The Brutalist (2024), seyirciyi kendi dehlizlerine çeken, ana karakterinin ruh durumu ile kalbinizin bir nevi izometri yakalamasını sağlayan bir film. Adrien Brody birçok sahnede devleşiyor.
La casa dell’orco, Lamberto Bava hayranlarını bile hayal kırıklığına uğratan bir film. Özel efektler ve makyaj zayıf kalınca hiçbir anında tedirgin etmeyi bile başaramıyor.
Harold and Maude: Şimdiye kadar gördüğünüz tüm çiftleri unutun; çünkü bu filmle birlikte karşınıza, aklınıza hayalinize gelmeyecek bir çift çıkacak ve hayatınızı tam anlamıyla allak bullak edecek.
Bilgisayar tamirciliğinden gelen “yönetmen” James Nguyen’in 10.000 doları bir araya getirip çektiği Birdemic, en kötü film standartlarını bile zorlayan kötülükte bir film. Hatta kötü filmler için hep kullanılan bir klişedir ama Birdemic’e film demek zor.
Ghost Rider: Spirit of Vengeance'ın ciddiye alınmak gibi bir derdi olmadığından kendi kahramanıyla dalga geçerek tuhaf bir ergen eğlencesi yaratmaktan ve para basmaktan başka gayreti de yok!
Motosikletinin üzerinde elinde makineli tüfeğiyle, kafası bandanalı, genç ve asi bir Amerikalı, arkadan ona sarılmış bir fıstık. Bir nevi "at, avrat, silah"... İşte film budur!
‘’Belki de bu yüzden bozuk makineler beni bu kadar üzüyor. Üstlerine düşen görevi yapamıyorlar. Belki insanlar içinde aynı şey geçerlidir. Gayeni kaybedersen, bozuk bir makineden farkın kalmaz…’’ Bir gün tren istasyonunda yaşayan yalnız bir genç adamla tanıştım. Neden tren istasyonunda yaşadığını sorabilirsiniz.