghibli, Doğu Asya Sineması güzel bir kaynak olurken Dario Argento okuyucuyu yönetmenin filmlerine ve iç dünyasında bir yolculuğa çıkarıyor.
Unutulan 101 Film karanlıkta kalmış yapımlara dikkat çekiyor, Film Çalışmaları kitabı ise belirtmeye çalıştığım gibi film okuma tekniklerine açıklık getiren bir kaynak. Bağımsız Sinema, Eşcinsel Sineması Tarihi tür denemelerine yoğunlaşırken Kısa Filmler, Senaryo Yazımı ve Oyunlar ve Yapım Teknikleri kitapları seyirciden çok bu endüstrinin içinde bulunmak isteyenlere yol göstermek üzere yazılmış kitaplar.
Daha sonra sitemiz için önemli olan kitapları ayrıca sizlere tanıtacağımız için şimdi sizleri kitapların kısa bilgileriyle baş başa bırakarak yazımı noktalıyorum.
Unutulan 101 Film / Brian Mills
“Bu kitap, bir sinema mezarlığına gömülmüş olan filmleri yeniden ortaya çıkarmaya girişmiş ve böylece bir kara film başyapıtını, bir Fransız klasiğini, Mastroianni’nin Cinema Paradiso ile karşılaştırılabilir uzun metrajlı bir filmini, önemli bir Joan Crawford filmini ve bir Edward G Robinson komedisini gün ışığına çıkarmıştır. Ernst Lubitsch, John Ford, Alfred Hitchcock, Elia Kazan, Sergio Leone, Nicholas Ray, Bo Widerberg, Roberto Benigni ve Robert Altman’ın çok sayıda filmi de bunların arasındadır.”
Oyunlar ve Yapım Teknikleri / David Carter
“Bu kitapta; bir grup amatörle bir oyun sahnelemenin, planın uygulanabilirliği hakkındaki o ilk günkü hayallerden kapanış partisinin o kısa anlarına kadar tüm sürecini gözden geçirmeye gayret ettim. Sayfalar boyunca, herhangi bir oyun yapımı ile ilişkili önemli ödevleri ve sorumlulukları adlandırdım ve açıkladım. Geriye ise yalnızca, kendileri oyun yapmak isteyen kişilere bu kitabı okuduktan sonra cesaret vermek ve şu kadim tiyatro deyimiyle her türlü başarıyı dilemek kalıyor: “Şeytanın bacağını kırın”
Kısa Filmler Nasıl Yapılır, Nasıl Dağıtılır / Nathan Parker
“Sinemanınki kadar uzun bir tarihi olan kısa film formatı her zaman için yaşamsal bir öneme sahip olmuştur. Kısa film türü, film yapımcılarına deney yapma ve öğrenme olanağını eşit ölçüde sağlar. Film yapanların çoğu, büyük bütçelere ve uzun metraj film yapma fırsatına sahip olma hayalleri kursalar da stüdyo desteği ile birlikte gelen sanatsal ve ticari sınırlamaları kolayca unuturlar. Buna ek olarak, yaratıcılığın değil, finansın dikte ettiği bir çalışma, genellikle yönetmenin vizyonuna gölge düşürür. Kısa film yapmak, kendinizi bu türden sınırlamalar olmadan ifade etme şansını vermekle birlikte, fikirlerle, konuyla ve uzun metraj filmler için çok radikal ya da çok sıradan olabilecek bir estetikle uğraşma olanağını sağlar.”
Asya Korku Sineması / Andy Richards
“Yeni Dalga Asya Korku, Ring filmiyle ilk kez patladığında, bu filmlerin yerli özetleri, Hollywood yapımı filmlerin kalitesizliğini ortaya koyan merkez sinemalarda gösterimdeydi. Nakata’nın mükemmel Dark Water (Karanlık Sular, 2002) filmiyle Chan-Wood Park’ın ürpertici Sympathy for Mr Vengeance (2002) filmi, Freddy vs Jason’ın ruhsuz maskaralığının yanında (bu filmi ironik bir şekilde Asyalı göçmen Ronny Yu çekmiştir) kalıcı etki yaratmıştı. Rüzgârın doğru yönde estiği çok netti. Hollywood, yeni tür korku arayan modern seyirci üzerindeki etkisini kanıtlamış Asya Korku’larının telif haklarını almak için hızlı hareket etti. Gore Verbinski’nin 2002’deki karlı Ring (Halka) çekiminden itibaren, Asya orijinallerinin kaliteli uyarlamaları, dünya çapındaki seyirci üzerinde etkisini arttırmaya başladı. Filmlerin önemli bir kısmı gerçekten korkutucuydu; ancak kaynaklar dikkate alındığında filmler vasatın üstüne çıkamadı.”
