Lucio Fulci’nin 1984 tarihli filmi “Murder Rock”, 80’lerin parıltılı disco dünyasını ve giallo türünün karanlık cinayet gizemlerini aynı potada eritmeyi amaçlayan ilginç bir deney.
Dehşet Kapanı sinema tarihindeki neredeyse her korku öğesini adeta bir geçit törenindeymişler gibi seyirciye sunarak güzel de bir saygı duruşunda bulunuyor.
Vampir Avcısı: Abraham Lincoln alt metinlerine aldırmadan izleyebileceğiniz sıkı bir aksiyon... Binbir türlü 3D numarası da içeriyor ancak benim gözlerimin artık çok alıştığı türden bir "seyret-unut" filmi bu!
– Günah çıkarmak istiyorum peder. – Söyle ne yaptın? – Hiçbir şey. Henüz günah işlemedim. Ama işleyeceğim. Yapabileceğim bütün kötülükleri yapacağım. Bask asıllı İspanyalı yönetmen Álex de la Iglesia’nın 2. filmi El Día de la Bestia (Şeytanın Günü), yukarıdaki diyalogla açılıyor. Üstelik
Sapık demek, Bernard Herrmann'ın harikulade bestesi, Anthony Perkins'in sade ve mükemmel oyunculuğu ve tabi ki Hitchcock'un eşsiz sinematografisi demek...
Take Carrie to the prom. I dare you! Hiç kuşkusuz Stephen King, gerilim hikayeleri dendiğinde akla gelen en önemli isimlerden birisidir. Yarattığı eşsiz karakterler, büyülü atmosferler, okuyucularının hayal dünyasıyla da bütünleştikçe çok daha büyük bir keyif verir. Onun yazdığı her bir eser