blankYazıya nasıl giriş yapmam gerektiğini uzunca düşündüm. Çünkü yazacağım film, yani Musallat beni o kadar arada bıraktı ki, olumlu ya da tam tersi bir girişin, yazının geri kalanını da yönlendireceğinden korkuyorum. Fantastik ve korku sineması düşkünü olarak pozitif bir başlangıca karar verdim fakat bu demek değil ki ağaçtaki ham meyvaları görmezden geleceğiz…

Sinemalarda gösterilmiş, DVD ve VCD medyası henüz çıkmış bir yapım olarak konusunu kısaca özetleyelim: Birbirlerine büyük bir aşkla bağlı olan Suat ve Nurcan, yaşadıkları köyde mutlu bir yaşam sürmektedirler. Herkesin gıpta ile izledikleri aşklarını artık evlilikle taçlandırma zamanları gelmiştir. Fakat mutlu çiftin bu kararı alması ile başlarına büyük bir bela musallat olur. Başka dünyalardan gelen bir varlık, çevrelerinde açıklaması imkansız olaylara neden olacak ve çiftin tüm yaşamını etkileyecektir. Artık ne yaşamları ne de aşkları eskisi gibi huzur dolu değildir.

Yapımcılığını Mia-Dada Film, yönetmenliğini, senaryoyu da yazan Alper Mestçi’nin yaptığı MUSALLAT’ta başrolleri Burak Özçivit, Biğkem Karavus ve Kurtuluş Şakirağaoğlu üstleniyor.

Musallat, son dönem sayıları artan Fantastik Türk Sinemasının başarılı değilse bile samimi bir örneği. (Henüz böyle bir filmi görebilmiş değiliz.) Film her şeyden önce kendini ciddiye alıyor ve duygusunu seyirciye akıtmak için elinden geleni yapıyor ama bu aşamada stil ve işleyiş ile ilgili bazı sıkıntıları var. Filmin iskeleti tıpkı Semum’da olduğu gibi minimalist bir anlatışla işleniyor ama bunu daha kendi kültürüne uygun yaptığı ve daha olgun bir sinema dili kullandığı için Semum‘daki kadar tökezlemediğini söyleyebiliriz. Bunun Uzakdoğu korku geleneğinden ve son dönemde Avrupa sinemasında da hakim olan atmosfer yaratma çabasından kaynaklandığını görmek mümkün, fakat bu sakinliğin içerisine sokulan şok edici ses ve görüntü efektleri artık onlarcasını görmüş korku izleyicisi için filmi sıradanlaştırmaktan başka bir amaca hizmet etmiyor ve açıkcası biri dışında pek korkutucu oldukları da söylenemez… Filmin zaaflarından biri de, M. Night Shyamalan tarzı bir öyküsü olan Alacakaranlık kuşağı hikayesindeki sürprizi afişinde açık etmesifilmin afişinde ve fragmanlarında gözümüze sokulan “kendisi bu dünyadan ama aşkı değil” mottosu filmin sürpriz finalini önemli ölçüde yaralıyor. 6. His filminin afişlerinde “Aslında hepsi ölüydüler” ya da The Village’da “Köy aslında izole edilmiş bir alandı, 20. yy’da yaşıyorlardı.” gibi bir şeyin yazdığını düşünsenize… Bu katilin uşak olduğunun daha filme girmeden izleyiciye söylenmesi ve film boyunca bunun hissettirilmemeye çalışılması gibi bir şey ve filmin eksi hanesine yazılıyor ister istemez…

Yönetmen Alper Mestçi, Bir korku filmi olarak tasarlanmış ve öyle afişe edilmiş olmasına rağmen bana sorarsanız fantastik bir dram çekmiş. Aslında senaryo bir sinema filminden ziyade 30-40 dakikalık bir sinema Tv dizisinde kullanılabilecek türden bir fikir içeriyor. Yönetmen aradaki boşluğu zamanla oynadığı ilginç bir kurgu ile aşmayı denemiş amabunda kısmen başarılı olabilmiş. Filmin müzikleri çok başarılı ve bazı anlarda görüntü ve müziğin çok başarılı ilginç kurgu oyunlarına şahit oluyoruz. Film iki bölümden oluşuyor ilk bölüm fragmanda hiç anlayamadığımız için şaşırdığımız oldukça uzun süren Almanya kısmı ve bu kısımda görüntü yönetimi oldukça başarılı.. Diğer bölümde ise konu Türkiye’ye taşınıyor. Burada daha dar ve tanıdık mekanlarla karşılaştığımız için açıkcası biraz sıkılıyoruz. Efektlerin uygulanması kısmında ise cgi’ların hiç göze batmadığı ve oldukca inandırıcı olduklarını söyleyerek ve çok başarılı doğum sahnesinde kullanılan dummy’nin de çok etkileyici olduğunu söyleyerek Sezar’ın hakkını Sezar’a iade ediyoruz.