Stüdyo Ghibli / Michelle Le Blanc, Colin Odell
“Tanrılar ve canavarlar. Aşk ve kaybetme. Coşku ve umutsuzluk. Savaşın dehşeti. Çocukça meraklar. Stüdyo Ghibli’nin, kalp atışlarını hızlandıran, mutluluktan havalara uçuran, tuhaf, ürkütücü, tutkulu ve hepsinin ötesinde duygusal dünyasına hoş geldiniz.
Stüdyo Ghibli’nin animasyonları, sinema endüstrisinin en saygıdeğer eserleri arasındadır. Başka hiçbir film stüdyosu saf sinemasal deneyime Ghibli kadar yaklaşamamıştır. Bu stüdyonun kurucuları olan usta animasyoncular Isao Takahata ile Hayao Miyazaki, bugüne dek sayısız şaheser üretmişlerdir. Yaptıkları filmler her yönüyle Japon olmasına karşın işledikleri konular evrenseldir: insanlık, toplum ve çevre sevgisi. Bu kitap Hayao Miyazaki ile Isao Takahata’nın geçmiştekiler de dahil olmak üzere tüm filmlerini incelemekte ve bu filmleri birbirine bağlayan kültürel ve tematik yaklaşımları da keşfetmektedir.“
Film Çalışmaları / Andrew M. Butler
“Film ve bir filmi oluşturan araç ve temel öğelere ilişkin ilk fikirlerden yönetmenler, yıldızlar, filmin ulusu ya da türüne odaklanan yaklaşımlara; Marksist, psikanalitik, göstergebilimsel, feminist ya da queer gibi farklı eleştirel film yaklaşımlarına varıncaya değin farklı film anlayışları hakkında tartışma yürütmenize yardımcı olacak bir kitap. Düşünceler arasında açık örtüşümler söz konusudur; dolayısıyla, kimi zaman bir kuramı bir bölümden diğerine takip etmeniz gerekecek. Yer yer yinelemelerle karşılaşacaksınız.
Şüphesiz ki, filmleri anlamak üzerine yazılan tek kitap bu değil, ancak diğer kitapların birçoğu sanat açlığınızın cefasını çekmeye gönüllü olduğunuzu varsayarak sessiz sinemanın orta çağındaki dört saatlik Leh epiklerini incelemenize sunar. Oysaki bu kitap Reservoir Dogs [Rezervuar Köpekleri] (1991), Seven [Yedi] (1995), Pi (1997) ve Fight Club [Dövüş Kulübü] (1999) gibi yakın geçmişin ilgi çekici filmlerini izlediğinizi ve kavramları anlayıp bunlara uyarlayabileceğinizi varsayıyor. Teorileri pratikte gördüğümüzde, sessiz sinemanın orta çağındaki dört saatlik Leh epikleri olmaksızın da filmi anlayabileceğiz…
Bu kitabın amacı, gelecek sefer sinema salonuna girdiğinizde ya da bir DVD’ye yapıştığınızda size filmler hakkında bir dizi düşünme biçimi sunmaktır; önden siz buyrun, filmlerin ısıtılmış, bilgili ve verimli olduğu garanti edilir. İyi seyirler.”
Dario Argento / James Gracey
“40 yılı aşkın bir süredir, Dario Argento’nun nefes kesici biçimde şiddetli ve asortik filmleri dünya etrafındaki izleyicileri şoke ediyor ve dehşete düşürüyor. Bir Argento filmi izlemek tamamen içsel bir tecrübenin keyfine varmaktır. Özenle hazırlanmış set bölümleri ve baş döndürücü sinema sanatçılığı kan ve gücün kakofonisinde çarpışır. Kamera, durmaksızın avının beşinde dolaşan bir silah gibi kullanılır. Şaşılası görüş açısı çekimleri izleyiciyi ölüm ve kargaşanın her şatafatlı tasvirinde içine alırken hem kovalanan hem kovalayan kılar.
Çekici kadın kurbanlar soyut dehşetin içine akarken, hepsi kendi savunmasızlığının farkında, özlemle arkalarına bakarlar. Zaman zaman her cinayet neredeyse şehvetli bir şekilde, daha çok seks sahnelerini andırırcasına filme alınır: kanlı kaosların rahatsız edici bir orgazmında doruğa çıkan kan ve beden çılgınlığı.
Dehşet ve gerilim sahneleriyle kendisi de bir isim yapmış olmakla birlikte, Argento sık sık ‘İtalyan Hitchcock’ diye anılır. Fakat Hitchcock’un çalışmaları sabit doğrusallık, odaklanmış akış, anlatı ve mantıkla özdeşleşirken, Dario Argento’nun filminde bunlar atmosfer, teknik yetenek ve provokatif betimlemelerle yer değiştirir.”
