2017 yılında ilki gerçekleşen ve güzel bir ivme yakalayarak bu yıl altıncısı yapılan AFSAD Kısa Film Festivali’nin ilk beş yılının festival koordinatörlüğünü yürüten Meltem Çolak ile görüştük. AFSAD bir dernek olduğu için yönetim değişikliğine gidilmiş, Meltem Çolak ve ekibi festivali yeni yönetime devretmiş. Röportajı yaparken bunu ben de bilmiyordum ama yaratıcı ekipten festival hakkında bilgi almak önemli bir bilgi çalışması. Benim de sanırım ikinci yılında kurmaca jürisinde yer aldığım, Ankara’nın güzel ve özverili festivali AFSAD’ı yakından tanıyalım istedim…
Öteki Sinema için söyleşen: Banu Bozdemir
Merhaba Meltem Hanım, öncelikle sizi biraz tanıyabilir miyiz?
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi ve Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Fotoğrafçılık ve Kameramanlık bölümünden mezun oldum. Fotoğrafa olan ilgim nedeniyle 2007 yılında AFSAD seminerlerine katıldım. Filmlerdeki fotoğraf karelerini yakalama serüvenim sinema ile bağımı güçlendirdi. Bu alanda da çok sayıda kısa film çalışmasında yer aldım. Yönetmenliğini yaptığım kısa kurmaca filmlerin yanı sıra Ankara’da yaşayan Romanları konu alan “Başkentin Romanı” adlı belgesel filmin yönetmenliğini ve yapımcılığını üstlendim. 2014-2016 yılları arasında yayın kurulunda yer aldığım Fotografya dergisinde film analiz yazılarım ve röportajlarım yayınlandı. Yine 2021 yılında pinhole tekniği ile çekmiş olduğum fotoğraflardan oluşan “Chronotop-İğne Deliğinden Ankara” fotoğraf kitabım yayınlandı.
2017-2021 yılları arasında AFSAD Yönetim Kurulu’nda Sinema Birimi Sorumlusu olarak görev aldım ve bu sürede AFSAD 1., 2., 3., 4. ve 5. Kısa Film Festivalleri’nin koordinatörlüğünü yürüttüm. Halen belgesel film ve fotoğraf projelerime devam ediyorum.
AFSAD Kısa Film Festivali güzel bir ilerlemeyle devam ediyor, altıncı yılında nasıl bir noktada görüyorsunuz kendinizi?
2017 yılında ilkini gerçekleştirdiğimiz festivalde en büyük hedefimiz festivalin devamlılığı yönündeydi. Nitekim bunu sağlamak için ilk 5 yıllık süreçte tamamen gönüllülük esasına dayalı olarak ekip arkadaşlarımla birlikte çalıştık. Hatta 5. festivalde sinema birimi sorumlusu olmadığım halde festivalin gerçekleşebilmesi için destek verdim ve koordinatörlüğünü yürüttüm. Pandemi öncesi özellikle 2019 yılında gerçekleştirdiğimiz 3. festivalde uluslararası ve ulusal gösterimlerimizle, etkinliklerimizle, katılımlarla, ağırladığımız konuklarımızla hedeflediğimiz bir organizasyona imza atmıştık. Yurtiçi katılımlarımız oldukça yoğun ve gösterime değer film sayısı çok fazlaydı. 10 farklı ülkeden 61 uluslararası film, 56 ulusal film gösterimleri, özel film gösterimleri, birbirinden değerli sanatçılarla etkinlikler ve atölye çalışmaları yapılmıştı; 5 farklı hocanın ayrı ayrı verdikleri atölyeler, 2 panel, 2 söyleşi, 1 sergi olmak üzere oldukça yoğun programlı ve yoğun katılımlı bir festival gerçekleştirdik. Ayrıca yurtdışından kısa film yönetmenlerini ağırlayıp onlarla söyleşiler gerçekleştirilmişti. Bu anlamda çok güzel bağlantılar kurulmuş ve bir sonraki yıl için planlar yapılmaya başlanmıştı. Ancak maalesef 2020 yılı pandemi yılı oldu ve festivali online olarak düzenledik. 2021 yılında yeniden yarı online yarı fiziki programla yine ulusal ve uluslararası seçkilerle ve etkinliklerle o günün koşullarına göre oldukça başarılı bir festivaldi. Bu sene 6. festivalde başka bir yönetim kurulu ve başka bir ekip devraldı. Bizim bıraktığımız yerden devam ettirdiler. 6. festivalin de gerçekleştirilmiş olmasından dolayı mutluyum. Uzun yıllar devam etmesini diliyorum.
