Bali sineması söz konusu olduğunda, ülkenin gizemli öykülerini yansıtan ve gücünü yine bu kanalın “istismar” tarafından alan materyaller gelir akla… Öyle ya! Aslında ülke sineması -özellikle 80’li yıllarda- gerçek anlamda adından söz ettiren ve nev-i şahsına münhasır hayran kitleleri edinen yapımlar sunmaktan geri kalmamıştır. Her bir oluktan kan fışkıran gore ağırlıklı prodiksiyonlar sunmakta da gecikmemiştir ülke sineması. Bunun en önemli örneklerinden biri de, gösterime girdiği yıl mide bulantı kat sayısını arttıran Güney Pasifik Okyanusu Kraliçesinin İntikamı’dır: Lady Terminator (1989).
Blade 3 filmindeki ana karakterlerden biri olan, Ryan Reynolds’un hayat verdiği Hannibal King’in; eski vampir kız arkadaşına hitaben sarfettiği “bütün vampirlerin aksine, onun dişleri vajinasındadır.” cümlesini anımsatacak kanlı bir sahne ile açılır filmimiz. Bu noktada önümüze sunulan hikayenin grotesk yapısı hakkında da iyiden iyiye fikir sahibi oluruz.
Filme adını veren meşhur Kraliçe’nin aslen peşinde olduğu, cinsel doyumdur ki filmin terazide yer alan pornografik ağırlığı bu noktada yer yer baskın gelmektedir. Kraliçenin derdine derman olan ve biz izleyicilerin Bay Beyaz olarak adlandırdığı gizemli adam, aynı zamanda kendisini kandırmayı başarır. Bununla birlikte Bay Beyaz’ın sahiplenme güdüsüne teslim olmayan Kraliçe, intikam tıslamaları ile ant içer!
Aslında bütün basit anlatı yapısına rağmen, Lady Terminator, mitolojideki sirenlerden, “Yılan Kadın” -ya da bizdeki ismi ile Şahmaran- gibi mitoslara kadar pek çok hikayeyi de anlatı hizmetine sunarak meze edebilmeyi başarmıştır. Seksenlerin intikam öyküleri hatta bir adım daha ilerisinde gangster hikayeleri bile rahatlıkla dahil edilebilir. Zira söz konusu olan iki kuşak sonrasında alınacak intikamdır!
Filmin yönetmeni H. Tjut Djalil‘nın, yer yer “aceleye getirilmiş” izlenimi veren hikayesi, pek çok anlamda batı kültürüne yerleşmiş ve Grimm Kardeşler’in de masallarında işledikleri intikam öykülerinden bile beslenmektedir. İntikam meleği Tanya’nın, metotları her ne kadar bu masallardaki kadar “kıssa-hisse” kaygısına düşmese de…
Bu film ile birlikte Bali sinemasında istismar ögelerinin önü daha fazla açılmış ve film gösterime girdikten kısa bir süre sonra ülkede yasaklanmıştır. Yine de 105.000 kişinin izlediği bu film, aynı zamanda ülke sinemasının istismar kapılarının da yavaş yavaş kapanmasına sebebiyet vermiş olmasıyla da ünlüdür. Bu bağlamda ülke sinemasının, korku-gerilim kulvarının doruk noktası olduğunu söylemek hiç de yanlış olmaz. Güney Pasifik Kraliçesinin İntikamının Eli olarak kabul edebileceğimiz Tanya’nın kıyımındaki katsayıyı da hesaba katmak gerekiyor.
Perdedeki bu kanlı dönem sonrasında Bali sineması dünyada adını duyurabilecek korku-gerilim filmlerine imza atamadı desek yerinde olur. Fakat Lady Terminator, yurt dışında edindiği hayran kitleleri ile, ülke adına korku-gerilim ve istismar örnekleri düşünüldüğünde hala akla gelen en önemli örneklerden biri olarak kabul görmektedir.
Sitenizi zevkle inceliyorum ama Bali sinemasından dahi örnekler var iken, neden hiç Çetin İnanç filmleri üzerine yazılar yok anlamadım. Ben yazıyım diycem ama yeteneksizim, halbuki o kadar şahane filmleri var ki burdaki yazarlar az o filmler üzerinede yazsa keşke.