The Brutalist (2024), seyirciyi kendi dehlizlerine çeken, ana karakterinin ruh durumu ile kalbinizin bir nevi izometri yakalamasını sağlayan bir film. Adrien Brody birçok sahnede devleşiyor.
11 Eylül sonrasında daha da cesurlaşan bir söylemin değiştirilmeden (saldırı biçimi değiştiriliyor ama mantık aynı) beyazperdeye aktarılmış olması takdire şayan.
Korku tutkunları bir anda gözlerini Fransız sinemasına çevirdi. İşte Martyrs ile Fransa'dan yeni korku filmleri bekleyenlerin parmaklarına bal sürülüyor.
Bloodstained Butterfly; her bir parçası kendi işlevini başarıyla yerine getiren, öğeleri neredeyse kusursuz bir ahenk yakalamış, tıkır tıkır işleyen bir makine gibidir.
Türk sinemasında tecavüz ve intikam filmleri arasında belki de en dikkat çeken filmlerden birisi İntikam Kadını’dır. Tecavüz konusunun Türk Sinemasına hangi filmle girdiği tam olarak bilinmese de 1951 yapımı Beni Mahvettiler filmi bu konudaki ilk filmlerden biri olarak kabul ediliyor. İntikam Kadını’nda
En sevdiğim kötü filmlerden biri olan Zombie Holocaust, kırmızı seven, 'gore' sahnelere aç, Öteki Sinema düşkünü bünyeleri fazlasıyla memnun edecektir.
Gece bir benzine istasyonuna gizemli birileri tarafından izlendiğini söyleyerek sığınan Harry Grimbridge (Al Berry), Dr. Daniel Challis’in (Tom Atkins) gözetimi altında hastaneye yatırılır. Aynı gece bir başka adam hastaneye girerek önce Harry’i öldürür, sonra intihar eder. Daniel soruşturma sırasında Harry’nin kızı Ellie
Korku filmlerinin beslendiği konular o kadar fazladır ki ne kadar "bu tarzı sevmem" diyenler olsa bile herkes için muhakkak izleyecek bir şeyler bulunur. Bakınız: The Nanny.
Keloğlan İş Peşinde: Seks komedilerinin furya haline geldiği yıllarda O. Nuri Ergün bu fırsattan yararlanmak ister ve Rüştü Asyalı'yı Arzu Okay ile oynatır.
Ucuz yollu Arjantin usulü bir ‘slasher’ bakınıyorsanız, Habitaciones para Turistas tam size göre. Ya da dramatik bir son cümle olarak: “Bu filme bir şans verin.”
The Smashing Machine, MMA'in ve "insan"ın doğasını gözler önüne seren, kimi zaman son derece heyecanlı, kimi zaman korkunç vahşi, kimi zaman da kalp kıracak kadar duygusal.
“What Have You Done to Solange?”, karakter derinliği ve zenginliği açısından değerlendirildiğinde, tüm bir giallo havuzu içinde çok çok özel bir yere oturmaktadır.