Soledad Miranda’nın beklenmeyen ölümü sonrası fetiş oyuncusunun kaybeden Jet Yönetmen Franco, Soledad’ın şehvetli bir reenkarnasyonu dediği, Lina Romay ile sinemada çekilmedik tür bırakmayacak hem de hayatının kadınını bulacaktır.
Romay, Franco için her zaman sadık bir arkadaş, destekleyicisi ve aynı zamanda da büyük bir ortak olmuştur. Başka yapımcı ve yönetmenlerden astronomik teklifler alsa da, o asla başka bir yönetmenle çalışmayı düşünmemiştir.
25 Haziran 1954’de Barselona’da doğdu. Ailesi ona Rosa Maria Almirall ismini verdiler. Liseden mezun olduktan sonra sanat eğitimi alan Almirall, ilk evliliğini sinema sanatçısı ve fotoğrafçı Raymond Hardy’le (daha sonra ilk eşiyle, Franco’nun yönettiği filmlerde karşılıklı kamera karşısına geçecektir.) yapar. Sinema macerası, 70’lerde dönemin en sıra dışı yönetmeni Jesus Franco’yla tanışmasıyla başlar.
Rosa Maria, doğduğu yıllarda Latin Amerika ve İspanya’yı sallayan ünlü Mambo Kralı Xavier Cugat’ın, muhteşem sesli partneri Lima Romay’den etkilenerek, adını değiştirir. Artık Rosa Maria’yı önce Avrupa sonra da dünya Lina Romay olarak tanıyacaktır.
Lina Romay’ın, seyirciyle ilk tanışması “The Erotic Rites of Frankenstein” isimli 1972 yılı yapımı Jesus Franco filmiyle olur. Başrolünü ünlü İngiliz aktör Dennis Price (1915–1973) oynadığı “The Erotic Rites of Frankenstein” filminde, Esmeralda adında bir çingene kızını canlandırmaktadır.
İlk başlarda yan rollerde oynayan Romay, daha sonra Franco’nun fetiş oyuncusu ve hayat arkadaşı olur. Kariyerinde, yardımcı yönetmenlik, senaryo yazarlığı da yapar tabiî ki Franco’yla beraber 117 filmde rol alan Lina Romay’ın en kült filmi 1979 senesinde çekilen “Female Vampire” filmi olur. Irina Karnstein (Çıplak Göğüslü Kontes) çizmeleri ve pelerini içinde çıplak olarak, sislerin içinden göründüğü açılış sahnesi izleyenlerin kanını dondurur. Franco’nun lezbiyen sahnelerine takıntısı yüzünden hemen hemen her filmde bir kadınla yatağa giren Romay,1981 senesinde sinema tarihinin en kült transseksüellerinden biri olan Ajita Wilson (George Wilson) ile başrolleri paylaştığı Sadomania filminde, izleyicilerin karşısında Bdsm temalarının sınırlarını zorlarlar.
1986 senesi erotik filmlerle dolu kariyerinde farklı bir yol almasını sağlar, tarih, 1984’ü gösterdiğinde, nice tür sinemasına emek verenleri özellikle de, Jesus Franco ve Rina Romay ikilisinin belini büken sansür kaldırılır. Filmlere vurulan “S” damgasının yerine “X” damgası gelir. Özel lisanslı sinema salonları kesilmemiş sert cinsellik içeren filmleri gösterme iznini alırlar. Bu özgürleşme hareketi sonucunda gaza gelen ve her türlü filmi çeken Franco, başrolünü Lina Romay’in oynadığı bir dizi porno film çeker. Bu filmler 1986 senesinde sırasıyla, El chupete de Lulu, El ojete de Lulu ve Las chuponas’dır. Yetmişlerde başlayan porno akımından farklı olarak Franco’nun filmlerinde, kendi has ambiyansı, saçma da olsa bir konusu ve az da olsa bir bütçesi vardır.
Yeni dönem filmlerini seyretmediğim için zihnimde hep soğuk ama güzel kadın imajı kalan Romay’ı, en son 1 Şubat 2009’da Franco’ya verilen İspanyolların Oscar’ı sayılan “Goya” ödül törenin de gördüm. Yıllar kendisine o kadar kötü davranmış ki, tanınmaz haldeydi (Setler dışında salaş gezdiği birçok kaynakta geçmesine rağmen) ama değişmeyen tek şey hayat arkadaşı Franco’ya olan sevgisiydi. Sinema kariyerine belki başka bir yönetmenle başlamış olsaydı eminim ki, sıradan filmler çevirecek belki de bir kaç albüm yapıp, zengin biriyle evlenerek, kaybolup gidecekti.
Şimdi adına hayran sayfaları açılan, filmleri elden ele dolaşan Avrupa seks ve korku sinemasının en önemli figürlerinden biri. Sinemadan çok paralar kazanamadı ama bir kuşak için erotik, özellikle lezbiyen filmlerinin unutulmazı olarak sinema tarihine geçmeyi başarabildi.
Mert Ulus
Editörün Notu: Jess Franco‘nun hayat arkadaşı, eurotrash filmlerin unutulmaz yıldızı, Öteki Sinema’nın kraliçelerinden Lina Romay 15 Şubat 2012’de uzun zamandır savaştığı kansere Malaga’da yenik düştü.
Boyle bir kadinin varligindan haberim bile yoktu tesekkurler
Mert bu güzel yazı için teşekkürler. Aramıza hoş geldin.
Jess Franco’nun son filmi Snakewoman’ın senaryosunu da birlikte yazdılar.
Hüzünlü ve günahkar bir güzelliğe sahip olan Line Romay, sanırım bu anlamda en etkileyiciliğini L’éventreur de Notre-Dame ve Sexorcismes’de göstermişti.
eline sağlık
female vampire erotikill bence Romayin başyapıtıdır
Romay bence sinemanın en güzel kadınalrından birisiydi
Lina Romay’a uzun zaman hayrandım. Lakin 90’lı yıllarda yaptığı p.rno’larda o kadar çirkin, bakımsız ve yaşlanmıştı ki… Üstelik onu kendinden 20 yaş küçük sevimsiz adamlarla bir arada görmek… Gerçekten çok sevimsizdi.
Çok güzel yazı olmuş, Mert. Eline sağlık.
Arkadaşlar Lina Romay’ın öldüğü haberini aldım 15 şubatta kanserden ölmüş fakat ne yazıkki internette en ufak bilgi yok sadece wikipedie’ye işlemişler böyle önemli bir yıldız daha 57 yaşında…
Lina’nın ilk filmi Erotic Rites of Frankenstein değil. Lina o filmin yalnızca daha sonra hazırlanan İspanyol versiyonundaki ilave sahnelerde oynuyor ki bu ilave sahneler çok sonra çekilmiştir. İlk filmi (yarım kalan bazı projeleri saymazsak) LOS OJOS SINIESTROS DEL DOCTOR ORLOFF’tur.
neden jesus franco gibi kült ve süper bir yönetmenin 200’e yaklaşan filminden hiç birinin türkçe dvd’si yok? diye sormak istiyorum, müsadenizle.
@baki kılınç senin gibi sadece sormuş olmak için soranlar yüzünden.