Tam anlamıyla amacına ulaşamamış bile olsa Fantastik duygusunu yerli bir öykü içinebaşarıyla yedirmiş olmasından, bir yerli fantastik’deki en orijinal ve etkileyici sekansı (leğenin içindeki medyum çocuk) içermesi ve ileride çok iyi korkular çekebilecek bir yönetmeni müjdelemesinden dolayı ciddiye alınması gereken bir film; Musallat.

blank

Murat Tolga Şen

Murat Tolga Şen, sinema eleştirmeni, senarist ve oyuncudur. Öteki Sinema'nın kurucusudur ve OFCS (Online Film Critics Society) üyesidir. 2012-2023 yılları arasında Medyaradar sitesinde TV sektörüne dair eleştiriler kaleme almış, 2014-2016 sezonunda Okan Bayülgen’in Dada Dandinista adlı programının yazı grubunu yönetmiştir. Ayrıca 2017-2019 yılları arasında Antalya Sinema Derneği’nin danışmanlığını yapmış ve 2014-2023 yılları arasında Eğlenceli Cinayetler Kumpanyası’nda oyunculuk yapmıştır. Şen, "Bir Notanın Hikayesi" adlı belgeselin senaryo yazarı ve "Bir İz - Madımak" belgeselinin danışmanıdır. Yazılarına Beyazperde ve Öteki Sinema'da devam etmektedir.

39 Comments Leave a Reply

  1. Burak Özçivit’in müthiş oyun gücü olmasaydı, filmin beğeni oranının oldukça hissedilir derecede aşağı çekileceğine eminim. Son sahnelerdeki gereksiz “aydınlatıcı bilgi “çok sırıtmış.Düşünüp düşünüp bulamadığm bir şey var ki, fragmanlarda da gördüğünüz yaşlı korkunç teyzenin ne alaka olduğu. Daha iyi örnekler göreceğimize adım gibi emin olduğum “Türk korku sineması” adına orta karar ancak güzel bir film. Ben beğendim, ne de olsa insan sinemada sevdiği tür konu olunca hataları affedebiliyor. Korku filmlerinde olmaması gereken hataların oranı düşük benim açımdan. 7/10 verebilirim gönül rahatlığı ile.

  2. bu ne lan böyle hic de korkunc deyil bende bir sey zanmistim dvd ye baktim da hic korkmadim …….hic de o kadar güzel ve korkunc sinamada deyil neyse
    abartmiyalim istiyorsaniz

  3. bu film hakkında yorum yapabilmek için filmi anlamanız gerekit.Bu filmin konusunu anlamakta her yiğidin harcı değildir.bnce çok gsl bir film dün oyunculara tşk.

  4. İyiniyetli bir çabanın ürünü olduğunu düşünüyorum, bizim bilinçaltımıza ait korkulardan yola çıkılması çok doğru bir seçim. Tek takıldığım nokta, hocanın (muskayı yazarkenki mantığı anlasak da) bize hitaben yazdığı mektupta arapçayı kullanması. Geçmiş zamanda da geçmiyor film oysa.

    Bu arada, derya53, Türkçene dikkat et saçma sapan, düzeysiz ve eleştiri bile denmeyecek gereksiz yorumlarını yazmadan önce. Berbat yazım yanlışların var, biraz oku, “cin Ali” serisiyle başlayabilirsin örneğin hazır cinlerle ilgiliyken.

  5. Bence bu hamurdan çok daha iyi bi’ ekmek çıkabilirdi. Biraz kısır kalmış gibi. Özellikle kurgu, daha iyi olabilirdi. Filmi çok keskin iki parçaya bölmesi ve sonunda tekrar tekrar gösterilen “anlamamışsınızdır siz, böyle böyle oldu” kısmı, kötü yönlerinden bir kaçı.

    Hocanın aile fertlerinin çarpıldığı sahne özellikle çok başarılı ve tabi doğum sahnesi.

    Umarız çok daha iyi Türk korku filmleri seyredebiliriz.

    Site sahibine not:Yazınızdaki Village ve 6. Sense spoilerleri, filmi izlememiş olanları hazırlıksız yakalayıp, üzebilir.Evet çok eski filmler ama… Halbuki sadece “katil, uşak” benzetmesi yeterli olabilirdi.
    Bu vesileyle site için teşekkürlerimizi sunarız.

