4 Kasım günü 66 yaşında aramızdan ayrılan Michael Crichton’un bizlere bıraktığı eserlerini sizlere tanıtacak olmanın gururunu yaşıyorum. Amerikalı Michael Crichton, yazar, film yapımcısı, televizyon yapımcısı, tıp doktoru ve yönetmen gibi birçok sıfatını yaşamı boyunca saygıyla taşıdı. Kitapları dünya çapında 150 milyonun üstünde sattı, televizyon dünyasına kazandırdığı ER dizisi ile büyük bir başarı yakaladı.

https://www.otekisinema.com/wp-content/uploads/2009/03/crichton-time-227x300.jpgPek çokları sinemaya da çevrilen Küre, Kongo, Av, Sessiz Tehlike, Zaman Tüneli ve Sıradaki gibi romanların yazarı Crichton asıl başarısını Jurassic Park’ın ve devamı Kayıp Dünya’nın Spielberg ile sinemaya kazandırılması ile yakalamıştır. Jurassic Park’ta dev dinozorlara yer kürede yeniden hayat vermesi ile doksanlı yıllar Michael Crichton için oldukça verimli geçmiştir.

1966 yılında okul harçlığına yardım etsin diye başladığı yazarlık kariyerinde ilk dönemlerinde John Lange, Jeffery Hudson  takma adlarını kullanmıştır.

Yazarın eserleri genelde yüksek teknoloji ve bunun getirebileceği sorunlar üzerinde durmaktadır. Bu bazen Jurassic Park’taki gibi biyolojik problemlerden bazen de The Andromeda Strain’deki gibi ordudan kaynaklanır. Ama her el attığı konuda mutlaka en kötü senaryo bir şekilde ortaya çıkar ve onca bilim adamının geliştirdiği yüksek teknoloji bir anda dünyayı yok etmek için harekete geçer. Bir çok eserinde tıp deneyimlerinin ve eğitiminin etkisi görülmektedir. Romanlarındaki yüksek gerilim ve akıcı dili ile özellikle genç bilim kurgu okuyucularını türe ısındırmak için önemli bir isim olmuştur.

Ancak düşünülenin aksine Crichton asla bir teknoloji karşıtı değildir. Her zaman problemleri doğuran aç gözlü bir mühendis ya da bir çalışandır. Karakterleri arasında mutlaka kendi görüşlerini anlatmak için bir önemli bilim adamı bulunur ve bu kişi teknolojiye saygının yanında bir şüphe ile bakarak eksik yerlerinin geliştirilmesine çalışır.

https://www.otekisinema.com/wp-content/uploads/2009/03/11-crichton-450-300x204.jpgRomanlarında aşk, bir alt metin olarak yer alsa da asla açıkça yaşanmaz. Kadın karakterler daha çok ana karakterin daha sempatik bulunması için vardırlar ve genelde tüm o kaçma kovalamaca arasında yardıma muhtaçtırlar. Ancak sürpriz bir şekilde bazı romanlarında da kötü kadın karakterlere rastlarız.

Asıl ününü sağlayan filmlerine bakacak olursak yönetmenlik kariyerine Pursuit adlı bir Tv filmi ile başlayan Crichton 1973 yılında çektiği Westworld aldı film ile ilk 2D CGI efekti kullanmıştır. Devam filmi Futureworld’de ise 3D CGI kullanımı ilk kez gerçekleşmiştir.

Kazandığı bir çok ödülün yanında Jurassic Park ile dinozorları ünlü yaptığı için yeni bulunan bir türe ismi Crichtonsaurus bohlini olarak verilmiştir.

Crichton’un Global ısınma ile ilgili görüşleri oldukça sıcak tartışmalara konu olmuştur. Yazar çevrecilerin tepkilerini anlamsız bulmakta ve global ısınmaya şüpheci yaklaşmaktadır. Çevrecilerin durumlarını bir bilimsel gerçeklikten çok dini bir yapılanmaya benzetmektedir. Özellikle bu konuda kaleme aldığı The State of Fear çevreciler tarafından eleştiri oklarının hedefi olmuştur. 1986-2000 yılları arası yapılan çalışmalarda Antarktika buzullarında yapılan araştırmaların Buzullarda soğuma göstermesi kitabın temelini oluşturur. Ancak bu araştırmayı yapan ekip Crichton’u yaptıkları araştırmayı yanlış yorumladığı için eleştirmiştir.

