The Brutalist (2024), seyirciyi kendi dehlizlerine çeken, ana karakterinin ruh durumu ile kalbinizin bir nevi izometri yakalamasını sağlayan bir film. Adrien Brody birçok sahnede devleşiyor.
Orphan ile ilgili en çok söylenen şey “finalini biliyorsan seyretmen bir şey ifade etmez” idi. Ancak büyük sırra en başından vakıf bir şekilde seyretseniz bile film, sonundaki twist’e bel bağlayacak ucuzlukta değil.
Kült bir karakter olarak 60'lardan beri hayatımızın içerisindeki James Bond'un yeni macerası Skyfall için içerisinde sürprizbozanlar olan ve eski James Bond geleneği ile karşılaştırmalı bir eleştiri.
Hikayenin lokomotifi Pegg’in performansından ziyade Mills’in öykü anlatımı olsa da, izlerken “daha iyi ihtimalleri düşünebilmek” adına bile dikkate değer A Fantastic Fear Of Everything.
Bir Şehir Katilini Arıyor “Bekle biraz bekle… Az sonra öcü bıçağıyla gelecek. Küçük parçalar kesecek senden…” Yıl 1931… Almanya pedofil bir çocuk katilinin eylemleri ile çalkalanmaktadır. Aileler artık çocuklarını tek başına sokağa çıkarmaya korkuyorlardır. Polisin çabaları bu sapık zihniyeti yakalamakta yetersiz kalınca
Korku filmleri ile insanların zorla kapatıldığı alanlar arasındaki ilişki hep canlı ve çekici. Tımarhaneler ve terk edilmiş yetimhaneler kimi ürkütmez ki? Terk edilmesine bile gerek yok, Japonya’da okul tuvaletlerini mesken edinmiş hayaletlerle ilgili şehir efsaneleri artık popüler kültürün temeltaşlarından biri halini almış