İnsanlığın en karanlık yönlerini kurcalayan korku sineması, onun zayıf noktalarını, en ücra köşelere saklamaya çalıştığı çocukluk korkularını, travmalarını, bilinmez karşısındaki acizliğini, yani kısaca aklınıza gelen gelmeyen bütün defolarını arsızca sömürür. Yeri gelir, sizde bir zayıflık bulamazsa, sizin zayıf olduğunuz anın peşine düşer, en korumasız olduğunuz anın.
Öteki Sinema için yazan: Murat Kızılca
İnsan, doğadaki diğer canlılardan farklı olarak, vücudunu dış etkenlerden korumak için giysilerle örtme ihtiyacı duyar. Tersten baktığımızda insanlığın en korumasız olduğu anlardan biri de çıplak kaldığı zamanlardır denebilir. Ekstrem durumlar dışında her insan banyoya girdiğinde çıplak kalır. Tabii ki korku sineması da bu işin peşini bırakmaz ve kimi zaman karakterlerini banyoya kadar takip eder. En mahrem anlardan biri olan yıkanma esnasında onları korkunç tehditlerle karşı karşıya bırakır. Küvette Dehşet adını uygun gördüğüm bu listede, korku sinemasının en akılda kalıcı küvet sahnelerinden bir seçki hazırlamaya çalıştım. Keyifli okumalar.
A Nightmare on Elm Street (1984)
Rahmetli Wes Craven’ın her yönüyle öncü filminin muhteşem küvet sahnesi bu listenin olmazsa olmazlarından. Freddy Krueger’ın bıçaklı eldiveni, küvette uyuyakalan final kızımız Nancy Thompson’ın bacakları arasından yükseldiğinde hangimiz tedirgin olmadık ki?
Slither (2006)
Posterinde küvet olan bir filmi bu listeye almazsak ayıp olurdu. A Nightmare on Elm Street’e öykünen sahnede, Feddy’nin elinin yerini sülüğe benzer bir yaratık alıyor.
The Shining (1980)
Burada listedeki diğer filmlerin aksine bir durum söz konusu. E Stanley Kubrick’ten de başka türlüsü beklenemezdi zaten. Banyodaki çıplak kadının, kurban konumundan tehdidin ta kendisine evrilmesi sevindirici bir gelişme olsa da buna sevinmek için pek fırsatımız olmuyor. Ah Jack ah, 237 numaralı odaya hiç girmeyecektin.
Dressed to Kill (1980)
Brian De Palma filmografisinin gözde filmlerinden Dressed to Kill’de yer alan Liz Blake’in rüya sahnesini de unutmadık. Hitchcock esintili, De Palma imzalı bu sahne de listenin olmazsa olmazlarından.
Diabolique (1955)
Henri-Georges Clouzot şahikası Diabolique sayesinde ölülerin sadece mezardan kalkıp dirilmediklerini, kimi zaman küvetten kalkıp dirildiklerini de öğreniyoruz.
Psycho (1960)
Evet, biliyorum, Hitchcock ustanın unutulmaz filminin belki daha da unutulmaz meşhur sahnesinin ismi bile “duş sahnesi” ama bu durum Marion Crane’in bir küvetin içinde olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
What Lies Beneath (2000)
Küveti posterine taşıyan bir başka film daha. E mecburen bunu da almak zorundayız listeye. Hem başına gelmedik kalmayan Claire’in hayatta kalma çabası gerçekten takdire şayan.
Jessabelle (2014)
A Nightmare on Elm Street’deki küvet sahnesine öykünen başka bir film daha. Hiçbir anıyla özgün olmayı beceremeyen Jessabelle’in, belki de kopyalamayı en iyi becerdiği sahne.
Mirrors (2008)
Ben’in kız kardeşi Angela, rahatlamak için girdiği küvette, aynadaki yansıması tarafından çenesi parçalanarak öldürülüyor. Grafik şiddet açısından listedeki en sert sahnelerden biri.
I Spit on Your Grave (1978)
Küvette seks fantezisi her zaman istediğiniz gibi sonuçlanmayabilir. Hele intikam peşindeki Jennifer’a denk gelirseniz haliniz yaman.
Jack Frost (1997)
Jack Frost’un en bomba sahnesi hangisidir diye sorsak muhtemelen herkes Jill Metzner’in öldüğü sahneyi gösterir. Jill’in ölümü, şüphesiz ki sinema tarihinin en garip ölümlerinden biridir. Küvette dinlenirken bir kardanadam tarafından tecavüze uğrayarak öldürülen genç kadın, korku sinemasının bahtsız bedevisidir.