Başkanlık yarışından çekildikten sonra çevreci çalışmaları ile tanınan Al Gore’un “Bebeğiniz ateşlendiğinde doktora götürürsünüz, doktorun verdiği reçeteyi yok sayıp, önemli değil bir bilim kurgu romanında her şeyin yolunda olduğu söyleniyor demezsiniz!” sözleri  The State of Fear’e karşı çıkanlar arasında sıkça kullanılan bir argüman olmuştur.

Kendisine bu kadar karşı çıkılsa da uzun zaman önce yazdığı gelecek öngörülerinin de başarılı olduğunu görüyoruz. Şimdi kendisin günümüzde gerçekleşmiş olan en önemli 5 çılgın fantezisine bakalım:

1. Konuşan Goril (Congo-1980): Video zamanlarının ünlü korku filmlerinden Congo’da gördüğümüz işaret dili ile konuşup anlaşabilen goril figürü, özel merkezlerde eğitimle günümüzde 3000 kelime bilen ve düzgün cümleler kurabilen gorillerin ortaya çıkarılması ile gerçekleşmiştir.

2. Kendini yenileyebilen robot (Prey-2002): Romanda konu alınan nano robotlar hasar anında kendilerini yenileyebilip insanların başına bela olmaktadır. Bilim adamları buna benzer bir teknoloji günümüzde yaratmıştır, hatta bu robotlar uygun ham maddelere ulaşarak kendilerini kopyalayabilmektedir.

3. Uzaydan gelen Süper böcekler (The Andromeda Strain-1969): İlk romanında Crichton dünya dışı mikroorganizmaların insanlarda hastalıklara neden olmasını konu almıştı. Bu kadar zararlı bir virüs olmasa da uzaydan gelen çeşitli mikroorganizmaların bazı rahatsızlıklara neden olduğu biliniyor. Bazı açıklanamayan salgınların da uzaydan geldiğine inanılıyor.

4. Beyin Nakli (The Terminal Men-1972): Romanında bir kaza sonucu beyin fonksiyonlarını kaybeden kahramanımıza nakil yapılıyordu. Günümüzde de beyin nakli gerçekleştirilebilecek duruma gelindi. Özellikle sağırların duyması, körlerin görebilmesi için gelecekte Beyin Naklinin bir çare olduğu düşünülüyor.

5. Klonlama (Jurassic Park-1990): Dna gibi bir kavramı 5 yaşında çocuğa öğreten Jurassic Park ile ilk defa ölü bir canlının klonlanabileceği teorisi ortaya atılmıştı. Belki de yazarın en önemli ön görüsü bu olmuştur.

crichton_book_covers

Romanlarında fantezilerden çok bilimsel gerçeklere yer veren ve yanlış ellerde ne gibi sonuçlar doğurabileceğini anlatan yazar Michael Crichton ne yazık ki kanserle verdiği savaşı kaybetti ve aramızdan ayrıldı. Ancak geride bıraktığı eserlerle hep bilim kurgu sevenlerin yanında olacak. Kendisini “Öteki Sinema” olarak saygı ile anıyoruz.

blank

Masis Üşenmez

1979 İstanbul doğumlu yazar ilk sinema deneyimini Superman ve Star Wars’la yaşayıp kendini çizgi roman ve bilim kurgu dünyasına atar. 2006 yılında "Öteki Sinema" kadrosuna katılır ve sitenin gelişiminde önemli rol üstlenir. Halen Öteki Sinema'da editörlük ve Cinedergi'de yazarlık yapmaktadır.

2 Comments Leave a Reply

  1. Çok güzel bir yazı. Ellerinize sağlık. Sanki biraz erken kaybettik gibi M.Crichton’ı.Kendi tarzını yaratmış bir yazardı bence. Bu arada ufak bir düzeltme yapalım. Crichton’ın 1973 tarihli filminin adı “Westwood” değil “Westworld”. Yazarın Jurassic Park ve Westworld’ü benim en çok beğendiğim eserleri. Yul Bryneer’dan oldum olası sırf “Westworld” yüzünden korkmuşumdur :)

  2. Her ölüm erken veda değil midir zaten. Hele de Crichton gibi az bulunur bir kabiliyete sahipseniz.

    Düzeltme yapıldı teşekkürler.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

blank

Öteki'den Haber Al

Buna da Bir Bak!

blank

2 Ocak 2012: Can Abanazır’ı Kaybettik

O, bir çok öğrencisi için Can Hoca değil, Can Baba’ydı.
blank

Gidenlerin Ardından: Sergio Sollima

Sergio Sollima, 1921 yılında Roma’da doğmuş, film okulu Centro Sperimentale