The Brutalist (2024), seyirciyi kendi dehlizlerine çeken, ana karakterinin ruh durumu ile kalbinizin bir nevi izometri yakalamasını sağlayan bir film. Adrien Brody birçok sahnede devleşiyor.
2005 yapımı The Red Shoes / Bunhongsin'in senaryosu, Hans Chistian Andersen’in aynı isimli masalından esinlenerek yönetmeni Yong-Gyun Kim tarafından yazılmış.
Hae-jun Lee’nin kısa ama öz filmografisinin doruk noktalarından biri hiç kuşkusuz Castaway On The Moon… BenX ve Castaway kabilindeki pek çok hikayenin evliliği ile ortaya çıkan filmin en büyük artılarından biri de lezzetli görüntü yönetimi.
Yıl 2020… Makineleşen ve tamamen yapay ışıklara boğulan şehir korkunç bir gerçeği saklamaktadır. Üç katmandan oluşan bu distopik şehirde işçiler, onları yöneten makineler ve koca şehri kendi yüksek sarayından seyreden, zevk içinde yaşayan patronlar vardır.
Dehşet Evi, Miguel Ángel Vivas'ın ilk uzun metrajlı filmi... Avrupa korku sinemasının tüm sert notalarını basan, kiminin çok beğeneceği türden bir film.
Yıl 2029, dünya yaşamın her alanına yayılmış çok gelişkin bir elektronik ağ ile birbirine bağlıdır. İnsanlar, cyborglar, robotlar ve yapay zekâya sahip programlar bu ağın birer parçasıdır. İnsanları diğer yaşam formlarından ayırt eden tek özellikleri vardır. Hayaletleri…
Kinatay, yürek parçalıyıcı, çoğu zaman can sıkıcı, hatta ar duygusundan yoksun bir film. Manila’da geçen sıradan bir günün hikayesini anlatırmış gibi yaparken aslında hayatın ta kendisini anlatan cesur bir film.