  6. Aslında film tam bir japon korku filmi tarzında ilerliyor. Sondaki süpriz de Japon kültürüne yakın olmuş. Ancak çok çabuk geçiliyor bunu daha önce verse daha başarılı bir final olurdu. özellikle köydeki sahneler çok uzun tutulmuş onun yerine finale odaklanılsaydı keşke. Yine de fena değil Alper’den daha da başarılı yapımlar bekliyorum.

    Bir de yorum yazan arkadaşlar türkçeye biraz hakim olalım, her yorumu yayımlamak istiyoruz ancak o kadar yanlış ve acaip cümleler kullanılıyor ki donup kalıyorum.

  7. bence öyle cok sanli manli bir film degildi…sahsen ben filmi begenmedim anlamama ragmen cok sacma geldi…yani anlayacaginiz abartmaya hic gerek yok..

  8. bence çok korkunç ama çok ta guzel bi sinamaydı turklerde çok iyi bir film oldu ben bu filmi izlediğimde çok korkmuştum

  9. çok guzel bir filmdi ama flmdeki bazı insanlara çok haksızlık edmışlerdi

  10. Hamur daha iyi işlenebilirdi katılıyorum.
    Özellikle gece yarısı ve evde yalnızken izleidm filmi.Yine de efektleri ve senaryosu iyi.Ve yine sanırım bu yönetmen için bi ışık göstergesi.İleride bu yönetmen büyük işler yapar gibi geliyor bana.
    Korkunç değil ama etkileyici yine de.
    Burak Özçivit’in performansı daha iyi olabilirdi.
    İnş. bu tarz bizim değerlerimizle alakalı olgun yapıtlar devam eder.
    Tavsiye edilir bir film bence.
    bub bye

  11. filmi tam 3 kez izldim sonuç olarak güzel iş çıkarmışlar , basarılarını deavamını diliyorum herkese ii güünlerr.

  12. çok güzel bir flim çok beyendim aynı zamanda çokta korktum

  13. Filmin senaryosu güzel olabilir ama aldigimiz duyumlara göre filmin bazi kareleri amerikan senaryolarindan alinma. Bunun fazla bir önemi yok aslinda… Asil önemli olan, Dabbe, Musallat ve benzeri Filmlerin Dinimizi yanlis gösterdigini bulabilmektir. Mesela Dabbe filmi…
    Izleyenler bilir, “Dabbe” diye ekranda gösterilenin, asil “Dabbetül – Arz” ile kesinlikle bir ilgisi yoktur. Cünkü, arastiran bilirki Dabbe Dünyaya geldiginde, Kimin müslüman kiminde Kafir oldugunu ortaya cikaracaktir. Yani Müslüman olanlarin aslinda Dabbe´den korkmamalari gerekir. Musallat filmine gelince…
    Yaptigim arastirmalara göre, filmde bahsi gecen, yani Medine´ye hicretten sonra insanlar ve cinler arasinda yapilan anlasma gibi bir anlasmanin olmadigini ögrendim. Allah (c.c.) bizleri ve cinleri yanlizca ve yalnizca kendisine ibadet etsinler diye yaratmistir. Ve biz insanlar cinlerin hayatina giremeyiz. Peki onlar bizim hayatimiza girebilmi? Evet girebilir. Ama bizimle normalde baglantilari yok. Biz belki onlari göremiyoruz ama onlar bizi görebiliyorlar. Filmde gösterildigi gibimi onu bilmem. Yüce kitabimiz Kur´ani Kerimde cinler hakkinda bircok ayet bulunmaktadir. Bizim yapmamiz gereken elimize kitabimizi alip, onu okuyup ona göre davranmaktir. Mesela cinlerden korunmak icin indirilen ayetler ve sureler var. Bunlari okuyup kendimizde uygulamamiz lazim. Ardindan Allah´a teslim olup, kendimizi ona havale etmemiz gerekir. Kendimizi bu tip Filmlerle bosyere korkutmayalim arkadaslar…

  14. bu zamana kadar çok korku izledim ama hıçç birinin etkisimde kalmamıstım bu filim harıç manyak etkilendim yha gercektende süper bişey …;);)

  15. insanda berbat etkiler bırakan bi film. gece uykudan uyandığımda gözümün önüne hocanın karısının fal taşı gibi açılmış gözleri ve ailesinin çarpılma sahnesi geliyor. tabiiki bende yatakta 1-2 saat dört dönüyorum. lanet olsun sözkonusu filmi seyrettiğim güne.

