İçeride Biri Var: Oddity (2024)
Damian Mc Carthy’nin yazıp yönettiği Oddity (2024) bu yıla damgasını vuracak korku filmlerden biri olacak gibi görünüyor. Sürprizlerle dolu merak uyandırıcı bir senaryosu var.
alt kültür sinema yayını
Lake of The Dead / De Dødes Tjern (1958)
André Bjerke’nin aynı adlı romanından uyarlanan Lake of The Dead ya da Lake of The Damned, 1958 Norveç yapımı kült bir klasik.
Take Shelter / Sığınak (2011)
Jeff Nichols’un son filmi Take Shelter, görüntü yönetmenliğini Adam Stone’un yaptığı ve 5 milyon dolar bütçeyle çekilen bağımsız bir film.
The Devil Inside / İçimdeki Şeytan (2012)
Nihayetinde, tür sineması meraklılarının zaten bildiği numaralardan ibaret olsa da, youtube'dan parça indiren, filmleri bir bütün olarak değerlendirmekten uzak izleyicinin çok seveceği bir film olabilir İçimdeki Şeytan... Seven çok sever, gerisi de nefret eder gibi bir tanım uygun olacaktır bu film için.
Black Roses (1988)
Black Roses 80'ler korku filmlerinin izinden giden, Amerika'nın metal müziğe tavrını eleştiren bakışı ile ilginç bir eğlencelik.
Pengabdi setan / Satan’s Slave (1980)
Pengabdi setan, Endonezya yapımı düşük bütçeli bir korku filmi. Ancak propagandanın dozunu kaçırdığı için asli görevini, korkutmayı unutuyor.
Musallat 2: Lanet (2011)
İnsanın 2 yaşından öncesini hatırlayamaması ve o yılların karanlığı üzerine bir film Musallat 2: Lanet (2011).
Dream House / Korku Evi (2011)
Mutlu, mesut bir Amerikan ailesini odağına alan Dream House, ailenin yeni taşındığı evde 5 yıl önce yaşanan korkunç cinayetlerin yarattığı terörü anlatıyor.
The Frighteners / Sevimli Hayaletler (1996)
The Frighteners / Sevimli Hayaletler, Peter Jackson'ın kendi deyimiyle "sonunda doğru düzgün bir bütçeyle çekebildiği" ilk filmidir.
Don’t Be Afraid of the Dark (2010)
Don’t Be Afraid of the Dark asıl tadını prodüktör ve senarist olarak filme sonuna kadar destek olan Guillermo Del Toro’dan alıyor.
Shutter (2004)
Shutter, Asya korku filmleri içinde sarsılmaz bir yere sahip Ringu, Dark Waters gibi öncüllerinden devraldığı bayrağı daha da yukarı koyuyor.
Sennentuntschi (2010)
Birçok türün başarıyla iç içe geçtiği Sennentuntschi, başta polisiye ve dedektif filmlerine düşkün bünyeler için biçilmiş kaftan.
Zwart Water / Dehşetin Gözleri (2010)
Yaz aylarında vizyon takvimi yavaşlamışken gelen Avrupa korkularına alışığız. Zwart Water / Dehşetin Gözleri de bu filmlerden biri...
The Lovely Bones (2009)
The Lovely Bones, Alice Sebold’un 2002’de yazdığı aynı adlı romanından uyarlanan 2009 yapımı duygusu yürekten, anlattıkları acıtan bir yapım.
Insidious / Ruhlar Bölgesi (2010)
Insidious filminin adını ilk kez duyduğumda "yüzlerce örneğini izlediğimiz perili ev öykülerinden biri daha" diye düşünmüştüm.
The Shrine (2010)
The Shrine, Knautz’un Jack Brooks Monster Slayer’dan sonra çektiği 2. uzun metraj. Bu sefer sanki inadına mizahi unsurlara hiç yüz vermemiş.
Los ojos de Julia / Julia’nın Gözleri (2010)
İspanyol gerilim filmi Los ojos de Julia / Julia’nın Gözleri, uzun süredir gördüğümüz en iyi gerilim filmlerinden biri.
Wake Wood (2011)
Wake Wood, okült, yeniden diriliş ve büyü gibi mevzularla ilgilenen vasat bir film. Korku filmi sevenlerin göz atmasında fayda var.
Aal (2010)
İran yapımı Aal güçlü bir fantastik sinema örneği değil ama bu kadar dar alandan zaten böyle bir film çıkmasına da imkan yok.
Versus (2000)
2000 yapımı Versus, çılgın Japon filmlerini sevenleri mest edecek, kılıç ve silah sesleriyle bezeli hoş bir seyirlik.
John Carpenter’s The Ward / Koğuş (2010)
John Carpenter The Ward ile nihayet aramızda. Arada MoH için çektiği iki kısayı saymazsak ustadan en son 2001 tarihli Ghosts of Mars’ı izlemiştik.