Doğu Asya Sineması / David Carter
“Bu kitap, Doğu Asya sinemasında başlangıcından günümüze kadar olan gelişmelere geniş bir bakış getirmeye çalışıyor. Seçilen yönetmenlere ve onların filmlerine sağlanan özet bilgilerin bu yönetmenlerin filmlerinin bütününü daha derinlikli incelemeleri için okuyucuları teşvik edeceği düşünüldü. Yazarın seçkisinde tarihsel önem, sanatsal başarı, yenilikçilik, janrının önemli örneği olma, bir açıdan özgünlük, bir akımı temsil etme, kendi ülkelerindeki sosyal ya da kültürel bir temayı yansıtmak ya da bir yönetmenin kariyerindeki dönüm noktalarını yansıtmak gibi kriterlerin bir ya da daha fazlasını sağlayan filmlere yer vermiştir.”
Bağımsız Sinema / Douglas K. Holm
“Bu kitap, bağımsız sinemayı, bu terimin bağımsız olarak anılan küçük bir grup sinemacı ile bağlantılı olarak nasıl kullanıldığına bakarak, tanımlama ya da yeniden tanımlama peşindedir. Bu sinemacılar aynı zamanda bağımsız sinemanın değişik biçimlerinin örnekleri olarak da görülebilirler.
Jill Sprecher’in kariyeri, bir entelektüelin ve filozofun sinema filmleri yapımında yaşadığı zorlukları gözler önüne serer. James Mangold’un kariyeri bağımsız sinemanın en azından 1990’larda, anaakım ya da ticari sinemaya sıçrama tahtası olarak nasıl kullanıldığını gösterir. Kanadalı Guy Maddin bir istisnadır: o, filmlerini Winnipeg’de acı verici boyutlarda düşük bütçelerle ve anaakım izleyici beklentilerini hiç umursamadan çeken bir “ilkelci” ya da “garaj topluluğu” yönetmeni olarak ününe hep sadık kalmıştır. Whit Stillman’ın filmleri, bir yandan felsefesine ve vizyonuna sadık kalırken bir yandan da halkı eğlendirebilen bir sinemacının sabrını ortaya koyar.
Bu sinemacıların her biri kendileri hakkında yazılacak kitapları hak ediyor.”
Eşcinsel Sineması Tarihi / Steven Paul Davies
“Eşcinselliğin sinemadaki varlığı açısından oldukça ilgi çekici dönemler yaşıyoruz. Yazara göre, Brokeback Mountain (Brokeback Dağı) anaakımda bir dönüm noktasıdır ve hepimizin bu yoruma katıldığı söylenemese de, filmin temsil ettiği sıçrayışın büyüklüğü noktasında en ufak bir şüphe yoktur.
Film, eşcinselliğin bir sorun olarak işlendiği uzun ve rezil bir sinema geleneği içinde kendine yer açmıştır; aslında, hiç tartışmasız biseksüel olmanın zorluklarına ilişkin bir filmdir. Öte yandan, son derece güvenilir ve bütünüyle eril iki aktör arasındaki tutkulu aşkı anlatan bir anaakım filmin çekilebilmesi, filme yönelik hiçbir ahlâki eleştirinin yapılmaması ve filmin aktörlerin kariyerlerine oldukça büyük katkı sağlaması (ki bunlardan birinin kariyeri trajik biçimde kısa sürmüştür) son derece dikkate değer gelişmelerdir; oyunculuğa başladığım dönem olan 35 yıl öncesi şöyle dursun, bundan 15 yıl önce, filmlerde yer almaya başladığım dönemde bu hayal dahi edilemezdi.”
Senaryo Yazımı /John Costello
“Senaryo yazmak bir dağa tırmanmak gibidir. Tırmanırken tek görebildiğiniz önünüzdeki ve tam üstünüzdeki kayadır. Nereden geldiğinizi ya da nereye gittiğinizi göremezsiniz.” Syd Field
“Senaryoyu çalışmak, geliştirmek ve daha iyi hale getirmek; bu en önemli şeydir. İyi bir senaryonuz yoksa hiçbir şeyiniz yoktur.” Alan Parker
Güzel bir yazı haberim olmuş oldu üstelik diğer sinema kitaplarına oranla alınabilecek etiket fiyatlarına sahip.Bilgilendirme için teşekkürler masis…
dario argento kitabını nasıl kaçırmışım hayret. bu arada fatih danacı’nın kitabı gibi diğer yerli yazarlarımızın fantastik, korku, bilimkurgu, spagetti western, hong kong action, yeşilçam seks, seri macera filmleri kitaplarını büyük bir istekle bekliyorum.