  16. Emeği geçen tüm arkadaşlara teşekkür ederim.Korku dolu bir filmdi.

  17. süper olmuş kurgu muhteşem başarılarınızın devamını diliyorum burak özçivitin performansı süper o her zaman öyleydi ama bu daha bi başka… e her yigidin harcı değildir o sahneleri çekmek yürü burak sonuna kadar arkandayız sana laf ssöyleyenler kendilerine baksınlar biz seni çooooooooooookkkkkkkkk seviyoruz……….

  18. burak abi musallat harika olmuş.filmde emegi geçen herkese teşekkürler tam bir aksiyon dolu korku filmi olmuş ellerinize saglık türk halkı bir korku yaşadı sayenizde.kurgu süper daha nice filmlere bekliyoruz senin hayranınız asiye katılıyorum herkese iyi günler.

  19. film süper olmuş.burak özçivitin performansı harika.tam anlamıyla filme kendini vermiş.o zaten öyleydi ama bu daha bi başka.e her yiğidin harcı değildir o sahneleri çekmek helal sana burak.yürü hep arkandayız.buraga laf edenler bi kendilerine baksınlar acizlikten sağa sola sataşmasınlar…başarılarının devamını dilerim cnm seni çoooooooooooooooooooooookkkkkkkkkkkkkkkkk seviyoruuz….

  20. hayatımda izlediğim en güzel korku.özellikle filmde cin olduğu söylenen varlığın kıza olan aşkına hayran kaldım ya çok romantikti.tabi hala anlayamadığım sahneler var.bence film derin anlamlar taşıyo.bilindik filmler gibi herşey gayet açık değil.olayların son 4 buçuk dakikada çözülmesi muhteşem burak özçivit de oyunculuğunu konşturmuş muhteşem bu tür filmlerin devamı lütfen gelsin

  21. Aklı Olan Bu Filmi İzlemez En Az Bir Hafta Normal Yaşantınızı Yaşayamazsınız Açık Konuşuyum

  22. Fena değildi ama semum ile karşılaştırıldığında içerik ve sinemasal çekim problemleri olduğunu söyleyebilirim.Semumdaki açılar,kurgu ve hikayenin akışı daha profesyoneldi.Musallat içerik olarak daha türk dursa da semum’daki cin ile insanın fantastik mücadelesi islami açıdan çok daha derin ve düzgün.

  23. Emre; semum sanki biraz selenadan esinlenerek yapılmmış ha ne dersin, ben o kadar saçma sapan grafikler görmedim.

    Musallat’a gelince, harika birşeydi, bu kadar güzel olabilirdi..

  24. İnsanlar korku filminden ne bekliyorlar anlamıyorum. Vaadettiği korkuyu sonuna kadar hissettiren bir film var karşımızda. Musallat’tan korkmadım diyenlerin genel olarak korku filmlerine ön yargıyla yaklaşan ve bu türden zevk almayanlar olduğunu düşünüyorum. Özellikle oyunculuk diğer Türk korku filmlerinin kat kat üstünde. Dabbe ve Semum’da hikaye bizden olsa da karakterler bizden uzak insanlardı. Özellikle Semum’da eskiden reality show sunucusu olarak tanıdığımız hocanın Arapçayı İstanbul Türkçesi aksanıyla konuşması da oldukça abes duruyordu. Musallat’ta oynayan esas oğlanın Almanya sokaklarında hakikaten kıro durması, cinci hocanın inandırıcılığı filme artı değerler katmış. Gerilim, filmin kapağını elinize aldığınız anda arka kapakta ve iç kısımda yer alan Arapça harflerle yazılmış Nas suresiyle sizi ele geçiriyor ve filmin sonuna kadar da bırakmıyor. Son olarak Dabbe’deki kadar uzun süre etkisinde kalmadım bunu da Dabbe’deki acemiliğe bağlıyorum. İşaretler filminin en akılda kalıcı sahnesinin haberlerde yayınlanan amatör kamerayla çekilmiş uzaylı görüntüsü olması gibi…

  25. müthiş bir flimdi ama iki üç günde uyuyamadım doğrusu..oyuncular harika iş çıkarmışlar..flimin sonunda bağlantı çok güzel olmuş alakasız değil.kısaca herşey çok güzel..sadece en sonunda o hocanın torunu olan kıza ne oluyor o biraz havada kalmış.. emeği geçen herkesin yüreğine emeğine sağlık..