Bu festivalin arka planında nasıl bir ekip var, ekip kimlerden oluşuyor?
Tamamen gönüllülük esasına göre emek veren, çoğu AFSAD üyesi olan ekip arkadaşlarımla çalıştım. Ayrıca sinema alanında çalışan profesyonellerden, akademisyenlerden ve festival konusunda deneyimli kişilerden de destek aldık. Her festival ekibe yeni katılanlarla yeni isimlerle devam ediyor. AFSAD fotoğraf derneği ve her iki yılda bir yönetim kurulu dolayısıyla da sinema birimi yürütücüsü değişiyor. Bu nedenle de yeni yönetimlerin önceki yıllarda sürdürülen çalışmaları özellikle 5 yıl üst üste gerçekleştirilmiş olan ve artık gelenekselleşen bir festivali devam ettirmesi beklenir. Bu sene de nitekim öyle bir süreç yaşandı. Yeni yönetim bizim başlattığımız ve getirdiğimiz noktada teslim aldı. Ben bu sene 6. festival ekibinde yer almadım, bayrağı yeni ekibe teslim ettik. Umarım devam eden yıllarda gelecek yönetimler de aynı şekilde festivale sahip çıkıp devam ettirebilirler.
Bu festivali yapmaya nasıl karar verdiniz? Her ilde neredeyse bir kısa film festivali yapılıyor, bazılarının çok uzun soluklu olduğunu söylemek güç. AFSAD’ın bu anlamda yola çıkışı ve devamlılık mottosu nedir?
Uzun yıllar festivalleri yakından takip ettim. Kısa film projelerinde yer alıp oralarda verilen emeği, özveriyi, heyecanı gördüm. Üretimlerin seyirci ile buluşması özellikle kısa film alanında festivallerin önemini daha da artırıyor. Ticari kaygılarla üretilmeyen ve festivaller aracılığı ile gösterim olanağı bulan kısa filmlerin seyirci ile buluşması, geleceğin sinemasına yön verecek olan bireylerin keşfi, üretimlerin takip edilerek gelişmelerin izlenmesi, arşivlenmesi, onların ortak platformlarda bir araya gelerek karşılıklı etkileşimleri, eserlerinde ortak dili yakalama çabası gibi pek çok neden festivalin yapılması konusunda karar vermemizde etkili oldu. Ayrıca Ankara’da kısa film festivali olmaması ve bu konudaki ihtiyaç da karar vermemizdeki etkenler arasında. AFSAD’da 2017 yılında sinema birimi sorumlusu olduktan sonra bu konuda proje hazırlayarak yönetim kuruluna sundum. İlk başlarda çok olumlu karşılanmasa da ilk festivalin çok başarılı olması, oldukça yüksek katılımla gerçekleşmesi ve yarattığı heyecanla devamı geldi. Gerçekten ne olursa olsun ilk olmak birçok şeyi göğüslemeyi gerektiriyor. Her yıl bir önceki yılın deneyimi ile üzerine ekleyerek devam etti. Özellikle 2019 yılında gerçekleşen 3. festivalimizde katılımın çok yoğun olması ve ayrıca gösterime değer filmlerin çokluğu ile vermiş olduğumuz emeklerin karşılığını almış olduk. Hatta pandemi döneminde bile online etkinlik ve gösterimlerle festivale ara vermeden gerçekleştirdik. Sanırım bu konudaki kararlılık, heyecan ve özveri ile yola çıkışımızın önemi büyük. Tabii bizi destekleyen sanatçıları, yarışmalara katılan kısa film yönetmenlerini, yapımcılarını, katkı veren değerli jüri üyelerini, festivale renk katan birbirinden değerli sanatçıları da unutmamak gerekir. Onların destek ve katılımları, bize olan güvenleri, festivalleri gerçekleştirmemizi sağladı.
