Böyle çakallık görülmedi: Murat Şeker’in filmini nasıl çaldılar? Bir taklit ürün cenneti olan Türkiye’de film korsanlığının da önüne geçilemiyor (ya da geçilmiyor) ve 2016 yılının vizyon bombalarından Çakallarla Dans 4 filmi, gençlerin tabiriyle “malum ortamlara” düşmüş durumda.
Çakallar bu kez iyi niyet kurbanı oldu, zaten Murat Şeker de bu filmin karakterlerini 4 film boyunca ortam şartlarına göre şekil almış ama özünde iyi niyetli anti kahramanlara çevirmişti ama demek çakallık sadece beyazperdede olmuyormuş.
Olay nasıl oldu? Murat Şeker Çakallarla Dans 4 filminin bir kopyasını görme engellilerin de izleyebilmesi amacıyla Turkcell’in “Hayal Ortağım” adlı kar amaçsız projesine gönderdi. Film görme engellilerin de “izleyebileceği” şekle getiriliyor ve böyle bir engeli olan insanlar da sinemaya gidip sesli betimleme yardımıyla vizyon filmlerini izleyebiliyorlar.
Her şey harika, ortada güzel bir amaç var. Peki, o zaman filmbilmemne.com sitesindeki sol alt tarafında kocaman bir “HAYAL ORTAĞIM” fligranı bulunan Çakallarla Dans oraya nasıl düştü?
Murat Şeker, filmini görme engellilere ulaştırmak isterken internet çakallarına yollamış gibi oldu. Bu sızdırma hangi noktada oldu henüz bilinmiyor ancak sinemacılar gönderdikleri kopyaların üzerine fligran basar ya da dijital olarak şifrelerler. Bu şekilde benim de önceden izleme imkanı bulduğum filmler var ve bu iş karşılıklı güven işidir. Murat Şeker’in filmi çalınıp internete düşebiliyorsa başka bir sinemacının başına da aynı şey gelebilir.
Düşünsenize siz sinemada seyirci yolu gözlerken birileri ayaklarını uzatmış bıdıbıdı.com sitesinden izliyor. Sorarsanız amme hizmeti derler. Evet, ülkemizde biletler pahalı, sinemada film izlemek (o gösterilen reklamlar yüzünden) bazen bir işkence ama hiçbir sebep şu yapılanı haklı çıkarmaz.
Şu aşamada ne yapılabilir? Murat Şeker’in yapabileceği fazla bir şey yok, filmler internet üzerinde dolaşıma girdiğinde çok hızlı bir şekilde yayılıyor, sitelerden kaldırtsanız bile paylaşım ağlarında bulunabiliyor. Neyse ki “Çakallar” vizyonunu neredeyse tamamlamıştı.
Bir şeyler yapması gerekenlerin başında Turkcell geliyor, mutlaka bu sızmanın kaynağını tespit etmek ve sinemacının olası kaybını telafi etmek zorundalar ama ondan önce insanın “nerde bu devlet” diyesi geliyor zira bu “korsan izleme” siteleri interneti tamamen kaplamış durumda. Biz Netflix, BluTV, Puhu TV konuşuyoruz ancak yasal online izleme imkanları bu çalılar temizlenmeden yetişip yeşeremez. Bu işin önüne geçmek çok mu zor, elbette değil ancak internette kuş uçurtmayan devletimiz bu siteleri ısrarla görmezden geliyor.
“Ha, sen internetten hiç film izlemedin mi” diye soracak olursanız ben belki de taşı en son atması gereken kişiyim, hatta taşı yere bırakıp sessizce uzaklaşsam daha iyi olur ancak yerli sinemaya sahip çıkma noktasında biraz daha sorumlu davranmak gerekiyor. Yasal olarak sinemada ya da başka bir yerde ulaşabileceğiniz bir filmi bedelsiz izleme hakkınızı savunamam.
Bizim sinemacılarımız para kazanmalı, para kazanmalı ki onların biletlerinden kesilen paralar toplanıp bir fonda biriksin ve o biriken bağımsız sinemacılara aktarılabilsin. Her ne kadar pratikte sonuç bazında çok aksayan bir uygulama olsa da şimdilik elimizdeki bu. Sinemanın hem gişesi hem sanatı bol olsun!
MURAT TOLGA ŞEN – murattolga@gmail.com