  26. Musallat filmi bence de kısmen başarılı sahneleri olan bir film olsada genel olarak bakıldığında istenen kaliteye ulaşmış bir film değildir. Türk sineması için bakıldığında özellikle dabbeden bu yana yol katedilmiş olsada yinede daha fazla yaratıcı şeyler beklememiz lazım. Filmin kayda değer kısmı almanya’da oldukça durağan olaylar şeklinde geçiyor. Özellikle sadece cin fikri dışında bir korkusu olmayan seyirci fazlasıyla sıkılmıştır eminimki. Kültürümüzün bir parçası olan bu tarz hikayelerden etkilenip etkilenmemek kişiye kalmış ama sadece bu fikirle korku filmi yapılacağınıda düşünmek bazı kolaylıklara kaçırabiliyor. Değinmek istediğim bir yönde bana fazlasıyla itici gelmiş köylü rolündeki burak özçivitin performansı . Dizilerdede oynayan oyuncu oynadığı köylü karakterine hem fiziksel hemde performansı açısından hiç uymamış . Ayrıca şive açısındanda hiç bir uğraş göstermeden dümdüz türkçesiyle işe tuz biber ekmiş ve filmin atmosferine girmeyi engellemiştir. Başroldeki oyuncunun bu denli özensiz seçimi ve performansıda gözardı edilecek bir şey değil. Ama yinede türk sineması için yüz karası olmayacak bu filmi daha iyilerinin çıkmasını umut etmek ve bunda bir aşama olarak görmek için hem izlenmesini hem de desteklenmesini tercih ederim…

  27. hangi türk filmi istenilen kaliteye ulaşabiliyor ki? dabbe ile karşılaştırılamayacak kadar iyi bir film bence. cin fikride korku için gayet yeterlilikte.eksik kalan tarafları yok mu? tabi ki var. özellikle başrol oyuncusu hakkındaki genel yorumlara bende katılıyorum filmin çok altında kalmış bir performans. film destek görmesi gereken kötü bir film değil, desteklenmesi gereken iyi bir film.

  28. Bence gayet başarılı. Semum içinde gerçek hikaye deniyordu ancak bana çok gerçekçi gelmedi açıkçası. Musallat da gerçek mi derseniz olabilir de olmayabilir de. Evet insanlara aşık olduklarını ve bu nedenle musallat olduklarını biliyorum ama bir insanı öldürecek güçte olmadıklarını biliyorum. Gerçekse bile ölenler bence korkudan ölmüştür kalp krizi falan :) O kadar olamaz çünkü.
    Korkan arkadaşlar Nas-Felak okusun :) Dikkat ederseniz hoca da Nas Suresi’ni okuyor zaten.
    Sonuç olarak şu ana kadar izlediğim en güzel Türk korku filmiydi.

  29. Sayın Murat Tolga Şen yazıyı bir kez daha okurken farkettim ve belirtmek istedim. Filmin afişinde finaldeki süprizini açıklayan yazıyı eleştirirken Shymalan’ın finalleriyle meşhur iki filminin sonlarını söylemişsiniz. Bunu eleştiri amacıyla yaptığınızı biliyorum ama gözünüzden kaçmış olabilir. Eğer bilmeyenler varsa filmleri izlemeden en önemli ayrıntısını öğrenmiş olacaklar. Saygılarımla

  30. Haklı olabilirsin Gorcun, Mesela Can da çok kızar bu spoiler hadisesine ama ben pek fazla dikkatli değilim ne yazıkki :)

    “Öteki” okuyucusunun bu filmleri zaten çoktan izlemiş ve sürprizi öğrenmiş olduklarını düşünerek yazmış olmalıyım.

  31. Şahsen izlediğim filmler olduğundan benim için sorun değil. Ama belirtmek istedim. :)

  32. Yazıda filmin türü için ‘fantastik-dram’ denmesi, gerçekten çok güzel bir tespit ve bence film bu şekilde gösterilseydi daha iyi olurdu; diğer taraftan, sinemamız korku filmi niyetine çekilmiş ‘iyi bir fantastik-dram’ kazandı, sevinebiliriz yani, belki bu türde iyi işler çıkmaya başlar bizden, çünkü bildiğim kadarıyla bu tarzda çok fazla film yok.

  33. çok korkunç bir film. Izlediğim andan beri sahneler gözümün önünde canlanıyor… Kafamda dönüp duruyor… Keşke izlemeseydim. şayet izlemeyip de bu yorumları okuyan olursa sakın izlemesin…

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

blank

Öteki'den Haber Al

Buna da Bir Bak!

blank

Dabbe: Cin Çarpması (2013)

Malumunuz her filmi ile “yeni teknik denemelere” giriştiğini iddia eden
blank

Cinler Gençlerin Peşinde: Lanet Ervah Cinleri (2017)

İzmirli genç sinemacı Teoman Gündüz’ün elinden çıkan Lanet Ervah Cinleri