Bir yandan atölyeler ve temel eğitim dersleriyle bir okul misyonu da üsteleniyorsunuz, kapsamlı ve süreklilik arz eden bir süreç yaratmanın zorlukları ve avantajları nelerdir?
AFSAD 45 yıllık bir fotoğraf derneği. 2017 yılında sinema birimini yönetmeye başladığımda sizin de ifade ettiğiniz gibi hedefim sinemayı hem eğitimleriyle hem de etkinlikleriyle iyi bir seviyeye taşımaktı. Bu amaçla da hem Ankara içinden hem de Ankara dışından akademisyenleri AFSAD bünyesine getirerek temel sinema seminerleri, film yapım atölyeleri, film analiz seminerleri, senaryo yazım seminerleri düzenledik. Eğitimlerin yanı sıra periyodik olarak düzenlediğimiz ve her biri seminer düzeyinde eğitici, ufuk açıcı etkinliklerimiz de ilgiyle takip edildi. Çok değerli akademisyenler ve sanatçılar hem eğitmen olarak hem de etkinliklerimizde filmleri ile söyleşileri ile yer aldı. Böylece sinema alanında yapmış olduğumuz planlamalarla başarıya ulaştık. Ankara içinden ve Ankara dışından akademisyenleri de AFSAD’a getirmiş olmamızın çok büyük faydasını gördük. Türkiye sinemasından çok önemli yönetmenleri hem ayın film etkinliklerinde hem de festivallerde ağırladık. Ercan Kesal, Tayfun Pirselimoğlu, Özcan Alper, Emin Alper, Handan İpekçi, Ümit Ünal, Vuslat Saraçoğlu, Ceylan Özgün Özçelik, Reis Çelik, Gözde Kural, Emre Yeksan, Biket İlhan ilk aklıma gelen isimler. Bu değerli isimlerin hepsi ve daha fazlası AFSAD etkinliklerinde, festivallerde yer aldılar. Yine festival seçkilerinde yer alan kısa filmlerin gösterimleri ve yönetmen söyleşilerini de gerçekleştirdik.
Tüm bu çalışmalarımızın sürekliliği çok önemli. AFSAD 45 yıldır fotoğraf alanında bunu gerçekleştiriyor. Artık dijital ortamlarda fotoğraflar üretilip sergiler açılabiliyor, filmler üretilip izlenebiliyor. Bu değişimi yakalayan ve müfredatlarında uygulayan kurumlar ayakta kalıyor. Örneğin pandemi döneminde günlük hayatımıza giren online eğitimlerde Türkiye’nin her yerinden hatta yurtdışında pek çok ülkeden öğrencilerin katılımı ile seminerler gerçekleştirildi. Çok farklı coğrafyalardan insanların birbirleri ile aynı ortamda tanışıp ortak konularda iletişimi sağlandı. Özümüzü, ruhumuzu, heyecanımızı, duygularımızı kaybetmeden değişen çağa ayak uydurmanın gerekliliğine inanıyorum.
AFSAD’ın destekçileri kimler, bu festival nasıl hayata geçiyor? Festival yapmanın zorlukları nelerdir?
Festival düzenlemeye karar verdiğinizde sınırlarınızı belirleyen en büyük etken tabii ki festivalin bütçesi. En başından itibaren sponsorlar aracılığı ile yürütüyoruz. Şu ana kadar düzenlenen festivallerde her yıl sayıları değişmekle birlikte değişmeyen destekçilerimiz de var. Örneğin Çankaya Belediyesi bu anlamda her yıl yanımızda. Ankara Büyükşehir Belediyesi, Türk İngiliz Kültür Derneği, Alman Kültür Merkezi, Fransız Kültür Merkezi, Macar Kültür Merkezi’ni ve özellikle uluslararası seçkiler konusunda pek çok yabancı ülke elçiliklerini sponsor desteği verenler arasında sayabiliriz.
