Neden bilmiyorum ama bu sıkıcı ve sıcak yaz akşamında Star Wars filmleri hakkında bir şeyler yazmak istedim. Mikroblog mantığına uygun olarak da Star Wars/Yıldız Savaşları filmlerini şöyle hızlıca bir elden geçireyim dedim. Zaten 6 bölümlük seriyi tamamen çözümlemeye kalkarsak işin içinden çıkamayız. 140 karakterde anlatmak mümkün olmasa da filmlerin usumda bıraktığı izleri aktarmak açısından güzel özetler olduğu kanaatindeyim. İlhamı da şimdi nerede izlediğimi hatırlamadığım 1 dakikalık Star Wars çizgi filmlerinden almış olabilirim. (Olmayabilirim de…)

blank

Star Wars Episode 4: A New Hope
Seriye ait sinemada izleyemediğim tek film bu ama küçük ekran bile onun büyüsünü sınırlamaya yetmemişti. “Flash Gordon” başta olmak üzere 50’lerin fantastik seriyallerinin tüm eğlencesini ve ruhunu büyük bütçenin gücü ile bambaşka bir görsellikte bize ulaştıran müthiş bir kaçış filmi… Lucas’ın filmi yapabilmek için verdiği çaba ise olağanüstü. Bir kalp krizine mal olsa bile!

Star Wars Episode 5: The Empire Strikes Back
İlk filmden daha iyi devam filmi var mıdır? diye sorduklarında hemen bu filmin adını yapıştırırım. Baştaki Hoth gezegenindeki savaşın eşi benzeri yoktur. Ayrıca Luke ve yarı çatlak Yoda’nın Samuray filmlerini andıran eğitim sekansları da tadından yenmez. Merzifon Güneş sinemasında epey hırpalanmış ve kıçı başı kaymış bir kurgu ile izlemiş yine de ağzımdan salyalar akmasına engel olamamıştım. Serinin en karanlık ve bu haliyle fantastiğin ruhuna daha uygun düşen en iyi bölümü…

Star wars Episode 6: Return of The Jedi
Artık Star Wars fanatikliğimin bilinçlendiği seviyede gelen özel efektlerinin dönemi için aşmış olduğu eğlencesi bol bölüm… “Empire Strikes Back” den sonra biraz sabun köpüğü kalsa da temposuyla kendini sevdirmeyi başarmıştı. Ewoklar ise Lucas’ın tehlikeli fikirlerinin ne kadar çocuklaşabileceğinin göstergesiymiş ama o zamanlar anlayamadık!

blank

Star wars Episode 1: The Phantom Menace
Bunca yıl… Bunca özlemek… Bunun için miydi!? Neresinden tutsam elimde kalan berbat bir film! Jar Jar Binks gibi bir karakter barındıran, basit bir çocuk seyirliği… Darth Maul’da olmasa hepten çöpe gidecek kadar kötü! Lucas iyi bir yönetmen mi diye sorguluyorum ilk kez… Doğru ya “Empire Strikes Back” ‘i de o çekmemişti! Star Wars bu değil!

Star Wars Episode 2: Attack of the Clones
“The Phantom Menace” la kıyaslayınca iyi bir film gibi dursa da aslında bu da pek matah bir şey değil… Daha fazla aksiyon ve nihayet büyük savaş sekansları var ama ağzına kadar CGI’a boğulmuş bir filmde havaya bakarak konuşan karakterleri görmek acı verici… Eskilerin tadını arıyorum, bulamıyorum. Yine de izlenir tabi. Lucas sonraları yapılan animasyonlarda ısrarla bu “Clone” olayının ekmeğini yemeye çalıştığı için akılda kalan bir bölüm oldu.  Bu arada filmin finalinde tüm iticileri arkasında bulunan ve uzayda dev tersanelerde inşaa edildiğini düşündüğüm İmparatorluk kruvazörlerinin gezegen yüzeyinden ayrıldığını görmüş, şaşırmıştım.

Star wars Episode 3: Revenge of the Sith
Eski filmlerin ruhuna yaklaşan ama yine şu CGI mereti yüzünden olayı ıskalayan bir film… Herşey fazla cilalı, fazla parlak… Anakin’in keskin dönüşü inandırıcı değilse de trajedisi etkileyici… Yeni üçlemenin en iyisi olduğu muhakkak ama artık iyice anlaşılıyor ki George Lucas parlak fikirleri olan vasat bir yönetmen! Yine de “Star wars” evrenini yaratıp bizi on yıllar boyunca çok uzak bir geçmişteki geleceğe kaçırdığı için teşekkürler.

blank

Murat Tolga Şen

Murat Tolga Şen, sinema eleştirmeni, senarist ve oyuncudur. Öteki Sinema'nın kurucusudur ve OFCS (Online Film Critics Society) üyesidir. 2012-2023 yılları arasında Medyaradar sitesinde TV sektörüne dair eleştiriler kaleme almış, 2014-2016 sezonunda Okan Bayülgen’in Dada Dandinista adlı programının yazı grubunu yönetmiştir. Ayrıca 2017-2019 yılları arasında Antalya Sinema Derneği’nin danışmanlığını yapmış ve 2014-2023 yılları arasında Eğlenceli Cinayetler Kumpanyası’nda oyunculuk yapmıştır. Şen, "Bir Notanın Hikayesi" adlı belgeselin senaryo yazarı ve "Bir İz - Madımak" belgeselinin danışmanıdır. Yazılarına Beyazperde ve Öteki Sinema'da devam etmektedir.

3 Comments Leave a Reply

  1. The Phantom Menace kötü bir film değil kanımca ama hem o kadar uzun süre bekleyişin sonunda gelmesi ve bir de diğer filmlerle karşılaştırılınca en kötüsü gibi duruyor ama bence bir film olarak tek başına fena değildir.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

blank

Öteki'den Haber Al

Buna da Bir Bak!

blank

Metin Erksan’ın Ölmeyen Aşkı

Uğultulu Tepeler’in, Metin Erksan’ın aşkı algılama biçimini de etkileyen en
blank

Fantastik Edebiyatımız ve Sinemamız Arasındaki Etkileşim

Fantastik sinema geçmişimizden bahsederken odağa alınan sorun sahalarından biri de