The Little Girl Who Lives Down the Lane (1976)

28 Ocak 2016

little girl who lives down the lane vestron vhs adÇocuk yıldızların zamanla popülaritelerini yitirip yok oldukları bilinen bir gerçektir. Ama bir de istisnalar vardır ki kariyerlerini çok daha ilerilere taşıyabilirler. Kimden mi bahsediyorum? Tabii ki Macaulay Culkin… değil. Ama bir an şüphe duyduğunuzu hissedebiliyorum. Evet tabii ki Jodie Foster’dan bahsediyorum. Gelecekteki kariyeri çok daha parlayacak olan 14 yaşındaki Foster’ın başrolünde oynadığı 1976 yapımı The Little Girl Who Lives Down the Lane (Yolun Sonundaki Küçük Kız) filmini tanıtalım.

1976 küçük yıldız Jodie Foster için oldukça yoğun geçmişti. Freaky Friday, Bugsy Malone, Echoes of Summer gibi filmlerde oynayan aktris tüm bunlara bir de Martin Scorsese’nin baş yapıtı Taxi Driver’daki fahişe rolünü eklemiş ve bu rolle ilk Oscar adaylığını da almıştı.

Bunca komedi ve dramanın yanında Foster radarlardan kaçan, ilginç korku filmi Yolun Sonundaki Küçük Kız’da oynadı.

Nicholas Gessner’ın yönettiği film, Laird Koenig’in senaryolaştırdığı 1974 tarihli romanına dayanıyor.

Rynn Jacobs (Foster) babası şair Lester Jacobs ve hamsterı Gordon ile birlikte İngiltere’den yeni kıtanın ücra bir kasabasına gelmiştir. Üç yıllığına kiraladıkları evlerinde yaşarlarken çevre sakinleri baba Lester’ı etrafta göremediklerinden kızın kapısını çalmaya başlarlar. Israrcı isimlerden biri de sübyancı olarak adı çıkmış olan Frank Hallet’tır (Martin Sheen).

Rynn’ın sürekli babasının “Çalışıyor” ya da “New York’ta” olduğunu söylemesi pek de insanlara inandırıcı gelmez ve Hallet’in tacizlerini arttırmasına neden olur. Frank’in annesi Cora Hallet (Alexis Smith) evi kiralayan emlak danışmanıdır ve Rynn’ı o da rahat bırakmamakta ve sürekli babasının nerede olduğunu sormaktadır.

Rynn bu yalnızlığın ve sakladığı gizemin içinde Mario (Scott Jacoby) ile tanışır ve kendine bir ortak bulur. Ancak boylarından büyük bir işe girdiklerini çok geçmeden anlayacaklardır.

jflgirl040

Yolun Sonundaki Küçük Kız en iyi korku filmi ve en iyi kadın oyuncu dallarında iki Saturn ödülü kazanmıştır. Jodie’nin ruhsuz ve saldırgan hali filmi götüren ana etkenlerden iken sanatçının o zamanlar filme fazla sıcak bakmadığı ve bu yüzden belki de bu kadar soğuk oynadığı söylenir.

Bir korku gerilim olarak öne çıkan yapım o zamanın filmlerine sinen psikolojik gerilim tarzını kullanmayı da iyi biliyor. Jodie Foster’ın çizdiği portre bir çocuğun kendi özgürlüğü için insan öldürmek zorunda kalması gibi bir dramayı seyirciye oldukça temiz bir şekilde aktarıyor. Özellikle finalde Foster’a yakın plan girilerek sahnenin kesilmeden filmin sonlanması ile seyirci nefes alamadan filmin bitmesine yol açıyor.

Martin Sheen’in çizdiği gizli sübyancı sapık portresi, Scott Jacoby’nin Rynn’ın dünyasında kendine bir yer bulma çabası filmi sürüklemeye yardımcı oluyor.

Christian Gaubert’s’ın film müziği ve Chopin’in 1. numaralı Piyano konçertosu filmin melankolik havasına yardımcı oluyor.

Son söz olarak özellikle 70’lerin gerilim kalıplarını ve oyunculara dayalı filmleri seviyorsanız The Little Girl Who Lives Down the Lane isimli bu küçük hazine size iyi gelecektir.

blank

Masis Üşenmez

1979 İstanbul doğumlu yazar ilk sinema deneyimini Superman ve Star Wars’la yaşayıp kendini çizgi roman ve bilim kurgu dünyasına atar. 2006 yılında "Öteki Sinema" kadrosuna katılır ve sitenin gelişiminde önemli rol üstlenir. Halen Öteki Sinema'da editörlük ve Cinedergi'de yazarlık yapmaktadır.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

blank

Öteki'den Haber Al

Buna da Bir Bak!

blank

Musallat 2: Lanet (2011)

İnsanın 2 yaşından öncesini hatırlayamaması ve o yılların karanlığı üzerine

Lars and the Real Girl (2007)

Yönetmenliğini Craig Gillespie’nin yaptığı Lars and the Real Girl, en