Festival düzenlemek oldukça heyecan yaratan keyifli bir o kadar da yorucu bir süreç. Öncelikle karar vermek ve gerçekten en az 6 ay gibi bir süreyi bu iş için ayırmak gerekiyor. Biz ekip olarak gönüllülük esasına göre yürüttüğümüz için kendimize ayırdığımız zamanlardan ödün vererek çalıştık. Ekibinizin festival deneyimi olup olmaması süreçte vereceği katkıyı çok etkileyen bir faktör. Tanıtım da festivalin önemli unsurlarından. Duyuramadığınız, katılımı sağlayamadığınızda hedefinize ulaşamıyorsunuz.
Jürileri nasıl oluşturuyorsunuz ve filmleri nasıl seçiyorsunuz?
Jüri olarak; ön jüri ve yarışma açılan kurmaca, deneysel, animasyon ve belgesel kategorilerden ayrı ayrı olmak üzere dört kategoride ana jüriler oluşturuyoruz. Ön jüriyi belirlerken özellikle başvuru sayısını dikkate alarak bu konuda istekli, meraklı ve zamanı olan sinema ile ilgisi olan kişilerden seçmeye özen göstermiştik. Ana jüriler de yine sinema alanında önemli katkılar veren yönetmen, akademisyen, oyuncu, senarist, görüntü yönetmeni, yapımcı, sinema yazarı gibi isimlerden oluşturmaya dikkat etmek gerekiyor. Her jüri kendi içinde verdiği puanlarla seçim yapıyor. Her kategoride uzman jüri oluşumu seçilecek filmlerin daha iyi değerlendirilmesini sağlıyor. AFSAD Kısa Film Festivallerinin sanıyorum en büyük özelliği de jüri seçimlerinde gösterdiği hassasiyet. Yani alanında isim yapmış söz sahibi olan kişileri jüri olarak seçmek.
Kısa filmcileri festivalde ağırlayıp, onların diğer yönetmenlerle, söyleşi ve atölyelerden faydalanmasını sağlayabiliyor musunuz?
Festivallerde katılan kısa film yönetmenleri ile söyleşiler gerçekleştiriliyor. Atölyelerden ve etkinliklerden yararlanabiliyorlar. Sponsor desteklerine bağlı olarak da ağırlama yapabiliyoruz. Ancak ne yazık ki bu istediğimiz ölçüde olamasa da ilerleyen yıllarda yapılacak festivallerde bu konuda daha iyi koşulların sağlanabilmesini diliyorum.
Bir yandan fotoğraf etkinlikleri de yapıyorsunuz, o da çok önemli bir yer teşkil ediyor. Fotoğrafın önemini, etkisini ve emeğini ortaya çıkarmak için iyi bir motive aracı olduğunu düşünüyorum. Fotoğraf etkinliklerinize ilgi nedir?
AFSAD’ın artık gelenekselleşen aylık fotoğraf etkinlikleri, sergileri, söyleşileri devam ediyor. Sosyal medya hesaplarından da takip edilebilir.
AFSAD’ın bundan sonra başka etkinlikleri olacak mı? Ya da devam eden kısa film festivalini uluslararası bir noktaya taşımak vs.. gibi bir amaç ve yöntemi?
AFSAD fotoğraf etkinlikleri devam ediyor. Kısa film festivalleri de yıllık olarak planlanıp her yıl Aralık ayında gerçekleşiyor. Festivalin ilk 5 yılını planlayıp yürüten bir üyesi olarak daha önce de söylediğim gibi uzun yıllar devamlılığının sağlanması en büyük dileğim. Tabii bu sağlanırken değişen koşullara göre yenilenerek kimliğini kaybetmeden kalitesinden ödün vermeden yapılması önemli. Artık tek bir tuşa basarak sisteme yüklediğiniz filminizi dünyanın herhangi bir ülkesindeki festivale göndermeniz mümkün. AFSAD Uluslararası Kısa Film Festivali’nde de gelecek yıllarda yapılacak en büyük yenilik uluslararası filmlerin de yarışma kategorisine alınması olabilir. Bunun koşulları çok dikkatli ve titiz bir çalışmayla güçlü bir ekiple sağlanabilir. Türkiye’nin ve dünyanın her yerinden yönetmenlerin filmlerini gönderdiği, çok sayıda kısa film yönetmeninin festivalde yer aldığı nice festivallerin gerçekleşmesini diliyorum.